Hani yaşam akıp giderken çeşit çeşit insan davranışlarıyla karşılaşır da bazılarına bir anlam veremeyip şaşırır kalırsınız ya. Kendini bilen, iyi ve erdemli bir insanın asla yapmayacağı türden bir tavır sergilenmektedir çünkü. Neresinden bakarsanız bakın, yanıtını bulamaz, herhangi bir açıklama geliştiremezsiniz.
''Olsa olsa bir zavallılıktır, kişilik bozukluğudur, hastalıktır'' diye düşünür, o insana(!) notunu verir ve siz de tavırlarınızı ona göre şekillendirirsiniz.
İşte tam da bu türden hastalıklı bir tavrın kırmızı harflerle, ünlemlerle dikkat çekilen İngilizcesi çıktı bugün karşıma. Öncelikle çok şaşırdım ve ilk birkaç saniye sanki sadece bizim toplumumuza hasmış zannıyla bir bocalama sürecine girdim.
Sonra hemen toparlandım ve dedim ki kendi kendime:
''Yahu, insandan, insanoğlundan bahsediyoruz. Düşünsene! Freud, kişilik bozukluğu hastalıklardan birine ad verirken içinde Narcissus'un bulunduğu İlkçağ efsanelerinden birinden yola çıkmamış mıydı? İnsana mahsus her türlü davranış bozukluğu ve ruh hastalığı ilk çağlardan beri var! Din, dil, ırk, yaş, cinsiyet, tarih farketmez!''
Eminim ki siz de mutlaka şahit olmuşsunuzdur ya da bizzat başınıza gelmiştir.
Böyle korkunç bir zihniyetin, bunu yapan insanların da izahı yok! Buyrun:
Bazen birinden nefret ederiz.
Çünkü en iyi arkadaşımız ondan nefret etmektedir!!
Başka bir nedene ihtiyaç yoktur... !!
Görsel buradan
''Olsa olsa bir zavallılıktır, kişilik bozukluğudur, hastalıktır'' diye düşünür, o insana(!) notunu verir ve siz de tavırlarınızı ona göre şekillendirirsiniz.
İşte tam da bu türden hastalıklı bir tavrın kırmızı harflerle, ünlemlerle dikkat çekilen İngilizcesi çıktı bugün karşıma. Öncelikle çok şaşırdım ve ilk birkaç saniye sanki sadece bizim toplumumuza hasmış zannıyla bir bocalama sürecine girdim.
Sonra hemen toparlandım ve dedim ki kendi kendime:
''Yahu, insandan, insanoğlundan bahsediyoruz. Düşünsene! Freud, kişilik bozukluğu hastalıklardan birine ad verirken içinde Narcissus'un bulunduğu İlkçağ efsanelerinden birinden yola çıkmamış mıydı? İnsana mahsus her türlü davranış bozukluğu ve ruh hastalığı ilk çağlardan beri var! Din, dil, ırk, yaş, cinsiyet, tarih farketmez!''
Eminim ki siz de mutlaka şahit olmuşsunuzdur ya da bizzat başınıza gelmiştir.
Böyle korkunç bir zihniyetin, bunu yapan insanların da izahı yok! Buyrun:
Çünkü en iyi arkadaşımız ondan nefret etmektedir!!
Başka bir nedene ihtiyaç yoktur... !!
Görsel buradan
Gerçekten bir izahı yok, insanın aklı almıyor...
YanıtlaSilAkıl alacak gibi değil; ama bunu yapan insanlar azımsanmayacak sayıda maalesef.
SilBence Freud, içimizde insan görünümlü "Lucifer"lere tanım koyamamıştır.
YanıtlaSilBence senin bu tanımın cuk oturmuş :)
SilLucifer... Şeytanın ta kendisi.
Kendini Tanrı zannetme gafletine düşen.
Cennetten bile kovulan...
Örgütlenmenin temeli bu olmalı. Ben(biz) ve diğerleri. "other"
YanıtlaSilÖrgütlenmenin temeli olmalı. Ben(biz) ve diğerleri. "other"
YanıtlaSilÇok hoşsunuz :)
SilDiğerlerinden (other) nefret etmeye ne gerek var ki?
Gerçekten gariptirki sevdiğimiz insanın her yalanına bir doğru sevmediğimiz insanın her doğrusuna bir yalan ararız.Nefret sevmekten kolaydır erdemsiz insanlar için yazıda güzel açıklamışsınız,
YanıtlaSil''Erdemsiz insanlar için nefret sevmekten kolaydır.''
SilHarika!
Bundan daha güzel bir özet çıkarılamazdı herhalde...
Nefret insanın kendine yapabileceği en büyük haksızlıktır. Ruhuna edinebileceği en büyük yüktür.
YanıtlaSilHele ki bunu arkadaşım sevmiyorsa ben de sevmem diyerek yapmak, küçülmektir, ufalmaktır.
Güne teşekkürle uyanıp, duyduğumuz her sesi ve her şeyi sevmeyi denediğimizde eminim kötüler silinip gidecektir.
Çok güzel bir yazı olmuş
Sevgilerimle
:)
''Nefret insanın kendine yapabileceği en büyük haksızlıktır. Ruhuna edinebileceği en büyük yüktür.''
SilNe kadar haklısın..
''Arkadaşım sevmiyorsa ben de sevmem.''
İşte en çok buraya takılıyorum ben.
Gel bu tavrı biraz açalım.
Bunun için özel bir gayret gerekiyor kanımca.
Ve bol miktarda korkaklık barındırıyor. Şahsiyetten yoksunluk ve zavallılık içeriyor.
Dediğim gibi... Normal bir insanın yapmayacağı türden davranış biçimi.
İnsan olan insanı kendi gözlemleriyle tanır.
Beğenmiyorsa yok sayar. Şayet acayip tavırlara maruz kalıyorsa, karşılığını verir, hakkını sonuna kadar arar. Ama...Kendisine karşı her zaman nazik, sevgiyle ve saygıyla davranmış birinden durduk yerde nefret eden kişi ağır ruh hastasıdır... Kesin öyledir. İnanmayan bir psikolağa sorabilir :))
Teşekkür ederim yorumun için.
Sevgiler :)