17/03/2018

Çanakkale'nin Evlatları - Şehit Günlükleri

Çanakkale Savaşı bir milletin şahlanışı, var oluşu, tarih sahnesinden silinmek istense de yok olmayışının destansı öyküsü...

Ülkemizin ilk dijital savaş müzesi unvanını elinde bulunduran ve Çanakkale'nin odak noktası konumundaki İskele Meydanı üzerinde bulunan Çanakkale’nin Evlatları İnteraktif Deneyim Sergisi, Çanakkale Savaşı’nın tüm yönleriyle ele alındığı dijital bir sergi.

Kale Grubu tarafından iki yıl önce yaptırılan müze ziyaretçilerine gazilerin ses kayıtlarından oluşturulmuş özel yapımlardan hatıra defterlerine, arşiv belgelerine ve çok özel fotoğraflara kadar 1915 yılı Çanakkale Zaferi'ne dair tüm belge, bilgi ve görüntüleri dijital bir deneyimle ve İngilizce tercümeleriyle birlikte sunuyor.

Çanakkale'nin o altın neslinin günümüze taşındığı sergide bugünkü nesillerin daha aydınlık bir geleceğe kanat açmalarına hizmet etmek amaçlanmış. Dijital kategoride ''2016 Yılının En Yaratıcı Sosyal Sorumluluk Kampanyası Ödülü'''nün sahibi olan interaktif sergiye yerli ve yabancı ziyaretçiler tarafından gösterilen ilgi oldukça yoğun.

Cephede günlük tutan askerlerimizin öyküleri son derece etkileyici. Orijinal halleriyle sergilenen mektuplar okuyanların içini titretiyor.
Henüz 21 yaşındayken şehit olan İbrahim Naci’nin mektubu 3 yıl önce gün ışığına çıkmış. Şehit teğmenin vatan aşkıyla atan kalbi, ziyaretçilerin yüreğinde tam 100 yıl sonra hayat bulmuş...
Aldığımız her nefesin, onların bu topraklar için verdiği ''son nefes'' sayesinde olduğu bilinci içinde, rahmet ve minnetle...

CEPHEDE BİR ŞEHİT- TEĞMEN İBRAHİM NACİ
İbrahim Naci, Çanakkale Savaşı'nda görev yapan 21 yaşında bir gençtir. İstanbul'da başlayan ve Gelibolu Kerevizdere'de sona eren anılarını 29 gün boyunca kaydeder.

Akbaş'ta bize Şirket-i Hayriye'nin 70 numaralı vapuru tahsis edilmiş. Dünya ne garip İstanbul'da ruhumuzu dinlendirmek, biraz hava almak için bindiğimiz bu vapur bizi şimdi nereye götürecekti? Kim bilir belki de bir daha geri dönmemek üzere beni garip illerin kimsesizlikleri içine atacaktı.

Teğmen, girdiği ilk muharebede şehit olur.

Şehit düştükten 12 gün sonra, Bölük Komutanı Yüzbaşı Bedri, teğmen ile ilgili düşüncelerini kaleme aldığı sırada cümlesini tamamlayamadan şehit olur. Yüzbaşının da şehit olmasının ardından günlük Bölük İmamı Katip A.Efendi tarafından teslim alınır.

MEHMET HALİT BAYRI - ÇANAKKALE CEPHESİ'NDE BİR İSTANBULLU
Çanakkale kara muharebelerinin başladığı 25 Nisan 1915'i takip eden ilk günlerde cepheye asker ikmali başlar. İstanbul'dan yola çıkan topçu alayında 19 yaşında bir İstanbul aşığı, Mehmet Halit Bayrı da vardır. Bayrı, yedek subay olarak askerliğini yapacağı cephedeki duygularını, özlemlerini 16 Mayıs 1915 tarihinde yazmaya başlar. Daha sonra günlüğüne Cephe Arkadaşı adını verir.

''Artık o saniyelerde İstanbul'un erguvâni, şiirli akşamları hayalimizde uçuyor, yeşil parklar, muattar kadınlar, süslü kelebekler, çiçekler, kamelyalı sokaklar dimağımızda siyah ridâlar arasında birer fanus-ı akşam şeklinde gece parıldayan mesireler, Beyoğlu'nun safahatle dolu sokakları ve her şey yaldızlanmış...''

HASAN REMZİ EFENDİ
Hasan Remzi Efendi 24 Ekim 1892 yılında Niğde'de doğar. Harbiye Mektebi son sınıftayken seferberlik ilan edilir.
5 Temmuz 1915 yılında Çanakkale'de çarpışmalara katılır. Günlüğüne o günü aşağıdaki gibi aktarır.

O ne geceydi, ne uzun geceydi. Her taraf birden fırladı. Allah Allah! Fakat ayağa kalkarak koşmamızla tekrar yere yatmamız bir oldu. Ancak 20-30 adım koşabildik ki; o zaman bir kıyamet koptu, yer gök sarsılmaya başladı. Arkasına yattığım bir cenaze yığını arasından ileriye baktım. Piyade ve makineli tüfekler durmadan işliyor, göz açmak, baş kaldırmak imkânı yok. Sağa sola baktım erat yere yapışmış. Geriye baktım; sanki müthiş ve sağanak halinde yağan top mermileri yerin altını üstüne getiriyor.

ABDURRAHMAN SABRİ EFENDİ
Abdurrahman Sabri Efendi 1904 yılında girdiği Mekteb-i Harbiye'den teğmen olarak mezun olur. 15 Haziran 1914'te 72. Alay'a atanır. Alay bu dönemde Antep civarındadır. Bu atamadan sonra eşi Naciye Hanım ve kızı Firdevs'i Urfa'ya götürerek, Paşa Mahallesinde yaşayan arkadaşı Yusuf Kenan Bey'in ailesi Müzeyyen Hanım'ın yanına bırakmak zorunda kalır.

Sabri Efendi'nin 72. Alay'a atanmasından 50 gün sonra Osmanlı Devleti 2 Ağustos 1914'te seferberlik ilan eder. Eşini ve kızını Urfa'ya naklettikten birkaç ay sonra Sabri Efendi'nin birliği Halep'ten İstanbul'a uzun bir yolculuğa başlar. Sabri Efendi yolculuğun başından itibaren düzenli olarak eşine mektup yazar.

''Azizem, bugün Salı. İskenderun'a geldik hamdolsun. Cümleten sıhhatteyiz. Bu akşam trenle Adana'ya hareket ediyoruz. Dört gün sonra inşallah Dersaadet'e (İstanbul) varmış olacağız.''

Abdurrahman Sabri Efendi, Çanakkale çıkartmasından sekiz gün sonra 3 Mayıs 1915'te şehit olur.


* * *

canakkale'nin evlatları

Bu vatan için canlarını kahramanca feda etmiş tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun...