22/01/2016

Sömestir Tatiline Merhaba!

Sömestir tatili başladı, haydi bakalım. Okul açıkken uyanma saati, okulda geçirilen vakit, ders çalışma şeklinde giden rutine alışan çocuklar ve gençler için dinlenme vakti.

Tatil kelimesi ''Başka bir güne ya da zamana erteleyerek işe, çalışmaya ara vermek, dinlenmek,'' anlamında. Eş anlamlısı ''dinlence'' zaten. Tatile çıkmak denince ilk akla gelen; genellikle seyahat etme yoluyla değişik yerlere gitmek, görmek, hem bedenen hem ruhen dinlenmek değil mi?

Okul tatilleri ebeveynler ve çocukları için birbirlerini daha iyi tanımak, anlamak, hatta arkadaş olup bu arkadaşlıktan mutluluk duymak adına bulunmaz bir fırsat aslında. Asla kitap defter kapağı açmadan gece geç vakitlere kadar bilgisayar başında geçirmek için değil.
Günümüzde öğrenciler genellikle bu eğilimde çünkü.

Uzmanlar, tatil bu şekilde gerçekleştiği takdirde fizyolojik yapının bozulacağını söylüyor. Bu tarz geçirilen boş zamanın dinlenmekten çok yorgunluk yaratacağını ve tembellik ortaya çıkaracağını, böylece miskinliğe alışan bünyenin okul açıldığında eski düzene dönebilmek için zorlanacağını ve uzun bir süre kendini toparlayamayacağını belirtiyorlar. Özetle; ikinci döneme güzel bir başlangıç yapmak amacıyla verilen tatil için tam tersi sonuç alınacağını önemle vurguluyorlar.
Dönem yorgunluğunu atabilmek için bedenen ve zihnen rahatlamak birinci şart. Bu yüzden uyku düzeni çok önemli. Ve bir tatil programı hazırlamak gerekli. Programda ''ders çalışmak, konu tekrarı yapmak, yeni konulara göz atmak'' için de yer olmalı, kısa süreliğine bile olsa bu madde asla ihmal edilmemelidir.
Ayrıca, bol bol kitap okumak önerilenler arasında...
Bunun dışında; eğer gidilmesi gereken bir kurs yoksa ''ölçülü'' olmak kaydıyla, izlenmek istenen televizyon programlarına, hobilere ya da arkadaşlarla gerçekleştirilmek istenen aktivitelere zaman tanınabilir.

Kısa süreli seyahatler ve akraba ziyaretleri de iyi gelecektir.

Tatil demek yollar, yolculuklar demektir genellikle.
Kış şartlarında bunun pek de mümkün olduğu söylenemez. Eğer istekliyseniz ve bütçeniz de müsaitse kayak yapmaya ya da yurt dışına da gidebilirsiniz tabii. Ancak bana sorarsanız en iyi tatil, evde geçirilecek olanıdır.

Yollardan, yolculuklardan bahsederken mola yerleri geldi aklıma yine...
ŞURADA benzer bir yazım vardı çünkü. Öyleyse yola çıkıp da Susurluk'tan geçecek olanlara benden naçizane öneriler gelsin. Hem sonrası için de aklınızın bir kenarına yazılmış olur.


Güzergâhı İstanbul-İzmir, Bursa-İzmir olanlar. Susurluk'a geldiğinizde Köfteci Yusuf tesislerine uğramadan geçmeyin. Kesinlikle çok memnun kalacaksınız. Burada öncelikle, süper kalitede ürünleri oldukça uygun fiyata alma imkânınız var.

Dilerseniz yalnızca kahvaltı ya da yemek yeme amaçlı da uğrayabilirsiniz tabii. Sırf çay içmek için bile:)

Burada şöyle şaşılası bir özellik var: Sayısız servis elemanına sahip olması. Öyle ki neredeyse müşteri başına 2 eleman düşüyor. İçeriye girip masada yerinizi aldıktan sonra en geç (evet en geç) 3 dakika içinde siparişiniz geliyor. Hiç abartısız ''Anında Servis''...

Yine Susurluk şehir sınırları içinde bulunan ve hiç düşünmeden girebileceğiniz Yörsan Tesisleri de önerilerim arasında.
Başta Susurluk ayranı ve tostu olmak üzere, çorba ve pizza çeşitleriyle de ün yapmış,
self servis hizmet veren kaliteli bir işletme...

Yaz yaz bitmez. Bir dahaki yine başka sefere...

İyi dinlenceler, sevgiler...