Bu cennet vatan gökten zembille inmedi ya da masal diyarlarında kendiliğinden ortaya çıkıp bizim olmadı...
Tarih kitaplarından okuduğu bilgileri hayal meyal hatırlayanlar, dahası masal anlatıldı zannedenler var, öyle değil mi? Hatırlamak istemeyenler de mevcut. Kurtuluş Savaşı diye bir mücadelemiz vardı bizim. Ülkemiz parçalara ayrılmıştı, işgal altındaydı. Milli Mücadele adı altında yoktan var ederek Doğu’da Ermenilerle, Güney’de Fransızlarla, Batı’da Yunanlılarla savaşlar yapmıştık...
Kayıtlara göre işgal yıllarında yalnızca İstanbul'da Birleşik Krallık'a ait tam 26.525 asker ve 894 subay vardı. ''Yumuşak Güç'' adı altında Kasım 1918'den Mart 1920'ye kadar İstanbul'daydılar.
Ta ki 16 Mart 1920 sabahı 05:45’te gerçekleştirdikleri
Şehzadebaşı Karakolu Baskını ardından gerçek yüzlerini gösterene kadar. İstanbul, yaşadığı bu kâbustan 6 Ekim 1923’te uyandı.
Gerisini bu sayfada uzatmayalım. Bilmediğimiz nice detayı ilgili linklerden ya da tarih kitaplarından okuyup gerçeklerle yüzleşelim. Bu post İstanbul’un işgal edildiği yılları bilmeyen, hatırlamayanlar için gerçekleri tüm çıplaklığıyla gösteren ve insanın tüylerini ürperten fotoğraflardan oluşuyor.
Özellikle Atatürk'e düşman kesilen gafiller iyi baksın!
İlk fotoyu tıklayıp büyütün lütfen. Galata Kulesi üzerinde İngiliz bayrağı dalgalanıyor. Kulenin o yıllarda koni şeklindeki çatısı yok. Kademeli çatının üzerine İngiliz askerleri tarafından İstanbul'u gözetleme amacıyla bir baraka inşa edilmiş.
Galata Kulesi’nin üst kısmına ek yapılan barakanın penceresinden İstanbul'u gözetleyen İngiliz askerleri.
Daha geniş bir alanı gözetlemek için eklenen barakadan Haliç girişi ve limanın bulunduğu bölgeye bakıyorlar.
İstanbul işgal altındayken Galata Kulesi'nin
İngilizler tarafından gözetleme kulesi olarak kullanıldığını kaçımız biliyordu?
İngiliz askerlerine bakın! Galata Kulesi'ni sahiplenmiş, nöbet değişimi yapıyor..!
Galata Kulesi girişi önünde hatıra fotoğrafı çektiren İngiliz bahriyeliler, merdivenlerde kule
ve civarının güvenliğini(!) sağlayan ve silahlarının ucunda süngü takılı olan İngiliz piyadelerle...
İngiliz deniz piyadesi, bir Türk vatandaşın çantasını kontrolden geçiriyor.
İngiliz askerî polisleri tramvay hattını da mekân tutmuş, kontrol ediyor. İstanbul elden gitmiş!!!
YALNIZCA İSTANBUL MU??!! BUYRUN, HATIRLAYIN!
Kıssadan hisse olsun.
''Geçmişinden ders almayanlar, onu bir kez daha yaşamak zorunda kalır,'' sözü bizden geri dursun...
Hakkını helal et, nurlar içinde yat Atam! Bu cennet vatan için sonsuz şükürler olsun...
Görseller: IWM
* * *
EK:
(Alttaki yorumlardan en sonuncusunda ''ŞURAYA tıklayıp görsün'' dediğim yerdeki linkte bu görsel vardı.)
Tarih kitaplarından okuduğu bilgileri hayal meyal hatırlayanlar, dahası masal anlatıldı zannedenler var, öyle değil mi? Hatırlamak istemeyenler de mevcut. Kurtuluş Savaşı diye bir mücadelemiz vardı bizim. Ülkemiz parçalara ayrılmıştı, işgal altındaydı. Milli Mücadele adı altında yoktan var ederek Doğu’da Ermenilerle, Güney’de Fransızlarla, Batı’da Yunanlılarla savaşlar yapmıştık...
Kayıtlara göre işgal yıllarında yalnızca İstanbul'da Birleşik Krallık'a ait tam 26.525 asker ve 894 subay vardı. ''Yumuşak Güç'' adı altında Kasım 1918'den Mart 1920'ye kadar İstanbul'daydılar.
Ta ki 16 Mart 1920 sabahı 05:45’te gerçekleştirdikleri
Şehzadebaşı Karakolu Baskını ardından gerçek yüzlerini gösterene kadar. İstanbul, yaşadığı bu kâbustan 6 Ekim 1923’te uyandı.
Gerisini bu sayfada uzatmayalım. Bilmediğimiz nice detayı ilgili linklerden ya da tarih kitaplarından okuyup gerçeklerle yüzleşelim. Bu post İstanbul’un işgal edildiği yılları bilmeyen, hatırlamayanlar için gerçekleri tüm çıplaklığıyla gösteren ve insanın tüylerini ürperten fotoğraflardan oluşuyor.
Özellikle Atatürk'e düşman kesilen gafiller iyi baksın!
İlk fotoyu tıklayıp büyütün lütfen. Galata Kulesi üzerinde İngiliz bayrağı dalgalanıyor. Kulenin o yıllarda koni şeklindeki çatısı yok. Kademeli çatının üzerine İngiliz askerleri tarafından İstanbul'u gözetleme amacıyla bir baraka inşa edilmiş.
Daha geniş bir alanı gözetlemek için eklenen barakadan Haliç girişi ve limanın bulunduğu bölgeye bakıyorlar.
İngilizler tarafından gözetleme kulesi olarak kullanıldığını kaçımız biliyordu?
ve civarının güvenliğini(!) sağlayan ve silahlarının ucunda süngü takılı olan İngiliz piyadelerle...
''Geçmişinden ders almayanlar, onu bir kez daha yaşamak zorunda kalır,'' sözü bizden geri dursun...
Hakkını helal et, nurlar içinde yat Atam! Bu cennet vatan için sonsuz şükürler olsun...
Görseller: IWM
EK:
Tebrik ederim bu bilgilerin iyice pekiştirilip,kendini bilmez cahillere anlatmak lazım ki nereden,nereye geldiğimizi ve nereye gittiğimizin sorgulamasını öğrensin.Ellerinize sağlık çok iyi bir araştırma olmuş.
YanıtlaSilBence de anlatılması lazım. Çünkü uyduruk bir tarih yazılmış yeni nesillere empoze ediliyor. Atatürk yok sayılıyor ya da iftiralarla, hakaretlerle hedef noktası olarak gösteriliyor. 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı ardından böyle bir post hazırlamak elzem oldu. Çünkü tahammül sınırlarını zorlayan edepsizlikler icra ediliyordu.
Silİlgi ve desteğiniz için teşekkür ederim...
Zeugma'cığım bunlar daha o zaman İngilizlere, Yunanlara karşı gelmek padişaha karşı gelmektir, Mustafa Kemal ve askerleri bir avuç çapulcudur diyenler vardı biliyorsun.
YanıtlaSilİşte şimdi Atatürk'e düşman olanlar da onların torunları....bunlara ne desen, ne fotoğraf göstersen kar etmez canımcım. Adam işgalcilerden yana. Bildiğin düpedüz vatan haini- affedersin- .....çocuğu. of yine öfkelendim...:(
Öfkelenmemek mümkün mü? Sondan başlayayım. Ankara Bld Bşk İ.İbrahim'in Atatürk için ''Sizin Atanız sünnetsiz idi gavur idi'' şeklindeki tweetine yanıt veren bir genç iki kez ''.... çocuğu'' tabiri kullanarak yanıt verdi diye başkan dava açmıştı hani. Çok şükür ki o genç dün suçsuz bulunarak beraat etti. Hem de Yargıtay onayladı... Atatürk'e hakaret edenlere o sözün müstahak olduğu yargı önünde bile ispatlandı. O nedenle ''afedersin'' demene gerek yok Müjdecim...
SilDiğer söylemlerinde de haklısın. Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun ''Sodom ve Gomore'' adlı romanını okumanı öneriyorum. Kurtuluş Savaşı yıllarında İstanbul’da yaşayan bir zümreyi ve bu zümreye mensup insanların İngilizlerle olan ilişkilerini, bağlılıklarını, devrin ahlaki ve toplumsal değerleri anlatılıyor (Lut Kavmi ile örtüşen yanları bile var).
Zeugma'cığım evet çok haklısın tespitlerinde, Lut kavmi kadar ahlaksız bunlar, Allah onları helak etmişti bu yobazları da helak etsin. Nankörler ulan Atatürk hepsinin ninesinin, dedesinin - çok affedersin - k..nı kurtardı.
SilYine harika bir yazı olmuş.
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
Silİstem dışı yüzümü ekşiterek baktım fotoğraflara. Görüntüler insanın içini acıtıyor. Allah bir daha öyle günler göstermesin güzel ülkeme. Şu an bile ülkemin içinde bulunduğu durum hiç de parlak değil. Değerlerimize, tarihimize, ülkemize, Atamıza sahip çıkmalıyız.
YanıtlaSilMehmet Akif Ersoy'un dediği gibi ''Allah bir daha bu millete istiklal marşı yazdırmasın''.
Çok güzel, çok faydalı bir yazı olmuş. Teşekkür ederim.
Sevgi ve selam ile...
Her biri yıllar öncesine ait birer fotoğrafken bile insanın nasıl da içini acıtıyor. Film karesi değil yaşanmış gerçek sahneler. Nereden alındığı en altta yazıyor. Hadi bunu da inkar etsinler. Güzel İstanbul'a göz koyulup istila edilmiş. Ülke resmen pay edilmiş Vahdettin düşmanla birlik olmuş. Kim kurtardı peki bu ülkeyi kimm??? Çanakkale Zaferinin kazanılmasında etken olan ulvi güçler mi yine? Atatürk'ün liderliğini, üstün devlet adamlığını tüm dünya kabul ediyor. Siz kim oluyorsunuz yobaz dölleri... Atatürk tüm düşmanlardan arınmış tertemiz bir ülke teslim etmiş size hainler! Sizi Allah bile affetmeyecek, bilin bunu. Aldığınız her nefes haram...
SilAsıl ben teşekkür ederim.
Sevgi ve selamlar...
Bu fotoğrafları meydanlara boydan boya assan hatta gidip o nankörlerin yattıkları, yedikleri, s.çtıkları odalara çerçeveletsen de değişen bir şey olmaz. Kişi, önce birey olacak; düşünecek, sorgulayacak.
YanıtlaSilFotoğrafların kimisini ilk defa gördüm, cansın arkadaş.
Aynen katılıyorum, zerre kadar değişen bir şey olmaz. Eğitim ve IQ seviyesi düşük bir kitle olduğu istatistiklerle ortada (Eğitimli olanları ise malum çıkar, koltuk, cukka peşinde). Uyuşturulmuş beyinleri neyi sorgulayacak. Biat ediyorlar sadece. Gün gelip ayıldıklarında ''Biz ne yaptık'' deyip yardım isteyecekler.
SilFotoğrafları ben de ilk kez birkaç gün önce gördüm. İstanbul'un işgal edildiğini biliyorduk ama bu fotoğraflar ve detaylar saklanmış onca yıl... Teşekkür ederim. Sen de cansın Burcucum.
Ne senden ne eserinden vazgeçeriz . ..
YanıtlaSilNe büyük bir gurur ki her gün buna ant içerek başlayan Atatürk çocuklarındanız. ...
İyi ki doğdun Atam ❤❤❤
19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun
Dileğim akıllanan bilinçlenen insanlarımızın aydınlık mutlu ve huzurlu yarınlar için bir olması ...
Nasıl faydalı , bilgili ve tekrar tekrar düşünmeye ve şükretmeye sevkeden bir yazı olmuş ...
Emeğinize , yüreğinize ve gönlünüze sağlık
sevgiler
Öyleyiz, ne mutlu bize, ne mutlu TÜRKÜM diyene!
SilŞükürler olsun bize tüm dünyanın ayakta alkışladığı ATATÜRK gibi bir kurtarıcıyı bahşedene! Lanet olsun ona dil uzatan gafillere. Mesnetsiz düşmanlıkları ve nefretlerinde boğulsunlar!
Atatürk'ün kim olduğunu hâlâ öğrenemeyenler UNESCO üyesi 150 ulusun OY BİRLİĞİYLE almış olduğu karar metnini okusunlar.
Huzurlu yarınlar için bir olmak yerine haritalar çizerek ülkeyi bölmeye çalışıyorlar. Bedavadan ülke öyle mi?? Öyle kolay elde edilmedi ki bu ülke, al senin olsun densin!!!
Bu değerli yorumun için asıl senin emeğine, yüreğine sağlık didemika.
Sevgilerimle....
Sırtımda tüy varmış, dikelimce fark ettim :D
YanıtlaSilBu yazıyla zerre alâkasını kuramadım..?
SilBirileri kendileri için ileride aynı ''yüce'' imaja sahip olma gibi imkânsız bir amacı seçmişken, gerçek dünya lideri Mustafa Kemal ATATÜRK’e bu tanımı yalnızca bizler değil, DÜNYA uygun gördü. Nasıl mı?
YanıtlaSilUNESCO tarihinde ilk kez ve tek olmak üzere, hiç olumsuz veya çekimser oy çıkmaksızın 152 ülke şu muhteşem metne imza attı:
“ATATÜRK ULUSLARARASI ANLAYIŞ, İŞBİRLİĞİ, BARIŞ YOLUNDA ÇABA GÖSTERMİŞ ÜSTÜN KİŞİ, OLAĞANÜSTÜ DEVRİMLER GERÇEKLEŞTİRMİŞ BİR İNKILAPÇI, SÖMÜRGECİLİK VE YAYILMACILIĞA KARŞI SAVAŞAN İLK ÖNDER, İNSAN HAKLARINA SAYGILI, DÜNYA BARIŞININ ÖNCÜSÜ, BÜTÜN YAŞAMI BOYUNCA İNSANLAR ARASINDA RENK, DİL, DİN, IRK AYIRIMI GÖSTERMEYEN, EŞİ OLMAYAN DEVLET ADAMI, TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN KURUCUSUDUR''
Hâlâ inanmayan nankör, yobaz, hain kaldıysa nette araştırsın ya da direkt ŞURAYA tıklayıp görsün!