18/10/2016

Çanakkale Anlatılmaz, Yaşanır

En çok Çanakkale Zaferi ile ilgili yazı yazmışım blogda. Şehitliklerden, tabyalardan, anıtlardan ve müzelerden bahsetmiş, Çanakkale Zaferi'nin yıldönümlerinde o destansı savaşı, şairin ''şüheda fışkıracak'' dediği, kelimenin tam manasıyla ''şehit kanıyla sulanmış'' toprakları anlatmışım.

Ancak Çanakkale Merkez'de boğazın karşısında bulunan Kilitbahir Kalesi'nin hemen sağ tarafındaki tepenin yamacında görünen toprak anıttan hiç bahsetmemişim...
Üzerinde bayrağımızın dalgalandığı, bir eliyle tüfeğini tutan, diğer eliyle alt kısımdaki dizeleri gösteren Mehmetçik'in betimlendiği bu büyük ve beyaz toprak anıt, geceleri aydınlatılıyor ve Boğaz'dan geçen tüm gemiler tarafından görülebiliyor. Şayet yolunuz Çanakkale'ye düşürse ''Dur Yolcu'' adlı anıt sizi de tüm ihtişamıyla selamlayacak, yüreğinizi tarifi mümkünsüz hislerle dolduracaktır. Orada büyük puntolarla yazan ve oldukça uzak mesafelerden dahi okunabilenler; şair, akademisyen ve edebiyat tarihçisi Necmettin Halil Onan'a ait "Bir Yolcuya" (Dur Yolcu) adlı şiirin ilk dizeleri...

Ordumuzun işgalcilere karşı Çanakkale Savaşları'ndaki savunmasını anan ve ''bir vatansever ilahisi'' olarak addedilen bu şiir bir dönemin kalbinin burada attığını, müttefik savaş gemilerinin Çanakkale Boğazı’ndaki kalelerin topçularının cesareti ve direnişi ile geri püskürtüldüğünü, o muhteşem milli zaferi, ödediğimiz bedeli hatırlatır. Şiirin yalnızca ilk iki mısrasını okumak bile şiirin tamamındaki duyguların inanılmaz biçimde hissedilmesi için yeterlidir.

Dur yolcu!
Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.

Çanakkale'nin neredeyse tamamından görülebilen anıt, bu topraklarda olan biten ne varsa adeta hepsini özetliyor...



Gurup...
Bakın güneş tam olarak nereden batıyor. İnsanın tüylerinin diken diken olmaması mümkün değil...

2015 yılında Çanakkale'nin dağından, taşından, denizdeki feribotundan, merkezdeki
tüm dükkan ve mağazalardan barış çağrısı yapılıyor,
''Dur Yolcu'' anıtındaki asker ile sembolize ediliyordu. Çağrı aynen geçerli.
Çanakkale artık BARIŞIN ŞEHRİ olarak anılıyor...

Görmeden gitmemeniz gereken yerler tek tek yazılmış. Bir de ben tekrarlamayayım.
Sıralananların her biri ayrı güzel, ayrı sevilesi... Zihinlerde keskin izler bırakacak cinsten...

Şehrin önemli sembolleri...
Troy filminde kullanılmış tahta atı, ünlü saat kulesi ve
yerli-yabancı profesyonel sanatçıların can verdiği 657 eseri kapsayan anıtsal sergi ''Barış Petekleri''


Nezih insanların yaşadığı sessiz, sakin, ferah bir kent Çanakkale...

Üniversite öğrencileri ve turistlerin bol miktarda bulunduğu,
adli olayların neredeyse sıfır düzeyde yaşandığı, huzur dolu bir kent...

Serin esintiler eşliğinde Boğaz'dan peş peşe geçen deniz araçlarını seyretmek çook keyifli...

Çanakkale'ye giderseniz mutlaka uğrayın. İskele Balık bu yıl açılmış.
Balıklar taptaze ve çok leziz. Özellikle yabancı turistlerin uğrak yeri...

Hemen karşısındaki ''Sardalye''de, böylesi nefis ekmek arası balık yalnızca 6 TL. Kaçırmayın :)

''Şakir'in Yeri çok ünlü. Bakmayın öyle salaş göründüğüne. Burası boğazın en dar yerine rastlıyor.
Yer bulmak çoğu zaman mümkün değil. Feribotlar, yolcu ve yük gemileri, ro-ro'lar, yatlar bir tık önünüzde...

Nereden nereye, öyle değil mi?
Sözün özü; Çanakkale anlatılmaz, yaşanır...

Kalın sağlıcakla...