Etkileri yaşamın birçok alanında, örneğin ikili insan ilişkilerinde, hukuksal kararlarda, siyasette, en çok da işe alım kriterlerinde ortaya çıkan ilginç bir psikolojik olgudan, Halo Effect'ten bahsedeceğim bugün.
Eğitim psikolojisi okuyanlar az çok bilir.
Dilimizde ''Hale Etkisi'' olarak geçer. Hale, hani şu meleklerin ya da azizlerin başı üzerine çizilen bulutumsu, ışıklı çemberin adı.
Eğitim psikolojisinin duayeni olarak bilinen Amerikalı psikolog Edward L.Thorndike tarafından 1920'lerde tanımlanmış olan ve varlığı pek çok deneysel çalışmayla belgelenen hale etkisi, insanın yaradılışında az ya da çok mutlaka bulunan, ön yargıdan daha kötü bir özellik. Kişi, karşısındaki insanın bir tek olumlu özelliğinden hareket ederek onunla ilgili genel ve kalıcı bir yargıya varıyor. Özetle; gördüğü iyi'yi genele yayma hatasına düşüyor...
Halo effect, izlenim oluşturmada son derece yaygın bir fenomen olarak geçiyor çağımızda. İnsanları en kolay yoldan değerlendirme yöntemi olarak etkisini gösteriyor. Güzel bir genç kızın her yönüyle güzel, saygılı, nazik ve zeki olduğunu zannetme yanılgısı örneğin. Yakışıklı ve iyi giyinmiş bir erkeğin mükemmel biri olduğu yanılgısı ya da.
Aynı kabahati işlemiş iki çocuktan güzel olanına daha az ceza verilmesi, aynı suça karışmış iki hırsızdan fiziği düzgün olanın diğerinden düşük ceza alması gibi şaşırtıcı vakalar üzerinde çalışılmış.
Aynı kişinin gülümseyen ve somurtan fotoğraflarının iki ayrı gruba dağıtılıp birkaç saniye baktıktan sonra fotoğrafı kapatmaları istenerek olumlu-olumsuz niteliklere göre puanlama yaptırılması deneyleri var. Her seferinde gülümseyen fotoğrafa tüm olumlu nitelemelerin yüklenmesi, kötü sıfatların somurtan kişiye lâyık görülmesi örneği...
Anlık izlenimlerden kişiyle ilgili çıkarım yanılgısının ta kendisi...
Öyle ki, kişi isimlerinin bile halo etkisine yol açabildiği saptanmış.
Uygulanan deneylerden birinde; bir sınıftaki öğrencilere konuk öğretim üyesi olarak ders anlatacak kişinin prestijli bir üniversiten, akademik kariyeri yüksek bir öğretim elemanı olduğu söyleniyor ve ders sonrası konuğu değerlendirmeleri isteniyor. Daha sonra aynı kişi başka bir sınıfta konuk öğretim üyesi olarak ders anlatmadan önce ikinci kalite bir üniversiteden, akademik statüsü düşürülerek takdim ediliyor ve yine ders sonrası öğrencilerden değerlendirme yapmaları isteniyor. Sonucu tahmin edersiniz. Anlatılan ders aynı, anlatan kişi aynı, ancak değerlendirmelerde fiziksel kalite dahil, çok bariz bir fark ortaya çıkıyor: Ders anlatan konukta doğrudan gözlemlenen bir fizik kalitesi olmasına rağmen akademik kalitenin yükseklik algılamalarında ağır bastığı, yani halo etkisi yaptığı saptanıyor..
Şeytan mı, melek mi?
Algı yanılgısının olumlusu/olumsuzu olmaz. Öyleyse otomatik olarak bunun bir de tersi olmalı:
Komik; ama şeytan etkisi ya da boynuz etkisi olarak adlandırılan ''Horn Effect''
O da tıpkı ''Halo Effect'' gibi karşıdaki insanı bıraktığı ilk izlenime göre algılama düzeyi.
Bir tek olumsuz özellikten yola çıkarak kişiyle ilgili genel anlamda olumsuz yargıya varma hali.
Bunun açılımı da ''ilk izlenimin temel oluşturması, kötüyü genele yayma hatasına düşmek'' olsa gerek. İş görüşmesine dağınık saçla ya da ütüsüz pantolonla gelen veya geç kalan birine sorumsuz ve disiplinsiz olduğu gerekçesiyle kimse şans vermek istemez örneğin. Ofise sıklıkla tıraşsız gelen ve dağınık bir iş arkadaşının sırf bu iki nitelik yüzünden ilgisi olmasa bile, tembel ya da beceriksiz olduğu varsayımı daha fazladır.
Horn effect, halo effect'in aynı temel üzerine oturmuş kötümser ikiz kardeşi bence.
İnsan psikolojisinin açık ara, en yanıltıcı özelliği...
''Kötü giyimli bir adam kötü ve hatta tehlikelidir. Zor bir durumda kaldığı anda bile sana zarar verebilir.
İyi giyimli bir adamın kendisi de iyidir. Zor bir durumda kaldığı anda sana asla zarar vermez.''
-Bir evsiz ve bir iş adamı-
Sosyal deneyle kanıtlanmış hali. İzleyin...
Kaynak: (buradan)
Eğitim psikolojisi okuyanlar az çok bilir.
Dilimizde ''Hale Etkisi'' olarak geçer. Hale, hani şu meleklerin ya da azizlerin başı üzerine çizilen bulutumsu, ışıklı çemberin adı.
Eğitim psikolojisinin duayeni olarak bilinen Amerikalı psikolog Edward L.Thorndike tarafından 1920'lerde tanımlanmış olan ve varlığı pek çok deneysel çalışmayla belgelenen hale etkisi, insanın yaradılışında az ya da çok mutlaka bulunan, ön yargıdan daha kötü bir özellik. Kişi, karşısındaki insanın bir tek olumlu özelliğinden hareket ederek onunla ilgili genel ve kalıcı bir yargıya varıyor. Özetle; gördüğü iyi'yi genele yayma hatasına düşüyor...
Halo effect, izlenim oluşturmada son derece yaygın bir fenomen olarak geçiyor çağımızda. İnsanları en kolay yoldan değerlendirme yöntemi olarak etkisini gösteriyor. Güzel bir genç kızın her yönüyle güzel, saygılı, nazik ve zeki olduğunu zannetme yanılgısı örneğin. Yakışıklı ve iyi giyinmiş bir erkeğin mükemmel biri olduğu yanılgısı ya da.
Aynı kabahati işlemiş iki çocuktan güzel olanına daha az ceza verilmesi, aynı suça karışmış iki hırsızdan fiziği düzgün olanın diğerinden düşük ceza alması gibi şaşırtıcı vakalar üzerinde çalışılmış.
Aynı kişinin gülümseyen ve somurtan fotoğraflarının iki ayrı gruba dağıtılıp birkaç saniye baktıktan sonra fotoğrafı kapatmaları istenerek olumlu-olumsuz niteliklere göre puanlama yaptırılması deneyleri var. Her seferinde gülümseyen fotoğrafa tüm olumlu nitelemelerin yüklenmesi, kötü sıfatların somurtan kişiye lâyık görülmesi örneği...
Anlık izlenimlerden kişiyle ilgili çıkarım yanılgısının ta kendisi...
Öyle ki, kişi isimlerinin bile halo etkisine yol açabildiği saptanmış.
Uygulanan deneylerden birinde; bir sınıftaki öğrencilere konuk öğretim üyesi olarak ders anlatacak kişinin prestijli bir üniversiten, akademik kariyeri yüksek bir öğretim elemanı olduğu söyleniyor ve ders sonrası konuğu değerlendirmeleri isteniyor. Daha sonra aynı kişi başka bir sınıfta konuk öğretim üyesi olarak ders anlatmadan önce ikinci kalite bir üniversiteden, akademik statüsü düşürülerek takdim ediliyor ve yine ders sonrası öğrencilerden değerlendirme yapmaları isteniyor. Sonucu tahmin edersiniz. Anlatılan ders aynı, anlatan kişi aynı, ancak değerlendirmelerde fiziksel kalite dahil, çok bariz bir fark ortaya çıkıyor: Ders anlatan konukta doğrudan gözlemlenen bir fizik kalitesi olmasına rağmen akademik kalitenin yükseklik algılamalarında ağır bastığı, yani halo etkisi yaptığı saptanıyor..
Algı yanılgısının olumlusu/olumsuzu olmaz. Öyleyse otomatik olarak bunun bir de tersi olmalı:
Komik; ama şeytan etkisi ya da boynuz etkisi olarak adlandırılan ''Horn Effect''
O da tıpkı ''Halo Effect'' gibi karşıdaki insanı bıraktığı ilk izlenime göre algılama düzeyi.
Bir tek olumsuz özellikten yola çıkarak kişiyle ilgili genel anlamda olumsuz yargıya varma hali.
Bunun açılımı da ''ilk izlenimin temel oluşturması, kötüyü genele yayma hatasına düşmek'' olsa gerek. İş görüşmesine dağınık saçla ya da ütüsüz pantolonla gelen veya geç kalan birine sorumsuz ve disiplinsiz olduğu gerekçesiyle kimse şans vermek istemez örneğin. Ofise sıklıkla tıraşsız gelen ve dağınık bir iş arkadaşının sırf bu iki nitelik yüzünden ilgisi olmasa bile, tembel ya da beceriksiz olduğu varsayımı daha fazladır.
Horn effect, halo effect'in aynı temel üzerine oturmuş kötümser ikiz kardeşi bence.
İnsan psikolojisinin açık ara, en yanıltıcı özelliği...
''Kötü giyimli bir adam kötü ve hatta tehlikelidir. Zor bir durumda kaldığı anda bile sana zarar verebilir.
İyi giyimli bir adamın kendisi de iyidir. Zor bir durumda kaldığı anda sana asla zarar vermez.''
-Bir evsiz ve bir iş adamı-
Sosyal deneyle kanıtlanmış hali. İzleyin...
Kaynak: (buradan)
Çok güzel ve doğru bir yazı. İmaj her şey demek de bir yandan. Belki de kolay olduğu için hemen genellemeye yapılıyor. Diğer türlü emek harcamak gerekiyor tanımak için. Selamlar.
YanıtlaSilSahi ''İmaj her şeydir'' şeklinde bir sloganlaşma oluşmuştu, halen var.
Silİlk izlenimin önemini vurgulamak, halo etkisi yaratmakla doğrudan ilgili. Her şeyin hızla tüketildiği bir toplumda emek harcamaya gerek görülmüyor, dediğiniz gibi. Teşekkürler, selamlar.
Önyargılar, beynin filtrelemesi, bilinçaltının etkisi.. Çok ilgi çekici konular bunlar. Karar verme mekanizması hakkında çok ders almıştım okurken, gerçekten de çok ilginç bir dünya sosyal psikoloji.
YanıtlaSilHatırlattığın için teşekkürler Zeugmacım :)
Gerçekten çok ilgi çekici. Kişinin istemi dışında başlıyor algı, otomatik olarak geliyor. Mekanizma yönetilemediği zaman hayatın her alanında yanılgıya ve yapılmaması gereken yığınla hataya dönüşüyor. Üstelik çok yaygın bir durum.
SilKeşke sen de bir yazı hazırlasan Banucum.
İlgin için teşekkür ederim:)
Ben takılmam böyle şeylere.. birine anlam yükleyebilmem için 1000 kere yaptığını tartmam lazım. Sanırım benim tarzımda 'mal effect'. Eline sağlık, sevgiler.
YanıtlaSilNe kadar takılmasak da Halo ve Horn etkisinin yaşamın pek çok alanında karşımıza çıktığını görüyoruz. Özellikle iş hayatında.
SilKötü giyinmiş bir insan gördüğümde asla kişiliğiyle ilgili yargıya varmam. En fazla ''zevk meselesi'' ya da ''maddi gücü yetersiz'' diye düşünürüm. Ancak sosyal deneydeki görüntülere bakıldığında ''kötü giyinmiş bir insan tehlikelidir, sana zarar verebilir'' algısı var. Bu çok korkunç!
Bir insanı üzerinde taşıdığı erdemlere, insanlara olan sevgi, saygı ve nezaketine, konuşma tarzına, eğitimine, empati ve sağduyu yeteneğine göre komple değerlendirenlerdenim ben de. Belirli bir süreç gerektirir bu. Öyle ilk izlenimle, göz yanılgısıyla falan işim olmaz :)
Senin de eline sağlık. Sevgiler.
Mükemmel bir konu seçimi, Sosyo-psikolojik bir tez niteliğinde olmuş adeta.
YanıtlaSilSağlam bir konu. Oldukça önemli üstelik.
SilYazının tez niteliğinde olması için epey daha yazmam gerekirdi.
Teşekkür ederim..
İnsan davranışlarının, nasıl ön yargı, algı ve imajlar üzerinden değerlendirildiğinin bilimsel olarak açıklaması bunlar, doğruluk payı oldukça yüksek. Dönemin mizah ustası ve aynı zamanda bilge ve filozofu Nasrettin Hoca, insanı yakından gözlemlemiş, eksiği ve artısıyla insanın davranışlarını ne güzel hicvetmiş. Video'daki gibi, "Ye kürküm ye!"demiş meselâ!. İnsana dair olan her şey önemli. Bizim gibi gelişmekte olup, gıdım yol almamak toplumlarda, sürü psikolojisi oldukça fazla! hele ki imajlar üzerinden olumlu olumsuz insanı yargılamak!. Oysa bir insanı tanımak zaman gerektirir!. algıda seçici olabilmek derinlik ister, emek ister, empati ister.
YanıtlaSilİlginç bir konu seçmişsin Zeugmacığım. Üzerinde çok konuşulabilir, teşekkürler.
İyi, hafta sonları dilerim. Sevgiler..