Olaydan yalnızca 10 dk kadar önce ABD Büyükelçiliği’nin kendi vatandaşlarını Ankara'da yapılması olası bir terör saldırısına karşı uyardığı haberini okumuştum.
Büyükelçilik uyarıyı kendi sitesinin İngilizce kısmında yayımladığı bir mesajla duyurmuş ve saldırının Anıtkabir’in de içinde yer aldığı Bahçelievler bölgesinde yapılabileceğini işaret etmişti. ''Olasılık nedir? Bizler için neden benzer bir uyarı yok?'' düşünceleriyle mücadele ediyordum tam da...
İşte yine bombalı, alçakça bir saldırı! Akşam saatlerinde evine dönen masum vatandaşları hedef alan korkunç bir katliam daha! Kimin yaptığına dair resmi bir açıklama yok. Her seferinde olduğu gibi Twitter donduruldu ve RTÜK'ten olayla ilgili yayın yasağı geldi hemen...
Neden yine Ankara?
Elbette ki bilinçli bir seçim. Başkentte terör demek uluslararası bir mesaj demek. Öncelikli amaç ülkenin merkezindeki güvenliğin ne kadar yeterli olduğuna dikkat çekmek. Korku, panik, güvensizlik ortamı ve moral çöküntüsü yaratmak, ülke geneline yaymak...
İşin içine farklı aktörlerin dahil olduğu bir dönemden geçiyoruz.
Biliyoruz ki terör bir toplum için en etkili yıldırma yöntemi. Şehitlere alıştırılmaya çalışılıyorduk. Katliamlara, bombalara da alışalım isteniyor.
Bombalar üzerinden olaylara bakış açımız değiştirilmek isteniyor.
Alışmayalım, alıştıramasınlar! Tam tersine mücadele kararlılığımız artsın!
Unutmayalım, hiçbir terör örgütü devlet ve millet kadar güçlü değildir...
Ve yine unutmayalım ki eyleme geçmiş başka bir şey daha var: Cehalet
Takım tutar gibi parti tutmak, önünü, ardını, geleceğini göremeyecek kadar kör ve sağır olmak, sebebimiz...
Terör karşısında örgütlenmekten başka çaremiz yok. Birlik, beraberlik ve kararlılık içinde dik durmayı öğrenmek, yoktan var edilmiş bir ülkenin yitip gitmesine seyirci kalmamak zorundayız.
Bu alçak saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, milletimize başsağlığı diliyorum...
Büyükelçilik uyarıyı kendi sitesinin İngilizce kısmında yayımladığı bir mesajla duyurmuş ve saldırının Anıtkabir’in de içinde yer aldığı Bahçelievler bölgesinde yapılabileceğini işaret etmişti. ''Olasılık nedir? Bizler için neden benzer bir uyarı yok?'' düşünceleriyle mücadele ediyordum tam da...
İşte yine bombalı, alçakça bir saldırı! Akşam saatlerinde evine dönen masum vatandaşları hedef alan korkunç bir katliam daha! Kimin yaptığına dair resmi bir açıklama yok. Her seferinde olduğu gibi Twitter donduruldu ve RTÜK'ten olayla ilgili yayın yasağı geldi hemen...
Neden yine Ankara?
Elbette ki bilinçli bir seçim. Başkentte terör demek uluslararası bir mesaj demek. Öncelikli amaç ülkenin merkezindeki güvenliğin ne kadar yeterli olduğuna dikkat çekmek. Korku, panik, güvensizlik ortamı ve moral çöküntüsü yaratmak, ülke geneline yaymak...
İşin içine farklı aktörlerin dahil olduğu bir dönemden geçiyoruz.
Biliyoruz ki terör bir toplum için en etkili yıldırma yöntemi. Şehitlere alıştırılmaya çalışılıyorduk. Katliamlara, bombalara da alışalım isteniyor.
Bombalar üzerinden olaylara bakış açımız değiştirilmek isteniyor.
Alışmayalım, alıştıramasınlar! Tam tersine mücadele kararlılığımız artsın!
Unutmayalım, hiçbir terör örgütü devlet ve millet kadar güçlü değildir...
Ve yine unutmayalım ki eyleme geçmiş başka bir şey daha var: Cehalet
Takım tutar gibi parti tutmak, önünü, ardını, geleceğini göremeyecek kadar kör ve sağır olmak, sebebimiz...
Terör karşısında örgütlenmekten başka çaremiz yok. Birlik, beraberlik ve kararlılık içinde dik durmayı öğrenmek, yoktan var edilmiş bir ülkenin yitip gitmesine seyirci kalmamak zorundayız.
Bu alçak saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, milletimize başsağlığı diliyorum...