21/04/2009

Buzdan Çocuklar

Dün balkonda otururken dikkatimi çeken olağanüstü bir şey oldu. Evin karşısında bulunan ve yaklaşık elli metre kadar yakınımızdaki İlköğretim Okulu'nun bahçesinde gerçekleşiyordu bu. Gelen sesler dikkatimi çekti ve o an bütün işimi bırakıp seyretmeye koyuldum.

Ortalama on yaşlarında altı çocuk; bir kız bir erkek olmak üzere yanyana eşlenip ikişerli sıra olmuşlar. Yani üç sıra var. Başlarında da lider konumda aynı yaşlarda başka bir kız. Aman Allahım ? Ne yaptı biliyor musunuz? Bu üç çifti evlendirdi !!
''Sayın Özge Akın, siz yanınızda bulunan Emrecan Yılmaz ile iyi günde ve kötü günde hastalıkta ve sağlıkta..''diye başlayan ve ''Sizleri belediyenin bana verdiği yetkiye dayanarak karı-koca ilan ediyorum''diye biten gayet ustaca ezberlenmiş bu cümleleri hepsi için altı kez sarfederek tek tek evlendirdi.
İşin komiği bu tören son derece büyük bir ciddiyet içinde gerçekleşiyor, hiçbiri tık çıkarmadan yanındaki eşiyle sıranın kendisine gelmesini bekliyordu. Evlenme törenleri bittikten sonra bile yine ne tek kelime konuştu ne güldüler. Sanki transa girmişlerdi. Gözlerime inanamadım önce.

Başka oyun bilmiyorlar mıydı bu çocuklar?

Ama her şeye rağmen çok sevimliydiler ve o kadar masumdular ki..

Sonra düşündüm. Gelişen çağ ve teknoloji acımasızca ne çok şeyi değiştirdi hayatımızda. Ben yıllardır ne saklambaç ne körebe ne de seksek oynayan çocuk görüyorum sokaklarda. İp atlayıp topaç çeviren zaten yok.
Bu oyunlar sayesinde öğrenirdik biz arkadaşlığı, dostluğu, yardımlaşmayı. Hesapsızca, doyasıya, beklentisiz severdik arkadaşlarımızı. En önemlisi; paylaşmanın ne demek olduğunu yaşayarak öğrenirdik.
Ve hayatı birlikte tanırdık sokak aralarında...
Şimdiki çocuklar kentleşme sonucu apartmanlarda yaşanan kısıtlanmış zamanlarda sadece bilgisayar oyunları, atari ve dizi filmlerde yaşıyorlar galiba bunu.
Oyuncakları bile üretildiği çağın izlerini taşıyor.
Arkadaşlık yok, paylaşım yok, hayal yok, ruh yok..O halde gerçek de yok..
Sadece buzdan yapılmış çocuklar var..

36 yorum:

  1. Çok haklısın canım.

    Kendi kardeşimden biliyorum, bilgisayar olmuş hayatları artık.

    Dostlukları, kavgaları sanal yapıyorlar artık.

    Utanmasalar ellerinde klavyelerle çıkacaklar dışarı.

    Pısırıklık yada tam tersi hırçınlığı bu şekilde oluşturuyorlar.

    Konuştukları dil bozulmuş, muhabbetleri saçma sapan olmuş hepsinin.

    Ne yazık ki olanlar, ileride olacakların kötü bir göstergesi.

    YanıtlaSil
  2. kesinlikle ölee...geçen yaz istanbuldan ve yalovadan yeğenlerim(biri süt yeğenim)ve bir kuzen çocuğu dah bizim köydeki evde buluşturduk...bakçe orman çoluk çocuk...ortam muhteşem...biz eve girmiyoruz bile...ben atmışım çimlere kendimi...çocukların hepsi bilgisayar tepesinde...görüntü benbat...bende götürmüşüm bilgisayarımı...hepsinin kucağında bilgisayar...
    bu böyle olmaz...köye geldiniz delirdiniz filan derken...bir şekilde keenpereye getirip bahçeye çıkarttık...hava çıcak...bir su savaşı başladı ufaktan...en son hepimiz donumuza kadar ıslanmış gülmekten yerlere yapışmıştıkk..biri de sürekli bizim fotoğraflarımızı çekiyor...ama nasıl bir curcuna...küçüklerden birinin üzerine ilk suyu tuttuğumda surat ifadesini görmeliydin...tam bir şok yaşadı ve ağlamaya başladı...herkes birden "hayııır denizz bu bir oyun sakın ağlamaa...sende onu yesariyi ıslatmalısın şimdiii"diye uyarmak zorunda kaldık...denizin eğlence sonunda annesine söylediği cümle şu; "anne köy çok eğlenceli derken ne demek istediğini şimdi anladım"...
    ben çocukluğunu dibine kadar yaşamış biri olarak teknoloji ile büyümemiş son nesil olduğumu düşünüyorum ve bununla ilgili hep şükrediyorum...bir çocuğum olursa onu teknolojiden mahrum bırakamam...ama hangisi daha kyımetli tartışılır...büyütmek kolay ama yetiştirmek zor sanırım..keşke benim çocuğum da benim kadar şanslı olsa...bakalım kısmet:)

    YanıtlaSil
  3. Sokak köşelerinde geçmişti ömrümün kimine göre çok kısa bana göre çok daha büyük yıllarım.. Dizlerim kanayana kadar düşüp kalkardım.. Giysilerim simsiyah olmalıydı sanki..yazılmamış kanunlar vardı dostlarımla aramızda.. kirlenmeli, düşmeli,kalkmalı,kavga etmeli,barışmalı,bahçelerden meycve çalmalıydık bu yazılı olmayan anlaşmalar doğrultusunda..

    Şimdilerde yanlızca birkaç yılda bir bu derece cocuklaşabiliyorum yanlızca 1 gün icin içimdeki çocukta teknolojiye uyuyor.. Sessizce içerilerde bir köşeye çekiliyor..

    YanıtlaSil
  4. Adsız21/4/09

    ehh ikizciim, bu gayet normal... insanlar artık arkadaşlığı, dostluğu, insan ilişkilerini önemsemiyorsa, bu gayet normaldir...
    ben misket oynardım çocukken, bi çukur kazar, misketleri vurarak oraya düşürmeye çalışırdık -sokak bilardosu- :D ama bilardo nedir bilmezdik o zaman. evde ufak bir televizyon harici hiçbirşeyimiz yoktu ki zaten, bu yüzden sokak oyunları adına üretken olurduk..
    üzülen çocuklarla misketlerimizi bölüşmekte öğrenirdik yardımlaşmayı, onlar da dostluğu, arkadaşlığı öğrenirlerdi karşılıksız verilen her miskette...
    şimdi bilgisayar karşısında oyun oynayarak, boş bir geleceği inşaa etmek harici hiçbir halta yaramıyor çocukların varlığı... sadece çocuk işte...
    bugün bende çocuklar hakkında yazdım, ne garip... :)

    YanıtlaSil
  5. Anneler çocuklarına dahada bir düşkün olmaya başladılar
    Ee haklılarda zaman çok kötü
    bi komşumuz vardı
    çocuk 11 yaşındaydı ve erkekti
    bakkala bile tek başına göndermemişti
    bi gün fırına ekmek almaya gönderdi ama arkasından hemen fırladı soluğu oğlunun yanında aldı
    evden dışarı çıkamayan çocuklarında ctek meşgaleleride bilgisayar yada benzeri şeyler oluyor
    yani herkes haklı kendince

    YanıtlaSil
  6. Zeugmacim, kent cocuklari, bir tepeye tirmanip sonra bayirlardan asariya kendini salmanin tadini nereden bilsinler ki? Bir yaz günü Kiraz agacinin dalina oturup Kiraz yemenin tadini nereden bilsinlerki? Ne agac kaldi tirmanacak, ne tepe kaldi kendini saliverecek, cocuklarin elinden herseylerini aldik, onlarda ellerindekiyle yetiniyorlar artik, sonrada bu cocuklar niye böyle diye yakiniyoruz. Onlari buz cocuklar yapan bizleriz!
    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
  7. Uff..
    Geçmişe dönmek istiyorum..

    Jetonlu telefonları, mektupları, kartpostalları hatta..

    Herşeyi özlüyorum..
    :(

    YanıtlaSil
  8. Çok haklısın aslında,düşünüyorumda ben ne çok oyunlar oynardık toplanıpta çocuklarla...Eski oyunlar yok.Ama ben kızlarıma ögretiyorum.Eskiden bu oyunları oynardık diyorum.Mesela tutuyoruz ellerimizden kutu kutu pense oynuyoruz...

    YanıtlaSil
  9. Adsız21/4/09

    İncir ağacının tepesinde elim yüzüm kapkarayken hatırladım şimdi kendimi ne güzel günlerdi onlar.Ne cep vardı ne internet ..Akşama kadar top peşinde koşardık yırtık pırtık olurdu ayakkabılarım babam kızmasın diye saklardım her akşam ayakkabılarımı.Çocuklar şimdi internet cafelerden çıkmaz oldular..

    Sevgili Zeugma beni bir an içinde olsa çocukluğuma döndürdün teşekkür ederim sana güzel paylaşımın için..

    Afacanlara bak be onca oyun dururken nerden akıllarına gelmiş nikah kıymak zamane çocukları işte...

    Sevgilerimle Zeugma..

    YanıtlaSil
  10. Adsız21/4/09

    Nerede o eski çocuk'luklar haklısın zeugma'cım çocuklugumuzda
    tek derdimiz biraz daha oyun oynamaktı...Ben evde yemek dahi yiyeemzdim az daha oyun oynamak için bir elimde ekmek.bir elimdeoyun kartları ve misket bende erkek çocuklarıyla oynamaya bayılırdım.Yenerdimde miskette çamurdan telsiz yapar.Poliscilik oynardık hep bir yolunu bulup oyun kurup lider olurdum.Bir kömürlük vardı baya geniş orada bir ara mahalle gazetesi yapalım derdik ama konuda kızlar ve erkeler arasındaki ilişki ve dedikodu idi yapamadık ama sonra küçük oyunlar uydurup bahçeye sandalyeler dizip bende sunucu olup tiyatro çalışması yaaprdık anlamazdıkta tam olarak nasıl olacagını devamlI oynardık sıkılana kadar yada şaka olsun diye akşam geç satte kız arkadaşımı bahçeye cagırır bir kişiyide görevlendirirdim o kimsede ben arkadaşı oyalarken beyaz çarşafa sarılıp gelip hayalet taklidi yapardı.
    Şimdiki dönemde malesef çocuklar bu konuda magdurlar.Sırf teknoloji degil aslında onların oyunun o büyülü güzelligini keşfetmek ve yaşamaktan alıkoyan zincirleme aslında gelenek,örf ve adetlerimizin yozlaşmasıylada alakalı bir durum aslında...şimdiki çocuklar asosyal yetişiyor.Malesef kimi okula gittigi halde.. aileler bilinçli eskiye göre ama daha kuralcı çocuk oyunlarını dahi çocuga göre basite indirgiyorlar.Pahalı oyuncaklar alıp odasına kapatanlar ve bilgisayarı oyunmuş gibi gösteren aileler var.çocuugn sosyalleşmesinin önünü tıkıyorlar.Sonrada psikologa gelip acaba sorunmu var çocuugm kaynaşmıyor deniliyor.denklemi toplum olarak malesef kuramadık eskiden daha bilinçsiz ama çocuklara karşı oyun anlamında daha rahat aileler vardı bizlerde bu şekilde büyüdük şimdiki jeneransyon anne,baba modeli ilgili ,kuralcı tekdüze hatta çocuk oyun oynarken dahi karışıp kirletme ,kirli o ellleme yada sosyal ayrımcılık var çocuklara yönelik şimdiden çocuklara bu tarz yanlış olguları vermeye çalışan aileler var.Ben hep derim bu tarz durumlarda bırakın kirlensinler hatta çamurlu suda zıplasınlar heryeri çamur olsun düşüp aglamayı doyasıya yaşasınlar bizler oyunun genetiginide bozduk aslında çocuklarda

    YanıtlaSil
  11. offf...yaaa...amma kelime hatası yapmışım...valla ilkoluda 1. sınıfta çözdüm okumayı yazmayı...ama o zaman da öğretemediler hala öğrenemiyorum sabırlı ve yavaş olmayı...embesil değilim...valla billaaa:((

    YanıtlaSil
  12. @ Cimbabukacım, durumu anlatan ne şahane bir özet çıkarmışsın öyle..Bayıldım :)

    Kardeşini gözlemleyerek yaptığın bu analiz gerçekten ileride olacakların kötü bir göstergesi.
    Bu tespitin de çok doğru :(

    @ Cingöz Yesariciim..
    Nasıl bir curcunaymış o öyle gerçekten..O bahsettiğin zavallı yeğenlerin gerçek hayatı, köyü yeşillikleri görünce delirmişler haklı olarak.Ve anlatırken sen de kaptırmışsın,unutulmaz bir anı olduğu kesin.
    Çocukluğunu iyi ki dibine kadar yaşamışsın. İleride çocuğuna hem bildiğin oyunları hem teknolojiyi öğretme şansın var şeker :)

    @ Fatih ama sen de vur dediysek öldürmüşsün :))
    Dizlerin kanayıp elbiselerin simsiyah olduğunda annenden dayak yemiyor muydun üstüne??
    Benim erkek kardeşlerim yiyorlardı da :)))
    Yılda bir kez yad etmen iyi fikir aslında :D

    @ Semecim ;demek ikimiz de çocuklarla ilgili yazmışız aynı gün.Okudum öğlen ben onu.Sen başka bir boyutundan bakmışsın olaya ve çok beğendim yazını.
    Daha yaşın küçük senin,buna rağmen misket vs. oynayarak çocukluğunu yaşayabilmiş olman çok güzel.Ama şu an hepimiz gibi PC başındasın :)

    @ Kumsalcım; işte evden hiç çıkmayan,hayatı tanımayan pısırık çocuk modeli senin anlattığın..
    Ya çok pısırık ya da saldırgan olacaklar.Hayatı tanımıyor,arkadaşlık kavramından haberi bile olmuyor zavallıların.
    Ee öyle olunca da annelerinin aklı kalacak arkalarından tabii:)

    YanıtlaSil
  13. geçen gün yası en fazla 9-10 olan bir sürü çocuğun ki genelde kızlardı internet cafede msn açtıklarını gördüm ki benden daha fazla kişi vardı listelerinde:D

    vay anasına arkadas dedim:D

    benim o yaşta okula bebek götürürdüm çantamda.bebeklerimi evde yıkar dikiş diker.annemlere devamlı pyuncak tencerelerımle yemek pişirimişim gçya,onlar da aman da aman ne de tatlıymıs diyp boş fıncanı defalarca içer gibi yaparlarmış:D

    bendeki en teknolojik sey suydu: renkli oyun hamurundan.sarı olanı açarmışım kapak böreği diye.içine de beyaz hamur koyarmısım.göya peynir.yaratıcılığa bak:D:D:

    saç çekerdim.elim sende yapardım.köşe kağpmacada köşemi kapan erkek çocuklarını mahalle boyunca kovarlardım.

    belki benden daha akıllı veletler bilemem şimdilerde, ama hızlı yaşayıp ergenliğe direk geçtikleri kesin.hangimizin ki doru ben de bilemiorum..

    ip atlamak kadar keyiflisi yok:)

    bu yaşta bile hevesim var.çocuklar buzdan değil, çok bilmişlikten bu hale geliyorlar.

    10 yasında çocuklara bilgisayar alıp cep telefonu veririsek anne baba olarak olacağı bu.hatayı da biraz kendimizde aramak gerek.benim annem telefon değil kitap aldı;)

    YanıtlaSil
  14. @ вυя¢уηι нαтυη, yani Burçin,
    Canım sen ne güzel örnekler vermişsin öyle.
    Eyvah eyvah.Demek 9-10 yaşında kızlar MSN'de arkadaş peşinde..
    Anaları babaları neden takip etmez,Allah korusun:(
    Ve bu yüzden erken geliştikleri de çok doğru..
    Sen süper bir bir çocukluk geçirmişsin ve dolu dolu yaşamışsın gerçekten. Budur işte.
    annenin etkisinin büyük olduğunu söylemeliyim.
    Zaten ne olursa ilgisiz ana babalar yüzünden oluyor birçok olumsuzluk..

    YanıtlaSil
  15. Birbirleriyle msnden konuşuyorlar, kavga ettikleri zaman ilk yaptıkları şey birbirlerini facebooktan silmek..

    Birçok şeyin tadını bilmiyorlar, uçurtma uçurabilmek için rüzgarın uygun olduğu günü beklemeyi, her gün çıkıp kontrol etmeyi, yarım saat daha sokakta kalmaya izin verildiğinde sevinçle oyuna dönmeyi, yol kenarındaki 3-5 papatyayı koparıp anneye heyecanla götürmeyi..

    Birçok oyunun nasıl oynandığını dahi bilmediklerini görüyorum çevremdeki çocukların. Ama bilgisayar oyunlarının hepsini biliyorlar tabi.. Teknoloji güzel bir şey, tabi ki onunla da haşır neşir olsunlar ama bir gün iş hayatına atılınca bilgisayar başında saatlerce oturacakları günler gelecek. Erkenden getirmeye gerek yok. Çocukluklarını kaçırmamalılar, sokakta deli gibi koşabilecekleri, oyunlar oynayabilecekleri bir dönemleri daha olmayacak :(

    YanıtlaSil
  16. Yav yapmayın arkideşler, bütün çocuklar böyle değil. benim kızlar istisnamı yoksa. Dalından kiraz da yiyorlar, bahçede evcilik de oynuyorlar, erik de çalıyorlar, bilgisayarı çok az kullanıyorlar, çok çok az tv izliyorlar. Ben kendim hiç televizyon izlemem bilmiyorum ben o kadar kötümser değilim ve sorumluluğun bizlere düştüğüne inanıyorum.

    YanıtlaSil
  17. Zeugmacım hersey degıstı..
    cocuklar ..
    cocukların hayatın ıcınde durusları bıle..
    cocuk gıbı bıle degıller artık..
    herssey tv lerden gorduklerı ezberler uzerıne kurulu..Bu arada bloguna ekledıgın muzık harıka
    sevgıyle opuyorum tatlı yanaklarından:)

    YanıtlaSil
  18. @ Belgincim, doğru söylüyorsun,yeşil alan diye bir şey kalmadı çocuklara.
    Alternatif yok.Ee bir de ellerinde teknolojik imkanları olunca başka seçenek kalmıyor zavallılara..
    Sahi ben çocukken ne çok dut yerdim dalından..Ağaçların tepesinde sincap gibiydim :))
    Sevgilerimle..

    @ Dijital Kelebek..Aslında sen söyleyince aklıma geldi şimdi bak..
    Bu tür özlemleri gidermek için Disneyland gibi bir olay ayarlanabilir. İçine girdiğinde bir köşede jetonlu telefonlar,öbür tarafta PTT..ip atlayan kızlar, sek sek oynamak için çizilmiş kaldırımlar..vs..
    Ve içinde mutluluktan delirmiş vaziyette özlemlerini gideren büyükler:))
    Fena olmaz aslında :)

    @ Elifcim, bilinçli anne babanın elinde büyümek her zaman iyidir.
    Sen kızlarını arabana atar kırlara da götürürsün kesin :)
    Sevgilerimle..

    @ Cosmos,epey dolu dolu yaşamışsın çocukluğunu:)
    Top oynayıp da ayakkabılarını iki gün içinde paralamayan çocuk yoktur zaten.
    Erkekler biraz daha haşarı bir çocukluk geçiriyor ama, bu kesin.

    Evet, dün gördüğüm çocuklar resmen nikah töreni düzenlemişler :))
    Hayatımda görmemiş,duymamıştım.
    Çok komikti ama onlar hiç gülmüyorlardı nedense.
    Acaba kendilerini evli mi kabul ediyorlar şimdi onlar sahi ya??
    Görünce bir sorayım bari :)))

    YanıtlaSil
  19. ablacım bizim bu yaşlarda oynadağımız en ciddi! oyun; her senenin karne alma gününde oynanan "danse davet" adlı oyundu..sadece karne günlerinde oynanırdı ama, niyeyse artık?? =))) ayrıca bir de, annanemin alt komşu kızıyla evliydim galiba :)) annemler söylüyor da, ben annanemlere gidince komşu kızı direkt yukarı geliyormuş ve biz birbirimize karıcım kocacım diye hitap ediyormuşuz. :)).şimdi düşünüyorum da, ben herhalde sokakta büyüyen son nesildim herhalde..bu yaşlarda bu tip evlilik özentileri çok normal olsa gerek bence, en azından bilgisayarlarda sims'le evcilik oynamaktan çoook iyidir olsa gerek...ellerine sağlık ablacım...selamlar.

    brk

    YanıtlaSil
  20. zeugmacm,

    adım burçin değil burcu:)

    bucu hatunda derler kısaca:P

    sadece anne baba değil öğretmenlere de çok şey düşüyor.sadece öğretmenımın gazıyla bı çocukla yarış edıcem diye bir kütüphane dolusu kitap okumuştum.tüm çocuk masallarıymış kitaplarıymış.günde bir kitap.güzel şeylere heveslendiririp doru yerde ödüllendirmekten geçior.

    çocuklar okuldan nefret edior şimdilerde.biz de gitmeyince ağlardık:D büyüyünce de çocuk kaldım.o da yanlış.

    ne doluymusum be:)))

    YanıtlaSil
  21. ah ah nerede dedemim cocuklugu:D

    YanıtlaSil
  22. sanal bebek bunlar :))

    YanıtlaSil
  23. @ Duygucuğum,sen bu anlattıklarını bloguna yazsaydın kaç tane postun olacaktı böyle ayrıntılı.Hepsini bana hediye edip gidiyorsun:)
    Çok enteresan şeyler yazmışsın,değişik oyunlar..İlgiyle okudum.
    Teşekkür ederim canım:)
    Sevgilerimle..

    @ Yesaricim..kelime hatası yaptım diyerek gelmişsin ama yine yapmışsın bebeğim:))
    O neden biliyor musun? Heyecan ve aceleden..Sen bir hiperaktifsin çünkü :D
    Embesil ne kelime yaa? Tam tersi.Neydi o Homosapien yazın..neydi o hayal gücü Allahım :D
    Harfler birbirine giriyor sen yazarken,bazı yerlerde.Olsun ama,ben hepsini tek tek anlıyorum.
    Çözdüm senin dilini :P
    Öptüm:)))

    @ Selincim, sen ciddi misin? Küçük çocuklar da mı Facebook'ta?
    Neler öğrendim bu yazı sayesinde.
    Çocukluğunu uçurtmalarla ve annenden fazla izin kopararak şahane yaşamışsın, ne güzel..
    Güzel yorumun için teşekkür ederim,
    Sevgilerimle..

    @ Sevgili Gugukcuğum,''Yapmayın arkadaşlar'',diyorsun ama, senin bulunduğun bölgede kiraz yiyecek dallar,oyun oynayacak alanlar var demek ki, o yüzden bence..Pc başında az oturmaları ise senin bilinçli bir anne olmanla ilintili elbette:)
    Bize de sadece tebrik etmek kalıyor..
    Sevgilerimle gugukcuğum:)

    YanıtlaSil
  24. Yüreğine sağlık Zeugma'cım. Çok güzel bir yazı olmuş. Kesinlikle haklısın. Diziler de çok etkiliyor çocukları, bilgisayar, ps. oyunları ve internet de... Hepsini doğru ve yerinde kullanmaları ve çocuk gibi çocuk olmaları gerekiyor. Bunun için üzerimize düşen görevler çok ama her şeyden önce onların ruh sağlığını tehlikeye atmayacak ortamlar yaratmalı ve sunmalıyız. Artık çocuklar evde otursalar başka bir dert, sokağa çıksalar başka bir dert... Evde enerjilerini atamıyorlar ve tv., pc. gibi şeylerin bağımlısı oluyorlar. Sokağa çıktıklarında ise kötü örnekler görüyorlar ve bozuluyorlar. Herkes çocuğuna gereken özen ve dikkati gösterme konusunda hassas değil çünkü... Dengeleri çok iyi kurmak lazım.
    Sevgilerimle canım benim. :)

    YanıtlaSil
  25. @ Öykücüğüm;aynen öyle.Gerçekten çoğu çocuk gibi değil.Büyümüş de küçülmüş,bilgiç edalarda falan oluyorlar. Ve bir çoğu obez maalesef :)
    Ama çok tatlılar yine de..
    Müziği beğenmene sevindim canım,teşekkürler. O kadar çok kişi beğendi ki bu müziği.Değiştirmeyeceğim hiç.Zeugma denince müzik bu artık..
    Öneren arkadaşıma buradan bir kez daha teşekkürler:)
    Öykücüğüm sevgiyle öpüyorum seni:))

    @ вυя¢уηι нαтυη; demek bu yazıdaki Burcu demek miydi,pardon canım.Ben de ne yazdığını bilemediğim için kopyalayarak hitap edip durdum zaten sana :)
    Öğretmenlere çok büyük görev düşüyor,çok haklısın bak,onu unuttuk.Çocuk evden çok okulda duruyor.
    Peki okuldan neden nefret ediyorlar dersin? Çünkü çıkışta etüt,dersane vs var.Evlerine posa gibi dönüyorlar.Zamanları çok sınırlı.
    Ayrıca okuma alışkanlığı kazanmış olman ve bir sürü kitap okuman ne güzel..Umarım devam ediyordur:)
    Sevgilerimle :)

    @ Burakcığım;çok güldüm senin anlattıklarına da..
    Dansa davet oyunu derken o gün kızları dansa mı kaldırıyordunuz? Demek ki senin için çok heyecan veriymiş:)
    anneannenin alt komşusu kızla Evliydin demek.İyi hatırla bakalım sizi de bu yazıdaki gibi bilgiç bir kız törenle mi evlendirdi :DDD
    Aaa?? Bir de karıcım kocacım diyordunuz demek?
    Süperdi yorumun teşekkürler Burak:))
    Sevgilerimle..

    @ Sevgili Sade;ama çok merak ettim.Dedenin çocukluğu nasılmış ki? Biraz anlatsaydın keşke:))
    Sevgilerimle..

    @ desperately-in-love;
    Hoşgeldin..
    2 kelimeyle özetledin işte.Ve çok uydu:
    ''Sanal Bebekler''
    Bu yazının başlığı ble olabilirmiş:)
    Sevgilerimle..

    YanıtlaSil
  26. yasım çok büyük sayılmaz..ama ben çocuklugumda sokakta arkadaslarımla oynardım..yerı gelır agac tepelerınde gezerdık..yerı gelır camumrla oynardık..

    ama sımdı çocukların tek bıldıugı bılgısayar oyunları..sanal oyuncaklar,sanal arkadaslar.. bu ne kadar dogru ne kadar guzel ortada..asosyal bır toplum olmak uzereyız..ve bu gercekten üzücü..

    YanıtlaSil
  27. Adsız23/4/09

    Büyük bir zevkle yazdım zeugmacım sen ve sevgili beyrek'in yardımıyla
    düşünüyorum canım yazmayı blogumda

    YanıtlaSil
  28. hiç unutmuyorum annem birgün kardeşime "hadi dışarı çıkta oyna" demişti. 5 yaşındaydı ve 6 aylıktan itibaren kreşte büyümüştü. dışarı çıktıktan sonra pencereden baktığımda şaşkınlık içinde, olduğu yerden etrafa bakıyordu. çünkü hiç dışarıda oynamamıştı, sadece kapalı mekanlarda arkadaşlarıyla ve son teknoloji oyuncaklarıyla oynuyordu.

    sene 1990 dı ve ben o gün anladım ki bizim gibi sokaklarda büyümüş, toz toprağın içinde oynamış çocuklar artık olmayacaktı...

    bu arada paganini beni aldı götürdü...

    YanıtlaSil
  29. kesinlikle katılıyorum

    YanıtlaSil
  30. Bir millet asimile olmaya çocuklardan başlar. Bizimde sonumuz nedir merak içindeyim.

    YanıtlaSil
  31. yaaa ben kızımın böyle büyümesini istemiyorum ama inşallah böyle olmaması içinde elimden geleni yapıcam.. bence teknoloji güzel tabi ama biz hayatımııza girmesine izin verdiğimiz sürece kalsa herşey kakarında güzel olur ama bazen herşey o kadar çok kontrolden çıkıyorki önüne geçilmiyo :(
    cep telefonu kullanmıyorum ama bilgisayarında beni önünde mahkum ettiğini hissetiğim an! byeee diyorum çekiyorum fişini
    ben kısım sokakta yakan top oynasın tombik oynasın
    benim hala çok sevdğim gibi o da uçurtma uçurmayı sevsin istiyoruum
    allahım çok şey mi istiyorum

    YanıtlaSil
  32. zamane çocukları artık top peşinde koşturmak yerine bilgisayar ekranı karşısında oyun sitelerinde veya her nerelere giriliyorsa internet karşısında geçiriyorlar..:(

    YanıtlaSil
  33. ben bu konuyu kaçırmışım...çok acil yorum yapmam lazım :)

    şimdi şahsımca şöyle oluyo;
    ben buna türk usulü çocuk yetiştirme diyorum...tamam internet dünyanın heryerinde çok cazip ve çocukları korumanın sıkıntıları var bu konuda...

    lakin,bizde şöyle bişey oluyo..aman çocuğum dizimin dibinde otursun..gözümün önünde olsun...ay dizi çizildi..ay eli kanadı...yanımda olsunda internette oynasın bari...

    benim çocuğum yok...yeğenlerim üzerinde bir davranış,yaklaşım şekli belirlemek zorunda kalmış biri olarak yazıyorum...kardeşim ve eşiyle yıllarca bunun kavgasını ettik..şaka değil ciddi ciddi...kırıcı,üzücü kavgalar çocukların yetişmesi konusunda...herkesten "tabi senin çocuğun yok..bekara karı boşamak kolay" geyiğini duydum...vazgeçmedim...çatır çatır kavga ettim.

    inandığım konuda hiç vazgeçmedim...çünkü ödül-ceza kavramı dışında yetişen çocuklar ilerde sorun yaratır...ben çok iyi bir haltım diye başarmadım bunu...profesyonel destek aldım yeğenlerime yaklaşımım konusunda...tüm anne-baba adaylarına tavsiye ederim...

    geçen yaz artık genç kız olan yeğenimi yanıma gönderdiler...tatil için değil ama...sorunlar için...ve herkes şunu söyledi; "benim kızım,benim yeğenim,benim torunum türkiyeden angel olarak dönecek"

    terapi derim başka bişe demem...son ihtimal çocuğa...ama önce anne-babaya...

    ben yıllar sonra bizimkileri ikna edebildim..yeğeni götürdüler...yeğen 2 seans gitti:) sonra anne-babayla devam etti terapist...çünkü çocuğun sorunları, ebeveynden kaynaklıdır...çünkü biz,yapamadığımız şeyleri onlardan bekleriz...ve onlar da adil değil diye isyan ederler...işin kötüsü haklıdırlar.

    çok uzattım ya :(
    ama konu derin ben napıyım?

    YanıtlaSil
  34. @ Chaoticciğim,bu konuyla ilgili çok büyük bir özen gösterdiğinden ve çocuklarını her yönden dengeleyerek büyüttüğünden adım gibi eminim ben canım..
    Yazıyı ve konuyu beğenmiş olmana sevindim.
    Sevgilerimle..

    @ Sevgili Mixxciğim,haklısın her şey sanal gerçekten..Ve bağımlılık yapıyor..
    bu bizim bile başımızda.PC başından kalkabilmek çok zor :(

    @ Duygucuğum..Bildiğim kadarıyla yardımcı olmaya çalıştığım blogunu güle güle kullan canım :)

    @ LA78'ers ; ziyaretin ve güzel yorumun için teşekkür ediyorum.Hoşgeldin diyorum ardından..
    Ben zaman zaman hayata yetişemiyor,her şeyi birbirine karıştırıyorum.İşte bu yüzden yorumunu geç yanıtlayabildiğimden beni affetmeni diliyorum...
    Kardeşin şu an 23-24 yaşında olmalı. Sanal çocuk olmaya çok erken başlamış gerçekten.Tabii bunda çalışan anne-babaya sahip olmanın etkisi çok.
    Demek 6 aylıktan itibaren kreşteydi çocuk..Ve hiç dışarıyı tanımadı..Garip bir üzüntü geldi içime şu an...

    Müziği beğenenlere sen de eklendin.Teşekkür ederim.Hiç değiştirmeyeceğim zaten:)

    @ Sevgili moda tasarım stil;hoşgeldin diyor,yorumunu geç yanıtlayabildiğim için senden de beni affetmeni diliyorum.
    Ve yazıyı okuyup tamamen benim gibi düşündüğünü anlıyorum..

    YanıtlaSil
  35. @ Çok haklısın Serap..
    Bir de o çocukların çocuklarını düşünsene..Sonumuz nereye varacak bu gidişle acaba?

    @ Meltemciğim, çok şey istemiyorsun..
    PC başında çok kaldığını hissedip kalkabildiğine göre kendi çocuklarında da dengeyi kuracaksın bence..Birlikte uçurtma yapıp uçuracağınızdan da eminim:)

    @ Sevgili Bodrum Sibel; sokaklar bu yüzden mi boş diyorsun? :)
    aynen öyle..Ödevler bile bilgisayarda yazılıyor,internetten indiriliyor..

    @ Sevgili absalom..Hayır hayır,kesinlikle uzatmamışsın, rica ederim yani..
    Yorumun çok güzel ve ilgi çekici.. Aslında blogunda post olarak yayınlayabilirmişsin:)Bana armağan ettiğin için teşekkür ederim..
    Blogumu ilk ziyaretin,hoşgeldin diyor, geç yanıtlayabildiğim için beni affetmeni diliyorum.Bu blogun sahibesi arada hayata yetişemez böyle. Kusura bakma olur mu?

    Türk usulü sanallık tespitin süpermiş yalnız.Ve çok haklısın..

    ŞİMDİ EN TEBRİK EDİLESİ KISMA GELDİK..BÜYÜK HARFLERLE YAZIYORUM O YÜZDEN..
    DEMEK YEĞENLERİNE YAKLAŞIMIN KONUSUNDA PROFESYONEL DESTEK ALDIN..
    ALKIŞLAMAKTAN BAŞKA YAPACAK BİR ŞEY YOK !!!
    TEBRİKLER...GERÇEKTEN :)

    ------------
    Not:
    Bu yazının yorumlarına çok geç yanıt verebildiğim için hepinizden çok özür dilerim gerçekten..
    Sevgilerimle....

    YanıtlaSil
  36. çok teşekkür ederim zeugma heskes i de düzelttim:)

    YanıtlaSil