Ayçiçeği...
Gören gözlerden ruhlara akan sımsıcak bir huzur, insanın içini mutlulukla dolduran doğanın gülen yüzü.
Günebakan, güneşe bakan...
Günün ilk ışıklarıyla arar bulur ve izlemeye başlar sevdiğini. Ona kavuştuğu an pırıl pırıl ve coşku dolu bir mutluluk yansır yüzüne. Bir başka salınır o incecik gövdesinin üzerinde altın saçlarıyla.
Dimdik ayaktadır...
Güneşe sevdalıdır o...
Sonsuza uzanmış bir seremoni gibidir ona olan göz kamaştıran aşkı, yüzünü hep ona dönmesi. Ve belki bu yüzdendir güneşe bu kadar benzemesi...
Tutkuyla bağlı olduğu Güneş' i arada göstermezse yüzünü ve gidip masmavi gökyüzündeki pamuk tarlalarına gizlenirse kimi zaman, başı o an hüzünle öne eğilir. Gün doğumuyla başlayan, dairesel, uzun soluklu tek bir figürden oluşan bir ritüeldir bu. İlahi bir sadakatin ve bağlılığın gözler önüne serilmesidir. Aynı zamanda aşk ve ayrılığa dair hüzünle dolu, sessiz bir senfoni...
Bugün önünden geçtiğimiz ''yüzünü güneşe adamış ayçiçeği tarlaları'' bende yine her zamanki bu çağrışımları yaptı. Hemen ardından da ayçiçeği ile sarmaşığın hikayesini getirdi aklıma:
Bir bahçede küçük bir sarmaşık güzeller güzeli bir ayçiçeğine aşık olmuş. İkisi yan yana büyürken, sarmaşık her gün biraz daha aşık olur ve biraz daha fazla dolanırmış ayçiçeğinin beline. Ayçiçeği ise sarmaşıktan habersiz, sabahın ilk saatlerinden akşam gün batıncaya kadar gözlerini hiç ayırmadan hayranlıkla Güneş'i izler, sarmaşığın yüzüne hiç bakmazmış.
Güneş batıp akşam olduğunda, kısa bir süre baş başa kaldıkları saatleri çok severmiş sarmaşık. Ama güneş her gün yine doğar, ayçiçeği yine tüm zarafetiyle kaldırırmış başını güneşe doğru. Sarmaşık daha sıkı sarıldıkça, ayçiçeği sanki ona inat daha fazla kaldırırmış başını gökyüzüne, hiç vazgeçmeden...
Kıskançlığından deliye dönmeye başlamış, daha çok dolanmış sevdiğinin beline sarmaşık, daha bir sıkmış intikam ateşiyle. Ve zevk almaya başladığı bu davranışına devam etmiş.
Bir sabah güneşten sonra uyanmış sarmaşık. Bir de bakmış ki; o muhteşem yüz ve yapraklar artık onu korumuyor, yakıcı güneş içine işliyor, ayçiçeği o güzelim gövdesiyle kollarının arasında can çekişiyor... Anlamış ki; ona olan tutku dolu aşkı ve kıskançlığı ayçiçeğini öldürmüş...
Yüzünüz güneşten hiç ayrılmasın...
Sevgiyle kalın...
Gören gözlerden ruhlara akan sımsıcak bir huzur, insanın içini mutlulukla dolduran doğanın gülen yüzü.
Günebakan, güneşe bakan...
Günün ilk ışıklarıyla arar bulur ve izlemeye başlar sevdiğini. Ona kavuştuğu an pırıl pırıl ve coşku dolu bir mutluluk yansır yüzüne. Bir başka salınır o incecik gövdesinin üzerinde altın saçlarıyla.
Dimdik ayaktadır...
Güneşe sevdalıdır o...
Sonsuza uzanmış bir seremoni gibidir ona olan göz kamaştıran aşkı, yüzünü hep ona dönmesi. Ve belki bu yüzdendir güneşe bu kadar benzemesi...
Tutkuyla bağlı olduğu Güneş' i arada göstermezse yüzünü ve gidip masmavi gökyüzündeki pamuk tarlalarına gizlenirse kimi zaman, başı o an hüzünle öne eğilir. Gün doğumuyla başlayan, dairesel, uzun soluklu tek bir figürden oluşan bir ritüeldir bu. İlahi bir sadakatin ve bağlılığın gözler önüne serilmesidir. Aynı zamanda aşk ve ayrılığa dair hüzünle dolu, sessiz bir senfoni...
Bugün önünden geçtiğimiz ''yüzünü güneşe adamış ayçiçeği tarlaları'' bende yine her zamanki bu çağrışımları yaptı. Hemen ardından da ayçiçeği ile sarmaşığın hikayesini getirdi aklıma:
Bir bahçede küçük bir sarmaşık güzeller güzeli bir ayçiçeğine aşık olmuş. İkisi yan yana büyürken, sarmaşık her gün biraz daha aşık olur ve biraz daha fazla dolanırmış ayçiçeğinin beline. Ayçiçeği ise sarmaşıktan habersiz, sabahın ilk saatlerinden akşam gün batıncaya kadar gözlerini hiç ayırmadan hayranlıkla Güneş'i izler, sarmaşığın yüzüne hiç bakmazmış.
Güneş batıp akşam olduğunda, kısa bir süre baş başa kaldıkları saatleri çok severmiş sarmaşık. Ama güneş her gün yine doğar, ayçiçeği yine tüm zarafetiyle kaldırırmış başını güneşe doğru. Sarmaşık daha sıkı sarıldıkça, ayçiçeği sanki ona inat daha fazla kaldırırmış başını gökyüzüne, hiç vazgeçmeden...
Kıskançlığından deliye dönmeye başlamış, daha çok dolanmış sevdiğinin beline sarmaşık, daha bir sıkmış intikam ateşiyle. Ve zevk almaya başladığı bu davranışına devam etmiş.
Bir sabah güneşten sonra uyanmış sarmaşık. Bir de bakmış ki; o muhteşem yüz ve yapraklar artık onu korumuyor, yakıcı güneş içine işliyor, ayçiçeği o güzelim gövdesiyle kollarının arasında can çekişiyor... Anlamış ki; ona olan tutku dolu aşkı ve kıskançlığı ayçiçeğini öldürmüş...
Yüzünüz güneşten hiç ayrılmasın...
Sevgiyle kalın...
Canımcım muhteşem bir hikaye..
YanıtlaSilYüreğine sağlık..
Sevgiler...
Ne diyeceğimi bilemedim,
YanıtlaSilçok hoşuma gitti. Selamlar
Merhaba,çok sade,çok nesnel ve ders verici bir öykü yazmışsınız.Aşırı bağımlılık ve aşırı sevginin tabiat olayıyla ''özgür/özgün''lük yasasına
YanıtlaSilnasıl zarar verdiğini çok güzel bir
sunumla anlatmışsınız.
Sevgiler , Saygılar
Cenk
Trakyanin simgesidir sanki aycicegi,en güzel oraya yakisir sanki. Yada bana öyle gelir.
YanıtlaSilNerde görsem,bir parca memleketimi görmüs gibi olurum,icim isinir.
Tipki simdi oldugu gibi.
Tesekkürler Zeugma:)
cok acikliydi:(
YanıtlaSilAyçiçeği ile sarmaşık ve onlara yaşam veren güneşten yola çıkarak yine güzel mesajlar içeren bir post hazırlamışsın sevgili Zeugma.Doğada sarmaşığın, arsız ve hızlı büyüyen bir bitki olduğunu düşünürsek, bu aşkın hüsranla sonuçlanmasına şaşmamak gerek. Her şeyin orta kararda olması dileklerimle...gönlüne sağlık.
YanıtlaSilSevgi ile kal.
Keşke sarmaşık aşık olmadan önce bu güzel mısrayı okuyabilseydi :
YanıtlaSil"Seni sevmeye başlamak için seviyorum seni,
Sana olan sevgimi sonsuzlaştıracak
Bir yolculuğa yeniden başlamak için,
Bu yüzden şimdilik sevmiyorum seni."
yazan:Zeugma
Emine Albayrak ;
YanıtlaSilTeşekkür ederim sevgili Emine.
Sevgiler...
alizafersapci ;
Ayçiçeğine olan bağlılığınızı biliyorum Ali Zafer Bey.
Böyle düşüneceğinizi biliyordum :)
Selamlar..
WarhaWk ;
Merhaba Cenk,
Aşırı bağımlılık ve aşırı sevginin tabiat olayıyla ''özgür/özgün''lük yasasına nasıl zarar verdiği''
Evet, budur...
Yalnız bu anonim bir hikayedir. aklımda kaldığı kadarıyla yazdım...
Teşekkür ediyorum.
Sevgiler, selamlar...
sünter ;
Sanki değil, öyledir sevgili Sünter Hanım :)
İnsanın içini ısıttığı da doğrudur.
Ben teşekkür ederim, sevgiyle...
Çileksuyu Sibel ;
Bu kadar üzdü seni demek :(
JİVAGO ;
Sarmaşık..Arsız ve hızla büyüyen bir bitki. Kendini umursamayan birine bu kadar yüklenmemeliydi...
Her şeyin orta karar olması da iyidir, haklısınız...
Beğendiğiniz için teşekkür ederim.
Sevgiyle...
Sevgili Jivago;
YanıtlaSilKasımpatı blogumda gördüğünüz bu eşsiz dizeler bana değil, Pablo NERUDA' ya aittir.''Matilde'ye Sone'' başlığıyla geçiyor (Ama ben adını sonradan öğrendim). Etiketlerde yazar..
Keşke ben yazabilseydim...
Blogumda güncelleme adına kullandığım üç alıntı şiirden biridir sadece...
İlginiz için çok teşekkür ederim.
Sevgi ve dostlukla...
Sevgili Zeugma, hikayeden anladigim askta kiskanclik guzel ama olduresiye degil! Cok hos bir yazi olmus.Sevgiler, Didem
YanıtlaSilçok hoş bir hikayeydi Zeugma, cahilliğin erdem sayıldığı şu zamanda her türlü saplantılı duygudan sakınalım, yüzümüzü güneşe çevirelim, elimizden geldiğince...
YanıtlaSilZeugmacığımm ne güzel bir hikaye. Sevda masalına son veren sebeplerden sadece biri kıskançlık.Öyle çok sebep var ki ömrü kısa tutmaya. Değmediğini kaybettiğimizde anladığımız bir dolu hatalar...
YanıtlaSilBu arada ben çiğdemi,kucağıma oturttuğum ayçiçeğinin içinden çıkara çıkara yiyebilmiş ender bulunan şanslılardanım :)))
Sevgiyle kucaklıyorum Zeugma'm !
ne güzellerdir sarı sarı, bayılırım ben günebakanlara,
YanıtlaSilpencereler bırak açık kalsın,
geceleri yağmurlar yağsın
günebakan düşlerimiz,
yağmur sesiyle çoğalsın,
çocuklardık parlak yıldızlardık o zaman
Sevgili Zeugmacığım,
YanıtlaSilŞiir gibi dizelerle ayçiçeğini anlattığın duygu dolu yazının ardından ilk kez duyduğum bu hikaye çok hoş ve anlamlıydı canım.
Geçen yıl trakyaya yolu düşen eşimin bana ayçiçek tarlasından bir adet ayçiçeğini getirip hediyesi etmesi geldi bir an aklıma!içinden çiğdemlerini koparıp yemeğe kıyamayıp balkonda saksının içine tekrar dikdiğim ve kuşlara tahsis ettiğim o anları anımsadım:) nasıl da birer birer gelip üşüşmüşlerdi balkonuma kuşlar çiğdemleri yemek üzere:) güneşe benzeyen yüzü ile sevimli ve çok amaçlı geri dönüşümü olan özel bir bitki...
Güneşin hep içini ısıttığı ve yüzünü aydınlattığı güzel bir hafta dilerim canım.
Sevgilerimle Zeugmacığım...
Vatanı Meksika olan ayçiçeği@günebakan: Hintliler için hep kutsal sayılmıştır.Bir de biliyorsun "Alizafersapci" arkadaşımızın blogunun simgesidir kendisi.Güneşin cazibesinden hiç ayrılmayan AY-dan esinlenerek mi denmiştir adına ayçiçeği? Yoksa sarı ışığını güneşten aldığı için mi bilmem! Ancak bence "Aşığın yüzü" olmalıydı adı.Güzel bir hikayeydi bu seferki de teşekkürler ve sevgilerimle.
YanıtlaSilBen de günebakancıyım.Nasıl enerji veriyor insana değil mi?
YanıtlaSilSenin blogunda öyle günebakan gibi enerji veriyor bana.
Sevgilerimle :)
Hikâye güzel. Kıskançlık, karanlıkla ateş arası bir duygu. Ne karanlıkta kalıp kapanacak, ne de ateşiyle yanacaksın. Orta denge zor bir kavram. İleri vakalarda rahatsızlığa ulaşan, dengeyi bozan, üzerinde konuşulması gereken bir duygu.
YanıtlaSilAyçiçeklerine gelince… Bir keresinde bahçesine girme şansına erişmiştim. O kocaman çiçeğinin içindeki çekirdekleri dişlerinin arasına götürdüğünde, gülümsüyorsun. Güneş gibiler, yerde açan güneşler…
Sevgili Zeugmacığım,
YanıtlaSilYazıyı soluksuz ve bir çırpıda, hikayenin sonunun ne olacağını merak ederek okudum. Çok beğendim. Nasıl derler "döktürmüşsün". Ellerine ve edebiyatına sağlık. Sevgilerimle
gerçek sevgi karşılık beklemeyendir... ne yazık ki çok tutunuyoruz dünyevi duygularımıza. keşke görsek, kabullensek gerçek yüzlerimizi... zor... çok zor...
YanıtlaSildidem ;
YanıtlaSilSevgili Didem,aynen öyle.Birçok şey gibi kıskançlık da dozunda güzel.
Teşekkür ederim, sevgiyle.
Aydedeye havlayan ;
Senin hikayelerin kadar güzel değil ama :) Bahsettiklerini doğa bize mesajlar vererek aktarıyor aslında değil mi?
ÇOBAN YILDIZI ;
Ender bulunan o şanslılardan biri de benim Zührecim :) Çocukken çok yapardık, en kenardakiler kocaman olurdu,ortasındakiler minicik. Taze taze bayılırdım.
''Sevda masalına son veren sebeplerden biri'' olmuş sarmaşığın yaptığı... Hiç gerek yokmuş oysaki, ayçiçeği yanıbaşındaymış(mı desek acaba?). :)))
Ben de seni sevgiyle kucaklıyorum Çoban Yıldızım!
UykusuZ ;
İşte doğaya ve müziğe tutkulu arkadaşımın beklenen yorumu :)
Esmir ;
YanıtlaSilSevgili Esinciğim,
Senin de geçen yıl yaşadıkların çok hoş. Eşin sana jest yapmış. Ayçiçeğine kıyamamakla bir nevi belgesel yaşamışsın :)
Ayçiçeklerinin üzerinde mutlaka arı oluyor, biliyor muydun?
Senin de güneşin sürekli içini ısıtıp huzurla doldurduğu şahane bir hafta olsun..
Teşekkür ediyorum.
Sevgilermle Esinciğim...
sufi ;
Hintlilerin kutsal saydığını bilmiyordum. Ama Ali Zafer Bey'in blogunun ve her postunun baştan aşağı ayçiçeğiyle donanmış olduğunu biliyorum tabii :)
İngilizce ve Almancası ''sunflower/ Sonnenblume'' olarak ''güneş çiçeği '' anlamında sufim...
Türkçeye girerken kulağa daha hoş geldiği için ''ayçiçeği'' tercih edildi bence...
Ben teşekkür ederim, sevgilerimle..
İzDüŞümLeR ;
Aynen öyle. enerji veriyor. Doğanın en güleç yüzlerinden biri çünkü.Işıl ışıl...
Canımsın,blogum enerji verebiliyorsa ne mutlu bana.
Çok teşekkür ederim, sevgimle..
Geçici Not:
YanıtlaSilSevgili
Didem,
aydedeye havlayan,
Çobanyıldızım,
Uykusuz,
Sizlere detaylı cevap yazmıştım ama geçici bir süre yok oldu sanırım.
Daha önce olmuştu, geri dönüyor..
Elimde olmayan bu teknik hatadan dolayı özür diliyorum.
Sevgili Zeugma'cığım,
YanıtlaSilAyçiçeğini anlattığın satırların ve hikaye çok anlamlıydı,çok güzeldi.Güneşe aşık çiçek "günebakan" neden ayçiçeği olmuş acaba ?Hikayen bana Elif Şafak'ın bir hikayesini hatırlattı, aşk üzerine...
"ayçiçeği güneşe aşık olunca gülmekten kırılmış bütün bitkiler.."güneş gökyüzündeki tahtından bir an bile ayrılmaz...kudretli ve ulaşılmazdır..sen kim o kim..vazgeç bu sevdadan"demişler hep bir ağızdan...ayçiçeği sesini çıkarmamış..sevdalı gözlerini dikmiş güneşe bakmış bakmış bakmış...uzun bir müddet hiçbir şeyin farkına varmayan güneş nihayet bir gün ayçiçeğinin bakışlarını hissetmiş üzerinde..önce geçici bir heves sanmış ama zamanla yanıldığını anlamış..ayçiçeği öyle inançlıymış ki güneş tahtını nereye taşıdıysa yılmadan usanmadan o yöne çevirmiş başını..derken bir öğleden sonra artık bu takipten bıkan güneş sapsarı gazabıyla kavurmuş ayçiçeğini..daha ayçiçeğinin üzerinde simsiyah duman tüterken insanlar akın etmişler olay mahaline "yaşasın" demiş içlerinden biri "şimdi ne güzel çitleriz bu aşkı"..aynı gece televizyonun karşısında acıklı bir aşk filmine gözyaşı dökerken çitlemişler ayçekirdeklerini..."
Sevgilerimle
Çok güzel harika bir paylaşım..
YanıtlaSilKandiliniz mübarek olsun…
Anlamlı kıssadan hisse bir hikaye, ayçiçeği ya da günebakanla sarmaşığın hikayesi.
YanıtlaSilAşırı bağlılıkları ve ilgileriyle, karşısındakini sıktığını özgürlüğünü kısıtladığını farketmeyen ve bu tutumunu sevgisinin derecesi olarak algılayan ya da bunu hiç farkında olmadan yapan ne çok insan vardır, hikayedeki sarmaşık gibi. Bilmezler ki seviyorum derken aşkı öldürmektir, sevgi göstergesi sandıkları baskıları.
Kandilin kutlu olsun canım
Sevgiler
Sevgili Hayalbemaol, ASLI ve Tibetin annesi; iki gün önce yazdığınız yorumlarınız bugün öğleden sonra geldi.Blogger'da Salı günü başlamış bir arıza vardı.Böyle bir şeyi ilk kez yaşadım. anlayışla karşıladığınızı biliyorum, sevgilerimle..
YanıtlaSilHayalbemol ;
Hikaye anonim ve hoş gerçekten. Mesajlar içeriyor.Kıskançlık tanımlamanı çok sevdim Emre. Yakıcı ve dengeyi bozan bir duygu.
Ayçiçekleriyle haşır neşir olabilmek senin tarafından da şans olduğu kabul ediliyor, ne güzel:)
''Yerde açan güneşler'' deyimine ise bayıldım yine...
ASLI ;
Sevgili Aslıcığım,
Hikayeyi beğenmene sevindim.Kıssadan hisse durumları var. Doğadan alınacak dersler...
Değerli sözlerin için çok teşekkürler..
Sevgilerimle..
Tibetin annesi ;
İnsanoğlu bildiği halde hırslarına yenik düşüyor kimi zaman. Duygularını frenleyemiyor..
Zor gerçekten...
Dalgaları Aşmak ;
YanıtlaSilSevgili Bedişciğim;
Sorunun cevabını sevgili sufi'ye yazdığım cevapta vermiştim..
Diğer dillerde zaten ''güneş çiçeği ''anlamında.
Elif Şafak'ın ayçiçeği hikayesine de ben bayıldım...Demek Güneş devreye girdi ve gazabını saçtı :) Çok çok güzeldi..
Teşekkür ediyorum, sevgimle...
O.K.A.- MAVİ TUTKU ;
Teşekkür ederim Mesut Bey!
Sizin de kandiliniz tekrar kutlu olsun..
Çınar ;
Her şeyin aşırısı zarar değil mi sevgili Çınarcığım... Bu tür hikayeler de onun için yazılıyor.
Ne güzel özetlemişsin olayı.
Dediğin gibi hiç farketmeden sevgisinin derecesi büyük olarak algılayıp karşısındakileri boğanlar var...
senin de Kandilin kutlu olsun canım..
sevgilerimle...
Size, ailenize ve sevdiklerinize iyi kandiller dilerim Sevgili Zeugma.
YanıtlaSilSevgi ve selamlarımla...
Sevgili Zeugma,
YanıtlaSilKandili tebriğin,ziyaretin için teşekkür eder, hayırlı cumalar dilerim.Mutlulukla kal...
Sevgili JIVAGO
YanıtlaSilve
Sevgili NoEngel ;
Değerli ziyaretiniz ve kandil kutlamanız için çok teşekkür ederim...
Sevgiler, selamlar...
Zeugma ablamm :) uzun zamandır uğramıyorsun bloguma vallahi özledim..
YanıtlaSilkimlik değişimi yaptım az biraz ama sen tanırsın beni :)
Ayçiçekleri hakkında: Trakya'mı geçtim de İç anadoludayken gördüğümde içime nasıl huzur doldu bir bilsen... Öyledir işte trakyalının ayçiçeği sevgisi.
Allecra frain'sin ama eskiden ne idin çıkaramadım :) Beni özlediğini söyleyen böyle tatlı bir kızın bloguna uğramaz mıyım hiç?
YanıtlaSilBen de ayçiçekleriyle İç Anadolu'da haşır neşirdim zaten, biliyor musun?
peki sorum olacak :)belki yorumlarda sorulmuş olabilir,tümünü okumadım.
YanıtlaSilayçiçeği için günebakan,güneşe bakan denir.ama neden ay çiçeği denir?yani "AY" , niçin Güneş değil...
AY uydu olduğu için mi?uydu rusça спутник (sputnik)ya, yoldaş da demek..çiçek de güneşin sevgilisi,yoldaşı...ha, ingilizcesi Sunflower, güner çiçeği :)Biz türklerin mantığını seviyorum,başka bakıyoruz :)
birde böyle bak:"bu çiçek güneşe güvenmediği için-kendini kavurmasın diye- arkadasını dönmüyor."...yok böyle dğeilmiş,sıcağa dayanıklıymış :)ömürleri 3 ay...
http://tr.wikipedia.org/wiki/Ay%C3%A7i%C3%A7e%C4%9Fi
bu sayfada çiçeğin matematiksel formülü var.
http://en.wikipedia.org/wiki/Sunflowers_%28series_of_paintings%29
Van Gogh de pek uğraşmış bu konuda.sarı,çekirdekli,güneşe dayanıklı;evet evet sevdim ben bu çiçeği :)
sağlıcakla kal
Merhaba,
YanıtlaSilÇevresinde gördüğü en güçlüye,en sıcağa delice aşık olup yörüngesinde dönebilmek,herkesin harcı olmasa gerek...
Zamanımızda unutulan o eski aşkları anımsatabilmek,sahte dostların birgün alay ve ihanet edebileceğini bilerek yanıp,kavrulmayı göze alabilmek...
Geceleri AY'ın verdiği ilhamla kendine dönebilmek,şiirler yazıp,şarkılar besteleyebilmek,tekrar yanıp tutuşabilmek için sabah ruhunu aşk'ına teslim edebilmek...Kim bilir belki de bunu için adı "ayçiçeği" :=)
Ayçiçeğinin ömrünün kısa olduğuna da inanmıyorum.Aşk'ın sevinç ve hüzün gözyaşlarının toprağa düşmesi gibi,tohumlarının her bahar yeni filizlerle aşklarına tekrar kavuşması gibi...insanoğlu varolduğu sürece bu döngü de devam edecek ve yeni filizler aşklarının yörüngesinde yanıp tutuşarak dönmeye devam edecek.Bu da aşk'ın bedeli olsa gerek..
Sevgiler , Saygılar
Cenk
günebakanı ben çooook severim,can babanın çiçekleri :) sevgiyle
YanıtlaSilbeyazmavi ;
YanıtlaSilDeğindiğin konu yorumlarda var, evet:
''sunflower''
Fakat sen yine çok kapsamlı araştırmışsın, teşekkür ederim.En çok ''güneşin sevgilisi, yoldaşı '' hoşuma gitti :) Van Gogh'un ayçiçeği tutkusu benim de dikkatimi çekmiştir hep. Bir de sen matematikçisin, kesin :)
Sevgiyle...
WarhaWk ;
Merhaba Cenk,
Yorumdan ziyade çok güzel ve duygusal bir yazı bu...
''Geceleri AY'ın verdiği ilhamla kendine dönebilmek,şiirler yazıp,şarkılar besteleyebilmek,tekrar yanıp tutuşabilmek için sabah ruhunu aşk'ına teslim edebilmek...Kim bilir belki de bunu için adı "ayçiçeği"
Yüreğine sağlık.Harikaydı...
Teşekkürler, sevgiler, selamlar...
nil ;
Bir çok şair, yazar ve ressam gibi nilciğim... Ve;
'' Kovalamayın beni yatağa
Hiç uykum yok
Daha lafınıza karışacağım
Ortalığı dağıtacağım
Televizyonu kapatacağım
Ayçiçeği resmi yapacağım daha
Başparmağıma şiir okuyacağım..''
diyen Can Yücel gibi, değil mi?
Sevgiyle :)
bodrum ınternet cafeden meyabaa :D
YanıtlaSiloff ya hepınız cok sekersınız..
sevgılerrr..:))
Ayşegülcüğüm merhaba, hoşgeldin :)
YanıtlaSilBen de yokum bir müddet...
Sen de çok şekersin..
Sevgiler....
Sevgisi öldürenlerde var, ben bunu yaşayarak öğrendim, sarmaşık örneğinde olduğu gibi. Sarmaşığa sorsan; çok sevdim der.
YanıtlaSilSeverken de boğmamaya, öldürmemeye, kırmamaya dikkat etmek lazım. Herşeyde en iyisi, ifratla tefritin orta yerindeki itidal.
Yumuşacık ama anlayana demir yumruk gibi bir hikayeydi.
Birliktelik ne için ki zaten;
Öldürmek değil OLDURMAK için.
Sevgiyle....
Zeugmacığım, nerelerdesin ? İyi misin ?
YanıtlaSilÖzlettin Zeugma'cım:)
YanıtlaSil"Özlemek dostluktandır." demiş Ahmet Telli;özleyenin çok;umarım iyi güzel sakin huzurlu dinlenceli günler geçiriyorsundur
YanıtlaSilhoşçakal
Heyy... Teşekkür ederim...
YanıtlaSilCanımsınız hepiniz...
Geliyorum, çok az kaldı..
Kocaman sevgiler hepinize...
ayçiçeği,ayçekirdeği,çiğdem,çekirdek bir çok ismi var bu güzel çiçeğin bende anlattım ne tesadüf blogda ama bambaşka:)
YanıtlaSilseninki çok ama çok iç burkucu oldu benim için benimki ise çok can yakıcı:):)
sevgiler:)
İç Anadolu'da ''günaşık'' diye geçer çekirdek hali :)
YanıtlaSil''Güne aşık'' tan kaynaklı sanırım..
Ben de senin can yakıcı ayçiçeği yazını merak ettim şimdi.Gelirim birazdan okumaya...
Sevgiler...