insanlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
insanlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

05/02/2017

Afrika'da Yeşeren ''Umut''

Bundan tam 1 yıl önce Nijerya'da ailesi tarafından ''cadı'' olduğu inancıyla sokağa atılan 2 yaşındaki Afrikalı minik bir oğlanla tanışmıştık. Neredeyse ölmek üzere olan perişan haldeki zavallı çocuk içimizi parçalamıştı.

Afrika'da yaşayan Danimarkalı bu kadın, sokaklarda tek başına dolaşan çocuğa köylülerin kötü davrandıklarını fark etmiş, çocuğun sekiz ay önce sokağa terk edildiğini ve cadılık ile suçlandığını öğrenince yetkililerle görüşüp bakımını üstlenmişti. Kadın çocuğa ''Hope'' adını verdi.

Danimarkalı gönüllü Anja Ringgren Loven bir yıl sonra kendisinin ve Hope'un, okula başladığı ilk gün çekilen benzer bir fotoğrafını yayınladı. 30 Ocak 2016 (solda) ve bir yıl sonrası (sağdaki). Hope, yalnızca 1 yıl içinde şaşırtıcı bir değişimle ne kadar da sağlıklı ve güzel bir çocuk olmuş. Ve ne kadar mutlu görünüyor. Bu çok sevindirici...

Nijerya'ya yalnız geldiğini, burada cadı olmakla suçlanan ve bu yüzden sokağa atılıp işkence gören, dövülen çocuklarla tanıştığını söylüyor Loven. Gördüklerinin çok korkunç ve barbarca olduğunu, üzerinde derin izler bıraktığını anlatırken;
"Çocuklar işkence gördükleri, istismar edildikleri ve sokakta yalnız bırakıldıklarında korkunç bir travma yaşıyorlar. Kendi ailesi tarafından reddedilmek, bir çocuğun yaşayabileceği en korkunç duygu olmalı. Bunun nasıl hissettireceğini kimsenin hayal edebileceğine inanmıyorum," diyor.

İşte bu yüzden eşi David ile birlikte Afrika'da cadılıkla suçlanan çocukların eğitimi ve gelişimiyle ilgilenen yetimhane benzeri bir yardım kuruluşu açan Loven, üç yaşındaki kendi oğullarıyla birlikte, tamamı cadılıkla suçlanan 30'dan fazla çocuğun bakımını üstlenmiş. Çünkü Hope'un yaşadığı bu korkunç durum Nijerya’daki çocukların başına oldukça sık geliyormuş. Pentakostalizm inancına göre bazı çocuklar rahipler tarafından büyücü/cadı olmakla suçlanıyor, aç bırakılıyor ya da öldürülüyormuş. Normal bir insan sokakta aç kalmış bir kediye bile kayıtsız kalamazken, el kadar çocuk bu. Pes doğrusu!

Loven ve kocası David tarafından kurtarılmadan önce öz ailesi tarafından batıl inançlarla savrulup sokaklarda yaşamak zorunda bırakılan Hope, solucanların da dahil olduğu pek çok hastalıkla sözleşme yapmış.

Hangi çağdayız ve bunlar yaşanıyor, şaşırmamak elde değil!
''Kabile kanunları'' desem az gelecek.
İlkellikte Nirvana'ya ulaşmışlar resmen!😱😱

Anja Rinngren Loven geçtiğimiz ayın başında OOOM Dergisi tarafından
2016 Yılının En İlham Verici Kişisi seçildi.
Nijerya'daki cadı çocuğu(!) kurtaran kadın Loven, oylamada Barack Obama ve Papa Francis'i geride bıraktı.
Evet, o bir umut ışığı ve yılın en ilham verici insanı.
Jüri başkanlığını yürüten OOOM Genel Sekreteri Georg Kindel değerlendirmesi:
"Anja açlık çeken çocuğu gördüğünde insan gibi davrandı ve milyonlarca kişinin ilham kaynağı oldu. Nijerya'daki terk edilmiş çocuklara yardım etmek için sürdürdüğü çabalar bize umut veriyor ve davayı takip etmemizi teşvik ediyor."

Dünya halen dönmeye devam ediyorsa Anja benzeri duyarlı insanların yüzü suyu hürmetine. Bu bir gerçek...

(Kaynak: huffingtonpost.co.uk, dailymail.co.uk, independent.co.uk)


30/12/2014

Mutlu Yıllar...

Bir önceki yılın bilançosunu çıkarıp yeni yıldan beklentileri sıralamak adettendir; ama bilanço ne yazık ki hiç iç açıcı değil. Geriye dönüp baktığımızda gördüğümüz, dünyaya ve insanlığa dair gitgide büyümüş ve ağırlaşmış bir enkaz!

Şartlar bizi zorluyor. Ancak ''tükenmiş umut'' diye bir kavram yok. Her şeye rağmen geleceğe umutla bakabilmeli. Umut her daim çünkü. Umut halen var!

Yaşam denen döngü bireysel olduğu kadar toplumun ve dünyanın ayrılmaz bir parçası. Ve biz istesek de istemesek de etkileşim içindeyiz. Öyleyse aslolan; sıraladığımız iyi niyet ve güzellik içeren dileklerle ortaya çıkardığımız enerjiyi gayretlerimiz ve eylemlerimizle desteklemek.

Bu da demektir ki, yalnızca ''Kendin ve ailen için ne yaptın?'' değil, ''Yaşadığın topluma ve insanlığın geleceğine ne kadar katkıda bulundun?'' sorusuna cevap verebilen insan sayısı çoğaldığında dünya işte o zaman mutluluğa ve huzura kavuşacak.

Sevgi, barış, özgürlük ve eşitlik zihniyeti barındıran yönetimlerin idaresinde, insanlığın ve doğanın hızla özüne döndüğü, iklimlerin değişmediği, insanoğlunun el ele ve birlik içinde destek verdiği huzurlu yaşamların kapılarının aralandığı bir dünyaya en kısa zamanda kavuşmak dileğiyle… Mutlu Yıllar!





18/05/2009

Türkan Saylan Anısına

Doğruluk ve dürüstlük, adalet, merhamet, iyilik, vefa, nezaket, çalışkanlık, özveri gibi değerlerin hepsinin birden tek bir insanda vücut bulduğu, bütün çocukları kendi öz çocuğu gibi gören bir anne.. Eşsiz bir kadın..

Cüzzam denen illeti hem ülkemizden hem dünyadan silen, bu alanda yaptığı çalışmalarla dünyanın sayılı hekimlerinden biri olmuş, Gandhi Ödülü verilmiş bir bilim insanı.. Türkiye'nin dünyanın gelişmiş ülkeleri arasında olması yolunda elinden ne geliyorsa yapmaktan yorulmamış aydın bir Türk..

Topluma ve insanlığa hizmet etmiş olan herkese vefayla ve sonsuz bir sevecenlik duygusuyla bağlı, hiçbir zaman çıkarlarına yenik düşmemiş eşi bulunmaz bir insan..

İnsanüstü gayretleriyle sağlık, eğitim, çağdaşlaşma, kadın ve insan hakları, demokrasi adına, ülkesinin ve insanlığın aydınlık geleceği adına bıkıp usanmadan sürekli çalışmış bir Cumhuriyet kadını ..
Bir Kemalist ..

Ve daha birçok erdem.. Birçok ödül..


O'NU KAYBETTİK..