21/08/2017

Bozcaada Evleri ve Sokakları

Adı bir zamanlar "Tenedos" olan Bozcaada 40 km2 yüzölçümü ve kış aylarında 1500 olan nüfusu ile bir küçük ada. Anakaraya uzaklığı 6 km. Adından tarihte ilk kez Troya Savaşı'nda bahsedilmiş. Denizciler için her daim güvenli bir liman ve sığınak olmuş adanın Aulis limanı üs olarak kullanılmış. Bu nedenle ünlü tarihçi Heredot yazılarında Bozcaada'dan sık sık bahsetmiş. Hatta "İnsanların daha uzun yaşamaları için yaratılmış ada" şeklinde bir betimleme yaparak ondan övgüyle söz etmiş.

Eğer siz de uçsuz bucaksız bağların arasından, olağanüstü kekik ve lavanta çiçeği kokuları eşliğinde kuytu sahillere, pırıl pırıl bir denize açılan otantik ve sıra dışı bir tatil yapmak istiyorsanız, kesinlikle doğru tercih.

Sakinliği ile ün yapan ve iki farklı kültür barındıran ada sizi tiryakisi yapacak. Yaşadığınız kente döndüğünüzde adaptasyon sorunu yaşamanız bile mümkün. İlk kez kimler tarafından yapıldığı bilinmeyen ve pek çok uygarlık tarafından kullanılıp en son 1800'lerde Osmanlılar tarafından inşa edilen kalesi, yapımı Venediklilere dayanan Meryem Ana Kilisesi, pencereleri ve kapı önleri rengarenk çiçeklerle ve asmalarla bezeli, beyaza boyalı Rum evleri, Arnavut kaldırımlı sokakları, pansiyonları, çay bahçeleri, meyhaneleri, organik ürün ve reçelleri ile temmuz başlarında Bozcaada'dan yansıyanlar...







































22 yorum:

  1. Gerçekten de tiryakisi yapabilir bir görüşte :) Fotoğraflars bakarken yeniden gidesim geldi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "İnsanı gevşeten ada" diye tanımlanmaya başlamış Handan :)
      Beş yıl sonra gidince ne çok özlediğimi farkettim. Fotoğraflar son halini merak eden ve özleyenler için en çok...

      Sil
  2. Piri Reis de burada Kitab-ı Bahriyeyi yazmış. Ben de çok sevmiştim. İnsan sevdiğiyle beraber Polente Feneri -bence Hero ile Leandras aşkına tanıklık etmiştir.- önünde şarap içecek..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kaç asır önce, 1500'lü yıllarda yazmış ve haritalarını çizmiş hem de. Bozcaada ismi ilk kez bu haritalarda geçniş. O nedenle bu ismin Piri Reis tarafından konmuş olabileceği söyleniyor. Eylülün ilk haftası içinde şarap festivali yapılıyordu. Son birkaç yıldır yok artık. Kaldırılmış...

      Sil
  3. Bu yaz ilk defa gittim ve dediğiniz gibi normal hayatıma dönemiyorum. Adaptasyon sorunu yaşıyorum. Şu anda adada olanları ve yaşayanları resmen kıskanıyorum. :((

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adada yaşayanlara ben de çok özeniyorum, sormayın. Ne trafik keşmekeşi ne hava kirliliği, büyük bir bölümü ilk çağlardaki bakirliğinde, her yeri, her şeyiyle doğal sükunet içinde bir ada.. Bir ara söylentiler vardı. Umarım imara falan açılmaz.

      Sil
  4. Görmeyi istediğim merak ettiğim yerlerden birisi, özellikle minik incirlerden yaptıkları lezzetli reçellerini çok seviyorum. Fotoğraflar süper ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adanın köklü Rum ailelerinden Saltolar organik reçel konusunda uzman bir aile. Marka olmuşlar artık. 30 yıl önce domates reçeli ve minik yeşil incir reçeliyle başlamışlar.
      Teşekkürler Derya :) Dilerim en kısa zamanda ada ziyaretiniz gerçekleşir.

      Sil
  5. Adalar iyi ki var. Oralarda zaman durmuş gibi. Sakin ve huzurlu. Çok güzel fotoğraflar çekmişsiniz. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğeniniz için teşekkürler.
      Evet, adalarda zaman durmuş gibi adeta. Huzur sarmış dört bir yanlarını. Gökçeada da öyleydi. Tek eksikleri yabancı turistlere rastlanamıyor oluşu. Oysa Yunan adaları öyle mi?

      Sil
  6. En az 7-8 yıl olmuştur Bozcaada'ya gitmeyeli. Fotoğraflarınla bir kez daha Bozcaada'ya gitmek ne iyi geldi ruhuma. Şarap festivalinin kaldırılmasına ise üzüldüm doğrusu. Kültür ve sanata, tarihe, doğaya...bizi biz yapan değerlere, bu toprakların sahip olduğu tüm güzelliklere, nimetlerimize ve daha pek çok şeye birer birer elveda denilen günlerin içinden geçerken...(şaraba haram! üçe beşe, m/otel..vb. çıkar uğruna peşkeş çekilen üzüm bağlarına...vs. helal ve hak sayan!) farklı duygular yaşadım bir anda.. ellerine sağlık Zeugmacığım.. Yine gitmeli, görmeli..Sevgilerimle..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Daha sık gidebilmek için bir kolaylık var artık. Çanakkale merkezden Bozcaada'ya her sabah deniz otobüsü var Esinciğim. Yolculuk sadece 1 saat sürüyor. Dilersen kalıyor dilersen akşama geri dönüyorsun. Bence Çanakkale'yi ziyarete giden herkes Bozcaada'yı da görsün. Rezervasyonlara yetişebilme anlamında epey büyümüş Bozcaada. Yeni yeni mekanlar açılmış, sanatsal faaliyetler mçoğalmış.
      Şarap festivali yerine Bağbozumu Şenlikleri var artık. Adanın tamamına yakını bağcılıkla uğraşıyor. Dört adet şarap fabrikası var. Bu insanların tanıtım yapmaları kadar doğal ne olabilir? Dünya genelinde tanınma yolundayken ? Dediğin gibi, rant uğruna yapılmadık şey kalmazken bu yasakçı zihniyet neyin nesi? Saymaya kalksan sayfalar almaz... Neyse...
      Yeniden gidip yeniden görülmeli, hep gidilmeli bence de.
      Ziyaretine teşekkürler, sevgiler Esinciğim...

      Sil
  7. tatilin gozunu seveyim:)

    YanıtlaSil

  8. Bozcaada ve diğerleri;tepelerinde gezmediğim yerleri sevemeyeceğimi bildiğim için,Bozcada'nın da tepelerinde bir keşif,acemi bir kaşif gibi çalılıklarının,bitkilerin içinden yürüyerek baktım Ege'ye,Kaleye;tanımadığım bir bölgenin korkusu ve yeni bir yerde kaybolma içgüdüsüyle birlikte farketme,bulma,kazanma hissiyatı...Bir buluş gibi;sevmenin özümsemenin en güzel tarafı geliyor bana;gittiğin yerlerin tepelerine tırmanmak,oralara doğru yürümek;sanki boşlukta,kırlarda asılı duran ruhların çağrılarına gider gibi bir şey:)) Fotoğraf çalışması,ada tanıtımı;lezzetliydi Zeugma;teşekkürler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tam da cuma günü Bozcaada'ya gitmeyi düşünüyorduk. Bağbozumu Şenlikleri'ni görmeyi çok istiyordum. Eğer feribota yetişebilirsek bu söylediklerinizi ben de gerçekleştirme isteğiyle doldum Güven Bey. Kim bilir belki de ruhların çağrısıdır bu ve onlarla buluşmama siz vesile oluyorsunuzdur:)
      Teşvik etkisi yapan nazik yorumunuz için ben teşekkür ederim.

      Sil
  9. Çok şey bulacaksınız asılı duran büyük boşlukta:)) Tam kalenin doğusuna,yerleşim yerinden doğuya doğru olan tepelere yürüdüğünüzde,orada eski bina kalıntılarıyla da karşılaşacaksınız. Yaban otları,yaban rüzgarı ve yabanıllığın sarhoşluğu;tek şey;koşulsuz gidebilmek;hatta teslim olmak;iyi yolculuklar diliyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kolay yerdeymiş. Neredeyse adanın merkezinde. Fırsat yaratıp mutlaka o tepelere çıkmalı, arka taraflara doğru yol alıp orada asılı boşlukta koşulsuzca ve de İlkçağ ruhuyla biraz dolanmalıyım:) Kalıntılardan da bahsedince görme isteğim iyice arttı. Bakalım neler olacak? "En son" yani dönerken kim bilir belki birkaç kare fotoğraf...
      Çok teşekkürler, selamlar.

      Sil
  10. Büyük heyecan;sanırım donanım tastamam:)) Ruhsal hazırlık;psikolojik aitlik,insana verilmiş en büyük ayrıcalık;bende heyecanlandım;şimdiden kutluyorum;en büyük silahınız,koşulsuz luk;çünkü o büyük yetinmeyi,kendi verimliliğini doğuruyor;sancılara hazır olun.))Yolunuz açık olsun...Evet adanın merkezinde;tepelerin kıyısına yaklaşınca,korkutucu olmasa da uçurumvari görüntüler,oradaki yabanıl yalnızlık;belki de bir biyolog,botanikçi ayrıcalığıyla yol alacağınızı düşündüm,düşünüyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Büyük heyecan yarı yolda kaldı maalesef :(
      Tam tarif ettiğiniz lokasyondan tepeye doğru yola koyulduk. Ruhen ve bedenen hazır hissediyorduk. Tepeyi yarılamışken araçların parkedildiği çukurumsu bir boşluğa rastladık. O nokta sağa ve sola devam eden iki patikanın yol ayrımıydı. Sağdakine yöneldik. Ancak biraz ilerleyince o yolun tel örgülerle bitimlenmiş bir çıkmaz sokak konumda olduğunu görüp geriye döndük. Soldaki patika araç yolu konumdaydı. O yoldan biraz devam ettik. Adanın panoramik görüntüsü harikaydı. O yolun nereye kadar gittiği belli değildi. Hava sıcaklığı 30 derecenin üzerindeydi. Sözün özü yolun nereye çıkacağı belirsizliği ve bunaltıcı sıcak birleşip bezginlik yarattı hocam. Devam edemedik. "Bir dahaki sefere inşallah" deyip hemen oradan dik aşağı inen küçük yollardan birini kullanıp kendimizi adanın dar sokaklarından birinde bulduk. Sonrasında da denizdi festivaldi derken zaman akıp gitti.
      Böylece o büyük heyecan hüsranla bitmiş oldu. Sizi de hüsrana uğratmış oldum. "Bir dahaki sefere 'ilk hedef' olarak not düşüldü. Bu böyle yarım kalmayacak,"
      Teşekkürlerimi iletiyorum. Özellikle de sayenizde ilk kez görme şansına eriştiğim o muhteşem panoramik ada manzarası için.🙏🙏

      Sil
  11. Vay canına;her hareketin değerli karşılığı,sıradanlığın veya devamlı tekrarın farklı olanı yaşanmış;tebrikler,teşekkürler Zeugma...Sanırım çalılar da insan boynunu aşacak cinsten,çıplak ayakları,kolları çok seviyorlar:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O çalılara kadar ulaşıp tepelerin arka tarafını, uçurumvari görüntüleri, oradaki yabanıl yalnızlığı göremesem de "Olsun, niyetine girdim ya. Göremesem de yolunda ölürüm," diyen karınca misali benimki. Adayı sanırım beşinci ziyaretim. Sayenizde yepyeni bir keşif gerçekleştirdim. Umarım ileriki günlerde görsellerle birlikte yazıya da dökebilirim tüm bunları.
      Biz bloggerlar birbirimizden çok değerli şeyler öğreniyoruz gerçekten de:) Teşekkürler benden Güven Bey.🙏

      Sil