Karga, La Fontaine'in fabllarında ya da çocuk şarkılarında neden aptal bir kuş türü olarak gösterildi hiç anlamamışımdır.
Küçüklüğümden hatırlarım, ''Çıktım baktım o dala, Bu karga ne budala!'' diye bas bas bağırarak şarkı söyleyen çocuk koroları vardı.
Güya tilki çok akıllı ve kurnaz, karga aptalmış...
Oysa kargaların zekası inanılmaz sonuçlar alınan pek çok bilimsel deneyle tescillendi. Ne aptalı? Tam tersi! Hadi farketmediniz, ''budala'' yaftası yapıştırmak da neyin nesi, anlamadım gitti!
Kargaları bet sesli, kapkara ve asık suratlı bulup sevmeyen pek çok insanın aksine, zeki hayvan olduklarını iyi bildiğimden olsa gerek ben çok severim. Hatta bu yüzden dış görünümleri daha da sevimli gelir bana. O simsiyah parlak tüylerin arasından parlayan cin gibi bakışları, bariz bir ciddiyet kaplamış suratları harikadır:) Zeki, mağrur ve asildirler bence... Ağzındaki cevizle göğe iyice yükselip kırılsın diye asfalta atan ve uygun bir an kollayıp aşağı inerek o cevizi afiyetle yiyen karga görmüştüm. Siz ya da çevrenizden birileri de mutlaka görmüştür. Kargalar bunu çok yapıyor...
Dün kargaların hiç bilmediğim bir özelliğini daha öğrendim: Birlik, beraberlik ve dayanışma ruhuyla intikam almak
Olay ara sıra süt almaya gittiğimiz yakın köylerden birinde yaşayan ve hayvancılıkla uğraşan bir ailenin başına gelmiş.
Gerçek bir hikâye. Yaşlı adam yaşadıklarının şaşkınlığını, heyecanını halen atamamıştı ve anlatma ihtiyacı içindeydi.
(Hoş, ben de halen atamamış durumdayım.)
- Şu gördüğünüz yalak* var ya kızım. Oraya kargalar dadandıydı.
- Su içmeye mi geliyorlardı? Hava çok sıcak. İçsinler tabii. Hem sevaptır.
- İçsinler; ama gitgide çoğaldılar. Siz deyin 50 karga, ben diyeyim 100.
- Kuyudan su basınca takviye olmuyor mu?
- Oluyor; ama yalağın içini pislikle, döktükleri tüylerle doldurmaya başladılar. En sonunda ineklerim oradan su içmemeye başladı!
- Ne yaptınız peki?
- Kovalayınca gitmiyorlardı. Ben de en son çare, içlerinden birini tüfekle vurdum. Hepsi birden uçup yok oldular. İbret olsun, bir daha gelmesinler diye de vurduğum kargayı kanatlarından bağlayıp ortalık yere gerdim.
- Eyvah eyvah! Gelip gördüler mi peki?
- Geldiklerini görmedik. Tam sevindiydik ki, bi boşluk bulup bizim bicileri öldürüp gitmişler...
- Nasıl yani??!!
- Bizim hanım kuluçkadan yeni çıkan civcivleri hava alsın diye avlunun ortasına çıkardıydı. Kaçmasınlar diye üstlerine de koca bir elek kapatırdı. Eleğin üstünden gagalayıp civcivlerin hepsini telef etmişler. Etrafına da tüylerini döküp gitmişler...
- ???!!!
* * *
Gerektiğinde kıran kırana hak arayan, gerektiğinde çevrecilik ruhunu ortaya koyan
bu zeki yaratıklar neden sevilmez ki?
*yalak: Hayvanların su içtikleri taş veya ağaçtan oyma kap
(İlk Görsel: Flickr)
Küçüklüğümden hatırlarım, ''Çıktım baktım o dala, Bu karga ne budala!'' diye bas bas bağırarak şarkı söyleyen çocuk koroları vardı.
Güya tilki çok akıllı ve kurnaz, karga aptalmış...
Oysa kargaların zekası inanılmaz sonuçlar alınan pek çok bilimsel deneyle tescillendi. Ne aptalı? Tam tersi! Hadi farketmediniz, ''budala'' yaftası yapıştırmak da neyin nesi, anlamadım gitti!
Kargaları bet sesli, kapkara ve asık suratlı bulup sevmeyen pek çok insanın aksine, zeki hayvan olduklarını iyi bildiğimden olsa gerek ben çok severim. Hatta bu yüzden dış görünümleri daha da sevimli gelir bana. O simsiyah parlak tüylerin arasından parlayan cin gibi bakışları, bariz bir ciddiyet kaplamış suratları harikadır:) Zeki, mağrur ve asildirler bence... Ağzındaki cevizle göğe iyice yükselip kırılsın diye asfalta atan ve uygun bir an kollayıp aşağı inerek o cevizi afiyetle yiyen karga görmüştüm. Siz ya da çevrenizden birileri de mutlaka görmüştür. Kargalar bunu çok yapıyor...
Dün kargaların hiç bilmediğim bir özelliğini daha öğrendim: Birlik, beraberlik ve dayanışma ruhuyla intikam almak
Olay ara sıra süt almaya gittiğimiz yakın köylerden birinde yaşayan ve hayvancılıkla uğraşan bir ailenin başına gelmiş.
Gerçek bir hikâye. Yaşlı adam yaşadıklarının şaşkınlığını, heyecanını halen atamamıştı ve anlatma ihtiyacı içindeydi.
(Hoş, ben de halen atamamış durumdayım.)
- Şu gördüğünüz yalak* var ya kızım. Oraya kargalar dadandıydı.
- Su içmeye mi geliyorlardı? Hava çok sıcak. İçsinler tabii. Hem sevaptır.
- İçsinler; ama gitgide çoğaldılar. Siz deyin 50 karga, ben diyeyim 100.
- Kuyudan su basınca takviye olmuyor mu?
- Oluyor; ama yalağın içini pislikle, döktükleri tüylerle doldurmaya başladılar. En sonunda ineklerim oradan su içmemeye başladı!
- Ne yaptınız peki?
- Kovalayınca gitmiyorlardı. Ben de en son çare, içlerinden birini tüfekle vurdum. Hepsi birden uçup yok oldular. İbret olsun, bir daha gelmesinler diye de vurduğum kargayı kanatlarından bağlayıp ortalık yere gerdim.
- Eyvah eyvah! Gelip gördüler mi peki?
- Geldiklerini görmedik. Tam sevindiydik ki, bi boşluk bulup bizim bicileri öldürüp gitmişler...
- Nasıl yani??!!
- Bizim hanım kuluçkadan yeni çıkan civcivleri hava alsın diye avlunun ortasına çıkardıydı. Kaçmasınlar diye üstlerine de koca bir elek kapatırdı. Eleğin üstünden gagalayıp civcivlerin hepsini telef etmişler. Etrafına da tüylerini döküp gitmişler...
- ???!!!
bu zeki yaratıklar neden sevilmez ki?
*yalak: Hayvanların su içtikleri taş veya ağaçtan oyma kap
(İlk Görsel: Flickr)