2022/11/26

Kasım 2022'den Kalanlar

İsmi bile direkt üşümeyi çağrıştıran aralık ayına birkaç gün kaldı. İç Anadolu'da büyümüş bir birey olarak aralık ve ocak kar-kış demek bende. Ülkenin büyük bir bölümü için genel anlamda da öyle zaten.

Ancak, ayların ve mevsimlerin bilindik özellikleri sekteye uğruyor artık. Daha doğrusu birbirine karışıyor. Kasım ayını ilk kez bu yıl ''tamamen ılıman'' gördüm misal. Toplamda birkaç gün yağmur çiseledi, o kadar. Evin içi 20-23 dereceden aşağı hiç inmedi. Kombi henüz bir kez bile çalışmadı. 

Oldukça ılıman geçen son hafta da bitmek üzereyken gökyüzü ve bulutların her yeni günle devam eden şölen kıvamındaki görsel güzelliği ise ayrıca şaşırtıcı. Öyleyse bol görselli bir hafta sonu yayını ile harika geçen bir kasım anısı olarak olan biteni buraya da aktarıp blog tarihine not düşmüş olayım.

Teknolojiden hiçbir iz taşımayan fotoğraflar ilk çağları çağrıştırıyor bende.

Ve bu tarz fotoğraflar daha çok hoşuma gidiyor.

İki yıl önceki ocak ayında Troya Atı karlar içindeydi. Sonra bir daha kar görmedi. Ama ona en çok sonbahar yakıştı. 

Saz püskülü (pampas) bitkisinin şu fotoğrafı da ilk çağlardaki görüntüsünden pek farklı değildir sanırım. 

Kasımın ilk haftasında pampasın vazolarınız için en az üç yıl dayanabilen şık ve dekoratif bir çiçek olduğundan bahsetmiştim. Gördükleriniz artık bizim evin vazo güzelleri:)

İnşaat yapmak üzere parsellenen arazilerde kesilen zeytin ağaçlarının sergilediği tablo ne kadar hüzün verici. Bulduğu yerden yepyeni dallar çıkarıp hayata tutunma çabasında başarılı olsalar da kısa bir süre sonra bir ekskavatörün kepçesiyle kökünden çıkarılıp yok olacakları kesin:(

Tohum verme zamanı gelen bazı peyzaj bitkilerinin açılım zamanı. Nar tanesine benzemeleri şaşırtıcı.

Renkli çiçek pek kalmadı zannederken capcanlı bir begonville selamlaşmak güzeldi. Ebegümecinin tomurcuklarına bakılırsa o da epey bir süre daha çiçek açacak.

Karahindibaları söylemeye gerek yok artık. Yıl boyu hiç aralıksız açmaya devam ediyor, kesintisiz döngülerini sürdürüyorlar.

Daldan dala atlamaya başladım yine. 
Unesco'dan tescilli Afyon'un ünlü mercimekli bükmesini şurada anlatmıştım. Bayılırım. Çocukluğumun lezzetidir. Yapımı oldukça kolay; ama kaç zamandır yapmamıştım. Yıl bitecek, ancak aklıma geldi. 

Diyeceğim o ki, dileyen hiç zorlanmadan kat kat bükme yapabilir:)

Adalet Parkı'ndaki Eskişehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen tarafından bizzat yapılmış olan Adalet Heykeli Themis'in terazisi çalındıktan sonraki görünümü. MEMLEKETTE ADALET KALMADIĞININ resmi gibi adeta:( Neyse ki geçen hafta yeni bir terazisi oldu ve fakat heykel tümüyle kahverengiye boyandı ne yazık.

Madem çektim, buraya da bırakayım, haftanın kedisi olsun. Fotoğraf makinesi sevmeyen minnoşlardan:) Sağdan almak istiyorum sola döndü. Sola geçtim ''Pisi pisi'' diye helak oldum 1 saniye bile bakmadı. Ama bu onu daha da şeker yaptı:)

Mutlu, huzurlu bir hafta sonu dilerim. 
Sevgiyle...