Bozcaada'da, Çınaraltı Meydanı'na gelindiğinde hemen görünen, keyifle oturup soluklanabileceğiniz küçük, şirin, kaliteli bir mekân burası. Adanın sembolü adeta.
Girişte, İEL amblemli geleneksel varilleriyle dikkat çekiyor. İçeride ise gelinciklerle bezeli her yan.
Önce gözleriniz buluşuyor gelinciklerle. Duvarlardaki tablolar, raflardaki bardaklar, kavanozlar, tabaklar... Baktığınız her noktada gelincik var. Gelinciğin her hali. Gelincikten yapılma el emeği çeşit çeşit ürün var. Büyük cam sürahilerde gelincik şerbetleri, gelincikli lokum, gelincik reçeli, gelincikli kurabiye, gelincik soslu muhallebi. Gelincikli sabun...
Kendisi küçük ama Bozcaada'nın tanıtımı ve gelişmesine büyük katkılarda bulunmuş bir işletme burası. Adayı ziyaret edenlerin bir elin parmak sayısını geçmediği yıllarda, tam 23 yıl önce ''turizme yönelik ilk kafe'' olarak hizmet vermeye başlamış. İşletmenin kurucuları adanın gelişmesi için ellerinden ne geliyorsa yapmış, başta yeme içme olmak üzere her türlü ihtiyaca cevap vermişler. Yerine göre turizm enformasyon bürosu olup ziyaretçilerin tüm sorularını yanıtlamış, hatta bisiklet kiralamak isteyenlere bisiklet temin etmişler. Gelincik misyonu nasıl mı başlamış? Üretim ve pazarlama gibi bir niyetleri hiç mi hiç akıllarında yokken!
Adaya gelen ziyaretçiler sayesinde gerçekleşmiş bu. Evet evet. Tarlalardaki muhteşem gelincikleri gördükten sonra
gelincik şerbetinin Fransa'da son derece özel ve pahalı olduğunu, bu gelinciklerin şerbet olarak değerlendirilmesi
gerektiğini söyleyen bazı müşterilerin ısrar ve teşvikleriyle...
Olay, en çok da kökeni Osmanlı kültüründen gelen, fakat kaybolmaya yüz tutmuş bu geleneğimizin sürdürülmesi gerektiği inancıyla birleşmiş. Böylece tarlalardaki o muhteşem renk ve görüntüyü buz gibi bir gelincik şerbetine
aktarıp hayata geçirmekle başlamış bu misyon.
Nisan -Mayıs aylarında kısa bir dönem gelincik cennetine dönüşen Bozcaada'nın gelinciklerine adanın
ruhu katılıp kalıcı kılınıyor. Sınırlı sayıda üretim yapılıyor burada. Ürünler %100 doğal.
İşletme çalışanlarının son derece güleryüzlü ve zarif olmalarının gelincikle bağlantısı
olduğunu düşünmedim değil bu arada...
Bozcaada'ya yolunu düşürenler. Siz de benim gibi gelincik sevdalılarındansanız özellikle,
muhteşem bir ambiyans içinde, buz gibi bir şerbet eşliğinde gelinciklerle kucaklaşmadan gelmeyin.
Edit: İki yıl sonra gelen 26.5.2019 tarihli bir gazete haberi
Ada Cafe kapanmış https://odatv4.com/makale/bozcaadaya-neler-oluyor-26051950
Girişte, İEL amblemli geleneksel varilleriyle dikkat çekiyor. İçeride ise gelinciklerle bezeli her yan.
Önce gözleriniz buluşuyor gelinciklerle. Duvarlardaki tablolar, raflardaki bardaklar, kavanozlar, tabaklar... Baktığınız her noktada gelincik var. Gelinciğin her hali. Gelincikten yapılma el emeği çeşit çeşit ürün var. Büyük cam sürahilerde gelincik şerbetleri, gelincikli lokum, gelincik reçeli, gelincikli kurabiye, gelincik soslu muhallebi. Gelincikli sabun...
Kendisi küçük ama Bozcaada'nın tanıtımı ve gelişmesine büyük katkılarda bulunmuş bir işletme burası. Adayı ziyaret edenlerin bir elin parmak sayısını geçmediği yıllarda, tam 23 yıl önce ''turizme yönelik ilk kafe'' olarak hizmet vermeye başlamış. İşletmenin kurucuları adanın gelişmesi için ellerinden ne geliyorsa yapmış, başta yeme içme olmak üzere her türlü ihtiyaca cevap vermişler. Yerine göre turizm enformasyon bürosu olup ziyaretçilerin tüm sorularını yanıtlamış, hatta bisiklet kiralamak isteyenlere bisiklet temin etmişler. Gelincik misyonu nasıl mı başlamış? Üretim ve pazarlama gibi bir niyetleri hiç mi hiç akıllarında yokken!
gelincik şerbetinin Fransa'da son derece özel ve pahalı olduğunu, bu gelinciklerin şerbet olarak değerlendirilmesi
gerektiğini söyleyen bazı müşterilerin ısrar ve teşvikleriyle...
aktarıp hayata geçirmekle başlamış bu misyon.
ruhu katılıp kalıcı kılınıyor. Sınırlı sayıda üretim yapılıyor burada. Ürünler %100 doğal.
İşletme çalışanlarının son derece güleryüzlü ve zarif olmalarının gelincikle bağlantısı
olduğunu düşünmedim değil bu arada...
muhteşem bir ambiyans içinde, buz gibi bir şerbet eşliğinde gelinciklerle kucaklaşmadan gelmeyin.
Bozcaada'yı çok sevmiştim :)
YanıtlaSilGidip de sevmeyen, yeniden gitmek istemeyene hiç rastlamadım :)
SilBozcaada görmeye fırsat bulamadığım yerlerden biri. Bu cafe, gittiğim zaman kesinlikle aklımda olacak.
YanıtlaSilİşletmenin sahipleri adayı görüp çok seven ve yerleşmeye karar veren ODTÜ mezunu bir karı koca. 1994'ten beri hizmet veriyorlarmış. Otlu omletleri, kalamar mücverleri çok ünlü:)
SilÇok güzelmiş ya, umarım bir gün gidebilirim :)
YanıtlaSilSen yeter ki iste Emre :) Çanakkale'yi ziyaret edenlere müthiş bir imkan var bunun için. Geyikli, feribot gibi detaylarla uğraşmadan direkt deniz otobüsüyle Bozcaada'ya gidiş-dönüş sağlanıyor. İskeleden kalkan otobüs 1 saatte adaya ulaşıyor veç akşam geri dönüyor. Bunu da buradan duyurmuş olayım.
SilDeğerli ziyaretçiler, bu aralar çoğu kişi gibi bloga pek uğrayamıyorum. Bir süre daha buralarda yokum. Bol fotoğraflı Bozcaada ve Gökçeada yazılarımda görüşmek üzere. Sevgiler.
YanıtlaSilBozcaada maalesef hala gidip göremediğim bir yer. Yazınızı okuduktan sonra kesinlikle bu sene gideceğim yerler listesine ekledim. Özellikle en sevdiğim çiçeklerden birisi olan gelinciğin şerbetini çok merak ediyorum. Sevgiler :)
YanıtlaSilBeş yıl aradan sonra üçüncü ziyaretimizi gerçekleştirdik. Nasıl özlemişim anlatamam. Epey gelişmeler olmuş bu arada. Bıraksalar yerleşmek isteyecek kadar çok sevenlerdenim ben de. Dilerim Bozcaada ziyaretiniz bu yıl gerçekleşir ve tıpkı Dubai seyahatiniz gibi kaleme dökersiniz dilerim. Başta gelincik şerbeti olmak üzere, izlenimlerinizi keyifle okuruz biz de:) Sevgiler...
Sil