Selanik- İskeçe Karnavalı gezimize kaldığımız yerden devam.
Geceyi Selanik'te geçirdikten sonra sıra geldi otelin önünde bekleyen otobüsümüzle sabah erkenden İskeçe'ye doğru yol almaya.
Yunanca ismi Xanthi olan İskeçe, Gümilcine ve Dedeağaç'la birlikte Türklerin en yoğun yaşadığı kentlerden biri. ''Binbir Rengin Şehri'' adıyla da anılan kentin tarihi M.Ö 800'lü yıllara dayanıyor.
İskeçe adı ''Eskice''den kaynaklı. Çünkü şehir Osmanlılar zamanında Eskice ve Yenice olarak iki yerleşim biriminden oluşuyormuş. Yenice, büyük bir yangın sonucu yok olunca, orada yaşayan halk İskeçe merkeze taşınmış. Günümüzde Kavala'ya uzaklığı 55 km olan 65 bin nüfuslu küçük bir kent İskeçe. Karnaval zamanı nüfus en az on katı.
Şehrin merkezindeki Plateia Kendriki adlı meydanda Saat Kulesi ve Ayasofya Kilisesi bulunuyor. 1870'de İskeçe’nin önde gelen isimlerinden Hacı Emin Ağa'nın yaptırdığı saat kulesi Osmanlı döneminden kalma. Belediye saat kulesinin 1972 yılında yıkılmasına karar vermiş ancak halktan büyük tepki gelince vazgeçilmiş.
Mağazalar ve kafelerle çevrilmiş olan İskeçe Meydanı'nın pazar günleri dışında günün her saati son derece hareketli olduğunu, saat kulesinin aralık ayı sonlarında Noel süslemeleriyle bezendiğini öğreniyoruz. Meydan bugün karnavalın son günü yapılan geçit törenlerinin merkez üssü konumunda.
Balkanlar’ın en gözde festivallerinden biri olan İskeçe Karnavalı 40’tan fazla dernek ve oluşumun katıldığı, renk renk kostümler ya da geleneksel giysilerle şehrin tüm sokaklarının karnaval havasına büründüğü bir dönemi kapsıyor.
Tur otobüslerinin park etmesi için ayrılan kırsal alanda festival için gelen yüzlerce otobüs vardı.
Belediye otobüsleri insanları oradan ücretsiz olarak 5-10 dk içinde şehir merkezine taşıyor.
Sol karedekiler gibi otobüslerden karnaval kostümleri ile inenler de az değildi.
Şehrin sokaklarında dışarıdan gelen ziyaretçiler için karnaval malzemeleri satılıyor.
Yanı sıra ellerinde spreylerle gelip yüzünüzü boyamak isteyenler mevcut:)
Bazıları istediği gibi takılmış. Yalnızca peruk ya da maske ile karnavala katılmayı tercih etmiş.
Bazıları da grup olarak bir örnek dolaşıyor. Neler yapacakları konusunda hiçbir fikrimiz yok.
Rehberimizin otobüste verdiği bilgi çok kısıtlıydı. Karnaval süresince de bir daha göremedik kendisini:(
1 hafta süren festival boyunca eğlencenin yanı sıra yerel lezzetlerin ve şarapların servis edildiği tezgâhlar
sokakları süslerken, sergiler açılıyor, konserler, tiyatro gösterileri, müzik ve dans geceleri düzenleniyor,
kentin tarihi geleneklerini yansıtan canlandırmalar yapılıyor.
Yunanistan’ın dört bir yanından gelen grupların değişik kostümlerle sokakları doldurduğu geçit törenlerinin en etkileyicisi ise sonuncu gün olan pazar günü yapılan ve yine şehrin merkezindeki meydanda
görkemli bir partiyle sona eren Karnaval Geçidi Gecesi. İşte bugün o gün.
Selanik turuna kaydolmadan önce bu karnavaldan hiç haberim yoktu. İskeçe ve karnaval bu turun bonusu oldu. Dünyadaki diğer karnavalların da zamanı olan bu aylarda düzenlenen İskeçe Karnavalı son yıllarda en çok ilgi çeken karnavallar arasında yer alıyor, günübirlik turlar bile düzenleniyormuş.
Fotoğraf makinaları durmaksızın çalışıyor. Selfieler ona keza. Fotoğraf tutkunları için adeta bir cennet.
Saat kulesinin bulunduğu meydandaki bekleyiş sürüyor.
''Binbir Rengin Kenti'' diye de anılan İskeçe'ye bu adın nereden geldiği yansıyor dört bir taraftan.
Bebekleriyle birlikte karnaval için giyinen iki çift vardı ki açık ara favorimdiler:)
Kraliçenin meydana ulaştığı an
Az önceki kraliçe ise bu gelen prenses mi oluyor. Bilgi veren de yok ki. Rehberimiz kayıp!
Zaten sırf bu yüzden kortej olayından, geçit töreninden de çok sonra haberimiz oldu. Asıl güzel görüntüleri kaçırdık.
Saat kulesinin bulunduğu meydanda anlamsızca bekleyip durduk ve hatta çok sıkıldık.
İskeçe Karnavalı’nda kraliçe olmak için şubat ayı başında başvuran 52 aday tek tek incelendikten sonra belirlenen bu yılki kraliçe.
Ayrıca bu yıl ilk kez bir erkek aday başvurup İskeçe Karnavalı Kralı olmak istediğini belirtmiş. Komite, Panagiotis Georgiou adlı şahsı da seçmelere davet etmiş.
Kraliçe pozisyonuyla hiçbir ilgisi olmayan Georgiou’nun sunduğu planı inceleyen organizatörlerin bir ilki gerçekleştirdiği ve ‘Korsan’ lakaplı Georgiou’ya karnavalda başrol vermesi şaşkınlık uyandırıyordu.
Geceyi Selanik'te geçirdikten sonra sıra geldi otelin önünde bekleyen otobüsümüzle sabah erkenden İskeçe'ye doğru yol almaya.
Yunanca ismi Xanthi olan İskeçe, Gümilcine ve Dedeağaç'la birlikte Türklerin en yoğun yaşadığı kentlerden biri. ''Binbir Rengin Şehri'' adıyla da anılan kentin tarihi M.Ö 800'lü yıllara dayanıyor.
İskeçe adı ''Eskice''den kaynaklı. Çünkü şehir Osmanlılar zamanında Eskice ve Yenice olarak iki yerleşim biriminden oluşuyormuş. Yenice, büyük bir yangın sonucu yok olunca, orada yaşayan halk İskeçe merkeze taşınmış. Günümüzde Kavala'ya uzaklığı 55 km olan 65 bin nüfuslu küçük bir kent İskeçe. Karnaval zamanı nüfus en az on katı.
Şehrin merkezindeki Plateia Kendriki adlı meydanda Saat Kulesi ve Ayasofya Kilisesi bulunuyor. 1870'de İskeçe’nin önde gelen isimlerinden Hacı Emin Ağa'nın yaptırdığı saat kulesi Osmanlı döneminden kalma. Belediye saat kulesinin 1972 yılında yıkılmasına karar vermiş ancak halktan büyük tepki gelince vazgeçilmiş.
Mağazalar ve kafelerle çevrilmiş olan İskeçe Meydanı'nın pazar günleri dışında günün her saati son derece hareketli olduğunu, saat kulesinin aralık ayı sonlarında Noel süslemeleriyle bezendiğini öğreniyoruz. Meydan bugün karnavalın son günü yapılan geçit törenlerinin merkez üssü konumunda.
Belediye otobüsleri insanları oradan ücretsiz olarak 5-10 dk içinde şehir merkezine taşıyor.
Sol karedekiler gibi otobüslerden karnaval kostümleri ile inenler de az değildi.
Yanı sıra ellerinde spreylerle gelip yüzünüzü boyamak isteyenler mevcut:)
Bazıları da grup olarak bir örnek dolaşıyor. Neler yapacakları konusunda hiçbir fikrimiz yok.
Rehberimizin otobüste verdiği bilgi çok kısıtlıydı. Karnaval süresince de bir daha göremedik kendisini:(
sokakları süslerken, sergiler açılıyor, konserler, tiyatro gösterileri, müzik ve dans geceleri düzenleniyor,
kentin tarihi geleneklerini yansıtan canlandırmalar yapılıyor.
görkemli bir partiyle sona eren Karnaval Geçidi Gecesi. İşte bugün o gün.
Zaten sırf bu yüzden kortej olayından, geçit töreninden de çok sonra haberimiz oldu. Asıl güzel görüntüleri kaçırdık.
Saat kulesinin bulunduğu meydanda anlamsızca bekleyip durduk ve hatta çok sıkıldık.
Ayrıca bu yıl ilk kez bir erkek aday başvurup İskeçe Karnavalı Kralı olmak istediğini belirtmiş. Komite, Panagiotis Georgiou adlı şahsı da seçmelere davet etmiş.
Kraliçe pozisyonuyla hiçbir ilgisi olmayan Georgiou’nun sunduğu planı inceleyen organizatörlerin bir ilki gerçekleştirdiği ve ‘Korsan’ lakaplı Georgiou’ya karnavalda başrol vermesi şaşkınlık uyandırıyordu.
Yunanistan'ın Rio Karnavalı olarak adlandırılan karnavalın son günü olan 18 Şubat Pazar günü bugün. Ve yine dünyadaki tüm karnavallarda olduğu gibi onun da bir çıkış öyküsü var. Öyküyü de son kısma alıp noktayı koyalım o halde.
İşte günümüze kadar uzanan bu öykü her yıl yüzbinlerce kişinin akın ettiği bir karnavala esin kaynağı olur. Hz İsa'nın bu şekilde hayatının kurtulmasına deliler gibi sevinen halkın tümü yüzlerini boyayıp dans eder, sevinç çığlıkları atarlar. Şehri adeta bir açık hava balosuna dönüştürürler. Gece olunca da yıkanıp temiz pazartesiye adım atar, Rio Karnavalını pek de aratmayan eğlenceli ve rengârenk İskeçe Karnavalını gerçekleştirmiş olurlar.
Kalın sağlıcakla...