2023/07/09

Tiyatroya Adanmış Bir Yaşam | GENCO

Tiyatromuzun ''Kaşıkçı Elması'' diye bilinen duayen ismi Genco Erkal ile bebekliğinden başlayarak çocukluğu, gençliği ve yönetmenlik kariyeri dahil, meslek hayatının büyük bir bölümünün geçtiği, aynı zamanda dönemin kültür-sanat hayatının şekil aldığı İstiklal Caddesi'nden başlayarak zamanda bir yolculuğa çıkmayı, yaşamında yer almış tüm detayları, onun muhteşem yaşam öyküsünü kendisinden dinlemek istemez misiniz?

Türk tiyatrosuna damgasını vurmuş dev bir isim olan Genco Erkal'ın yaşamını konu edinen bu belgeselin sponsorluğunu ENKA Sanat, yapımcılığını Porte Film ve yönetmenliğini Selçuk Metin üstlenmiş. Netflix’te yayına gireli yaklaşık üç hafta oluyor. Ancak ben henüz izleyebildim. Belgeselden kaliteli bir film izliyormuşcasına keyif alarak zevkle izledim. Tadı dimağımda kaldı...

Senaryosunu Genco Erkal’ın bizzat kendisinin yazdığı ve kendi anlatımıyla sunduğu belgesel ile İstiklal Caddesi'nden başlayan çekimler sahne aldığı tüm tiyatrolarda (kendi kurmuş olduğu Dostlar Tiyatrosu, Muammer Karaca Tiyatrosu, Arena Tiyatrosu, Elhamra, Küçük Sahne, Ses Tiyatrosu ve Kenter Tiyatrosu) geçen sanat hayatı anlatılırken aynı zamanda dönemin sosyo kültürel alandaki değişimi de tarihsel imgelerle gözler önüne seriliyor.

Otobiyografik bir özellik taşıyan belgeselde Genco Erkal gibi tüm yaşamını tiyatroya adamış dev bir çınara duyduğunuz hayranlık artarken görsel açıdan zengin bir serüven eşliğinde yaptığınız mekânlar arası yolculuk ile tiyatro tarihimizin oldukça geniş ve önemli bir kesitine şahit oluyorsunuz.

''Nerden nereye gelmişim. Önce oyunculukla başladım. Giderek yöneten, uyarlayan, çeviren, yazan, gerektiğinde tasarımcı. Hepsini yaptım ve yaparım. Tiyatronun bir bütün olduğuna inanıyorum. Tiyatro insanı olmaktır, işin özü budur. Benim esas evim burası anlaşılan. Bir şeyler çağırıyor beni buraya. Şarap içmiş gibi sarhoş ediyor kanımdaki Dionisos genleri. Onun aynı zamanda Şarap Tanrısı olması bir tesadüf değil herhalde. Bir yanım da Şaman sanki. 

Belli bir görevle göndermişler beni buraya. İşim de insanları mutlu etmek, moral vermek, onlara ümit aşılamak. Bir de, insanlar tiyatroya geldiklerinde düşünmenin, eleştirmenin, sorgulamanın tadını alsınlar. Yalnız olmadıklarını, birlikte daha güçlü olduğumuzu görsünler.
Son yıllarda tiyatromuzda yeşeren genç topluluklar bereket ki beni çok heyecanlandırıyor, sevindiriyor ve elimden geldiğince onlara hep destek olmak istiyorum. Zaten onlara yavaş yavaş devrediyoruz bayrağı. 

Hayata teşekkür ediyorum. Bana bütün verdikleri için. Sahneye çıktığım her an benim için büyük bir mutluluk oldu. Ve bir daha çıkamayacakmışım gibi sarıldım ona. Sonuna kadar keyfini yaşadım. 
İşte böyle geçti şu yeryüzünde bana tanınmış olan süre. Dilerim böyle de devam eder sonuna kadar. 
Çünkü yolculuk devam ediyor hâlâ...''


 Le Monde: Paris'te 3 Türk her gece ayakta alkışlanıyor!
Belgeselde en çok ilgimi çekenlerde ilk sırayı Genco Erkal'ın Paris'te Fransızca olarak oynadığı oyun, sahne aldığı bu kesit aldı. Kendisini sevgi, saygı ve hayranlıkla ben de ayakta alkışlıyorum.