27/10/2021

Hayatın İçinden Sürprizler

Blog tarihine not düşmek üzere fotoğraf makinesi ile hayatın içine karıştığım nispeten maceralı bir günden, içinde ilginç karelerin bulunduğu bol görselli bir yayın bırakayım buraya. Zira bana iyi geldiği gibi okurlara da iyi geldiğini ''İstatistikler'' söylüyor. 

Dün öğleden sonrası için planladığım bir iş başarıyla sonuçlandı. Çok mutlu oldum. Yolum biraz uzundu; ama değdi doğrusu. Hazır yakınına kadar gelmişken Salı Pazarına da uğramak istedim. Hasat sonu domateslerin çok lezzetli olduğunu bildiğimden kaçırmak istemedim. Barbunyalar da öyle oluyor. Hem biraz da yeşil zeytin alıp kırma yapmalıydı. 

Bahsettiğim lokasyon Sarıçay civarı, daha doğrusu her iki yakası birden. Ana yolu aşıp pazar için karşı tarafa geçer geçmez çok ilginç bir manzara dikkatimi çekti. İyi ki fotoğraf makinem yanımdaydı. 

İki yıl öncesine kadar martıların sadece deniz kenarlarında bulunduğunu zannediyordum. Ta ki Edirne'ye gidip de Meriç Nehri kenarındaki martıları görene kadar. O nedenle Sarıçay kenarında uçuşan martılara şaşırmam beklenemezdi:)

 Martıların sofrasına bakar mısınız. Harika! 
50 metre kadar ilerideki pazarcılar ikindi kahvaltısı hazırlamışlar onlara. Başka kim olabilir?😍😊👏👏


İlginç olan kumrulardan bile ürküp kaçan kargaların martı sevgisiydi. Bir yaşıma daha girdim. 😲🎂🎊


Martılar kordonda güvercinlerle iyi anlaşıyorlar, genelde onlarla birlikte aynı yemlerin başında oluyorlardı. Bir kargayı martıyla ilk kez görüyorum. Onlarla bir arada, aynı sofradalar. 🎈🎈💖💖


Ne kadar yakın duruyorlar birbirlerine. Karga cin gibi yine. Yavru martının duyarsız hallerine bakın?😄

Kuşlar için ismi tespih ağacı ya da hint leylağı olan ve dört mevsim ayrı sunum yapan harika bir ağaç var çok yakınlarda. Onunla neden ilgilenmiyorlar? Yoksa ağaçlara konup yem yiyen kuşlardan değiller mi bunlar? Çam ağaçlarının dallarına konan karga görmüştüm; ama bence dallardaki böcekleri falan yiyordu.😖

 Sarı çiğdem zamanı. 

Sararmış solmuş yaprakların arasında baş veren ve kardelen gibi çiçekler dünyasının ezber bozan 'masalsı' güzellerinden. Umudu sembolize ediyor bence...

Bu yıl doğmuş olabilir. Ne kadar da masum bakıyor. 💞

Güneşlenen bir kediye ''Pisi pisi!'' demenin geri dönüşümü 😅😁

Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen tarafından yapılan Adalet Heykeli alev çalıları arasında ne kadar da güzeldi.


Parkın diğer kısımları mevsimi gelen Kadife çiçeği (Marigold) ile kaplıydı.

Dün aldığım zeytinlerin bugün soda şişesi tabanıyla kırılmış hali. En sevdiğim tür.

Dışarısı güneşliyken evin içi daha serin oluyor. Üşüyünce çabucak ısınmanın en etkili yolu 1 kupa sıcacık tarhana içmektir. Deneyin, siz de görün:)

*   *   *

 Ve...
Bir süre önce şurada bahsetmiştim. Çanakkale kent tarihinin kalbi özelliği taşıyan ve 19. yüzyıl bitimi ile 20. yüzyıla geçiş aşamasında yaşanan tarihin adeta üzerlerinden okunabildiği Calvert Ailesi ve Calvert Bahçesi ile ilgili önemli bir konuda merakımı giderdiğim bir gündü dün. Şimdilik sürpriz. Bir sonraki yazım o konuyla ilgili ve yine bol görselli olacak. İlgilenenlerin bilgisine efendim:)

Kalın sağlıcakla...


16 yorum:

  1. Fotoğraflar gerçekten çok güzel,iç ferahlatıcı hepsi.Güneşlenen pisiye kesinlikle pisi pisi yapılmamalı:)

    Sizin martılar yine geniş alan seçmişler.Bizimkiler sokak aralarını işgal ediyor artık.Son birkaç senedir böyle.Sokak hayvanları için gelişigüzel bırakılan yiyeceklerin sonucu aslında.O yiyeceklere talip oldular ve iyice insan içine karışmaya başladılar.Sabah ve akşam hemen hemen aynı saatlerde kalabalık biçimde dalışlar yapıyorlar kaldırımlara.Çatılarda poz kesmeleri ve etrafı süzmeleri de cabası.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. İçimizin ferahlamaya nasıl da ihtiyacı var, değil mi? Kediler güneşte gözlerini açamıyor. Aslında nezaketen ''Miyav'' demek istedi, fakat görüntüsü öyleydi:))
      Çatılarada ara sıra gördüğüm oluyordu; ama geçende ilk kez ben de gördüm. Sokak başındaki konteyner'a kadar gelmiş, başını içeri sokmuş. Hiç beğenmedim görüntüyü. Onlara deniz/su kenarları yakışıyor. Belki de müsilajın etkisi vardır. Balık bulamıyorlardır. Martıların çok tehlikeli olabildikleri ile ilgili epey yazı okudum. Fazla yaklaşmamak gerek.

      Sil
  2. Kargalarla martılar hep kavga halinde burada, ilk defa böylesini görüyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de ilk kez gördüm:)Pandeminin başında balkona kumrular için koyduğum yemlere onlar gitmeden asla gelmiyorlardı. Masum kumrulardan çekiniyorlardı, hayret:)

      Sil
  3. Martıların nerede bulunduğu muamma:)) Yıllardır Ayvalık'tayım yazları bizim sahilde tek martı yoktur, hep şaşarım. İstanbul'da ise neredeyse sokak hayvanı sayılabilirler. Karga ,kedi ve martının çöpe atılan yiyeceği paylaşmak için yanyana sıra beklediğini görmüşlüğüm vardır.
    Tarhana en sevdiğim, sabah kahvaltıda bile içerim.Afiyet olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizin Ayvalık'ta bulunduğunuz dönem yumurtlama/yavrulama dönemleri olabilir mi? Çünkü buralarda da kayboluyorlar 1 aya yakın neredeyse. Yavrulamaya gittiklerini söylemişlerdi. Ya da yazlığınızın yakınlarında bir yerde karınları doyuyorsa sizin tarafa uğramayabilirler. Birlikte uçmak, avlanmak, birlikte dinlenmek gibi ''toplumcu'' karakter taşıyorlarmış zaten.
      Yan yana sıra bekleme olayı aşırı ilginçmiş. Martıların iri olanları ''üst düzey'' zekaya sahipmiş zaten. Kargalar ona keza. Kedinin aklından ''Şunları yesem'' fikri gelip geçiyordur bence:))

      Bu yıl kupada tarhana adeti geliştirdim. Cezvede ısıtıp al eline, otur koltuğa. Çok rahat.Teşekkür ederim. Size de afiyet olsun.

      Sil
  4. Zeugma çanakkalelisin galiba, ben orda okudum vali konağının bitişiğinde oturmuştuk, arkamızda subay lojmanları idi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çanakkaleli değilim Özlemcim. Eskiden hafta sonları gelirdik. Son dönemler ikinci adresimiz. Evet, burada muhasebe okuduğunu biliyorum. Tam merkezi yerde oturmuşsunuz. Kordona 2 dakika:)

      Sil
  5. Güvercin ve kargaları bizim bahçede sık sık yan yana görüyorum ama martı ve karga ikilisini ilk defa gördüm:) Biziz şehirde de martı popülasyonu yüksek ama kargalar ile bir araya geldiklerine şahit olmamıştım:) Yeni yazıyı bekleyenlerden ve merak edenlerdenim, saygılar:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güvercin ve kargalar ayrılmaz ikili bence. Ben de hep birlikte görürürm. Atılan yemleri ortaklaşa yerler sürekli. Ama martılar kurnaz davranır. Düşündüm de, burada karga ve martı ikilisinin yan yana olma nedenleri martıların yavru olmaları. Salak salak durmaları:)) Eee, karga zeki hayvan, bir şey yapmayacaklarından emin olup sofralarına göz koymuş diyorum en son:)
      Yeni yazı Calvert ailesi ile ilgilenenler için heyecan verici olabilir, diyorum. Saygılar:)

      Sil
  6. Martı ve karga ikilisini her gün balkonumuzla hemen hemen aynı seviyede bulunan aydınlatma direğinin tepesinde selâmlıyorum. Bazen ikisi birlikte direği paylaşıyorlar, bazen biri gelince diğeri ona yerini bırakıyor. Bizim martılar epey heybetli görünüyor. Zekâ seviyeleri hakkında bilgim yoktu:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aa? Sahi mi:)) İkisi yan yana aynı direği paylaşıyorlar demek. Dar bir alanda hem de. Çook şaşırdım. Martılar heybetliyse yaşları büyüktür. Ayrıca suratları da çok ciddi ve bilgiç oluyor, oradan bilirsiniz. Yavrular masum masum, korkak korkak, fazla kıpraşmadan beklerler. Bizimkiler yavruydu hepsi de. O zaman benim tezim çürüdü. Salak diye gelmemişler kargalar yanlarına:))
      Evet, oldukça zekilermiş iri olanlar. Araştırınca görürsünüz siz de. İskoçya'daydı galiba kaç senedir her gün aynı marketten cips çalan martı vardı. Ona da rastlarsınız belki:)
      Ziyaretinize ve değerli katkınıza teşekkürler Bay Kaplan.

      Sil
  7. Ne kadar iyi yapmışsınız ne güzel bir gün olmuş..
    Kedicikte çok tatlıı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pandemi ve karantinanın etkilerini henüz üzerimizden atamamışken yapılabilecek en güzel eylemlerden biriydi. Hava almak, zihni dağıtmak, yeni şeyler görüp öğrenmek hepsi bir arada çok iyi geldi gerçekten.
      Kediler her halleriyle tatlı oluyorlar:)

      Sil
  8. Teşekkür ederim Ausecim. Aylak zamanlarımda gezerek gözlem yapmayı çok seviyorum. Fransızcada bu durum tek kelimeye indirgenmiş. Hatta son birkaç yıldır bu türden insanlara bizim ülkemizde de ''flanör'' denmeye başlandı. Zevkli bir uğraş. Sonrasında araştırmalara yöneltiyor insanı. Blog yazan bizler için özellikle de pandemi döneminde bulunmaz nimet değil mi ama:)
    Güneşlenen kedi en sevdiğim oldu benim de. Zeytin bu şekilde 1 haftada hazır. Tam zamanıdır, yaparsın sende:)
    Yeni yazı 1-2 güne hazır. Teşekkürler Ausecim, sevgiler.💖💐

    YanıtlaSil
  9. Flanör'lerin kadın olanlarına flanöz deniyordu. Bunu da buraya ekleyeyim, unutmadan:)

    YanıtlaSil