Son birkaç yıldır haftalarca devam eden ve ne zaman sona ereceği meçhule giren aşırı sıcaklarla boğuşuyorduk.
Dün akşam ''Şimdiki Zaman'' adlı programı izlerken Dr. Serdar Savaş 'Hafta sonu dünyanın en sıcak günleri geliyor' cümlesini kurup birkaç kez de uyarı mahiyetinde tekrarlamasın mı?
Geçtiğimiz yıllarda dünyanın en sıcak günlerini görmemiş miydik zaten? Daha sıcağı, dünyanın en sıcağı nasıl olacak ki? Sabah baktım. İTÜ Meteoroloji Mühendisliği de ''Aşırı yağışlar hafta sonundan itibaren bitecek, Afrika üzerinden 'bunaltıcı' sıcak hava dalgası gelecek'' demiş. Sıcaklık 9-10 dereceye kadar artacakmış. Zaten bunalıyorduk, ne yapacağız şimdi?
Sıcak havalara can sıkıcı gündem de eşlik ediyorsa insanın yaşam enerjisi çekiliyor, canı bir şey yapmak istemiyor. Hatta yatıp uyuyamıyor bile. Deniz tatili falan da yok bu yıl... Neyse efendim asıl konuya geleyim. Kavurucu sıcaklar haberini duyduktan sonra sıcaklara ve can sıkıntısına çare olabilecek iki tarif vermeye geldim bugün. Yapımı çok basit, serinletip kendinize getirecek buz gibi ve leziz iki tarif. Rondoyla yapılan mis gibi bir muzlu dondurma ve hazırlaması beş dakika süren, yapımını beş yıl önce öğrendiğim frappe... Bu soğuk kahvenin muhtemelen tiryakisi de olacaksınız.
Frappe bundan 50 yıl kadar önce Selanik’te keşfedilmiş. Bildiğiniz üzere pipetle içilen, üstü yoğun köpükle kaplı, buzlu bir kahve türü. Ve evde hazırlamak öyle kolay ki. Süt yerine su kullanabileceğiniz gibi, damak zevkinize göre her defasında canınızın istediği şekilde ilaveler yapabiliyorsunuz. Haydi o zaman, 2 kişilik tarifimize geçelim:
2 tatlı kaşığı granül kahve (Tam bir tat ve görüntüye ulaşmak için Nescafe classic öneriliyor), 4 çay kaşığı şeker ve 1 çay bardağı suyu plastik bir shaker yardımıyla krema kıvamına gelinceye kadar iyice çırpalım. Bunu yarım litrelik bir pet şişenin içinde ve iyice çalkalama yoluyla da yapabilirsiniz. Krema kıvamındaki bu köpük ana maddemiz.
İçerken kahvemizin görüntüsünü de seyretmek istiyorsak 2 adet şık cam bardak seçiyoruz. Daha sonra, dibine biraz buz koyduğumuz bardaklara hazırladığımız köpüğü paylaştırıyoruz. Karışıma soğuk süt ilave ediyoruz. Eveet! Üç katmanlı ve de bol köpüklü frappelerimiz hazır!
En son aşamada üzerlerine birer top dondurma koyuyor ve servise sunuyoruz. İsteğe göre üzerine rendelenmiş çikolata, krema ya da badem ezmesi ilave edebilirsiniz.
Sıcaklar geldiğinde ilk aklımıza gelenlerden biridir dondurma. İyi bir serinleticidir. Besleyici özelliği de vardır. Kanserojen maddeler ve trans yağla harmanlanıp pakete girmemişse tabii.
Yediğiniz dondurmayı açmadan önce üzerini okumayı denediniz mi hiç? Süttozu, renklendirici, glikoz-fruktoz şurubu, emülgatör (yağ asitlerinin mono ve digilseritleri, amonyum fosfatid, ayçiçek lesitini), tuz, kıvam arttırıcılar (guargam, keçiboynuzu gamı, selüloz gam, karragenan), aroma vericiler... Oku, oku bitmiyor, öyle değil mi?
Oysa ne olmalı bir dondurmanın içeriğinde? Süt, salep ve şeker. Gerekirse nişasta, meyve, kakao benzeri doğal katkılar.
Uzatmayalım. Hazırlaması yine beş dakika süren doğal bir tarif daha geliyor: Muzlu dondurma
Bu tarif geçen gün, Twitter'da takip ettiğim KardiyoHekimi @drdaisyy'den geldi. Yanda görüldüğü şekilde muzları dilimleyip geceden buzluğa atıyoruz. Ertesi gün çıkarıp 1 muz için 2 kaşık süt ilavesiyle rondoya atıp bıztlatıyoruz:) Dilersek tarçın, ceviz, ham kakao veya tahin ilave edebildiğimiz dondurmamızda sonuç; efsane! En hakikisinden, katkısız, az kalorili ve leziz dondurmanız hazır! Ben biraz da şekerpare denedim. Muz gibi olmadı ama. Katı bir buza dönüştü. Bu dondurma için çilek de uygunmuş. Yapacak olanlara kolay gelsin ve afiyet olsun o halde.
Serinlik ve huzur içinde geçen sağlıklı günler dileğiyle...
Dün akşam ''Şimdiki Zaman'' adlı programı izlerken Dr. Serdar Savaş 'Hafta sonu dünyanın en sıcak günleri geliyor' cümlesini kurup birkaç kez de uyarı mahiyetinde tekrarlamasın mı?
Geçtiğimiz yıllarda dünyanın en sıcak günlerini görmemiş miydik zaten? Daha sıcağı, dünyanın en sıcağı nasıl olacak ki? Sabah baktım. İTÜ Meteoroloji Mühendisliği de ''Aşırı yağışlar hafta sonundan itibaren bitecek, Afrika üzerinden 'bunaltıcı' sıcak hava dalgası gelecek'' demiş. Sıcaklık 9-10 dereceye kadar artacakmış. Zaten bunalıyorduk, ne yapacağız şimdi?
Sıcak havalara can sıkıcı gündem de eşlik ediyorsa insanın yaşam enerjisi çekiliyor, canı bir şey yapmak istemiyor. Hatta yatıp uyuyamıyor bile. Deniz tatili falan da yok bu yıl... Neyse efendim asıl konuya geleyim. Kavurucu sıcaklar haberini duyduktan sonra sıcaklara ve can sıkıntısına çare olabilecek iki tarif vermeye geldim bugün. Yapımı çok basit, serinletip kendinize getirecek buz gibi ve leziz iki tarif. Rondoyla yapılan mis gibi bir muzlu dondurma ve hazırlaması beş dakika süren, yapımını beş yıl önce öğrendiğim frappe... Bu soğuk kahvenin muhtemelen tiryakisi de olacaksınız.
Frappe bundan 50 yıl kadar önce Selanik’te keşfedilmiş. Bildiğiniz üzere pipetle içilen, üstü yoğun köpükle kaplı, buzlu bir kahve türü. Ve evde hazırlamak öyle kolay ki. Süt yerine su kullanabileceğiniz gibi, damak zevkinize göre her defasında canınızın istediği şekilde ilaveler yapabiliyorsunuz. Haydi o zaman, 2 kişilik tarifimize geçelim:
2 tatlı kaşığı granül kahve (Tam bir tat ve görüntüye ulaşmak için Nescafe classic öneriliyor), 4 çay kaşığı şeker ve 1 çay bardağı suyu plastik bir shaker yardımıyla krema kıvamına gelinceye kadar iyice çırpalım. Bunu yarım litrelik bir pet şişenin içinde ve iyice çalkalama yoluyla da yapabilirsiniz. Krema kıvamındaki bu köpük ana maddemiz.
İçerken kahvemizin görüntüsünü de seyretmek istiyorsak 2 adet şık cam bardak seçiyoruz. Daha sonra, dibine biraz buz koyduğumuz bardaklara hazırladığımız köpüğü paylaştırıyoruz. Karışıma soğuk süt ilave ediyoruz. Eveet! Üç katmanlı ve de bol köpüklü frappelerimiz hazır!
En son aşamada üzerlerine birer top dondurma koyuyor ve servise sunuyoruz. İsteğe göre üzerine rendelenmiş çikolata, krema ya da badem ezmesi ilave edebilirsiniz.
Sıcaklar geldiğinde ilk aklımıza gelenlerden biridir dondurma. İyi bir serinleticidir. Besleyici özelliği de vardır. Kanserojen maddeler ve trans yağla harmanlanıp pakete girmemişse tabii.
Yediğiniz dondurmayı açmadan önce üzerini okumayı denediniz mi hiç? Süttozu, renklendirici, glikoz-fruktoz şurubu, emülgatör (yağ asitlerinin mono ve digilseritleri, amonyum fosfatid, ayçiçek lesitini), tuz, kıvam arttırıcılar (guargam, keçiboynuzu gamı, selüloz gam, karragenan), aroma vericiler... Oku, oku bitmiyor, öyle değil mi?
Oysa ne olmalı bir dondurmanın içeriğinde? Süt, salep ve şeker. Gerekirse nişasta, meyve, kakao benzeri doğal katkılar.
Uzatmayalım. Hazırlaması yine beş dakika süren doğal bir tarif daha geliyor: Muzlu dondurma
Bu tarif geçen gün, Twitter'da takip ettiğim KardiyoHekimi @drdaisyy'den geldi. Yanda görüldüğü şekilde muzları dilimleyip geceden buzluğa atıyoruz. Ertesi gün çıkarıp 1 muz için 2 kaşık süt ilavesiyle rondoya atıp bıztlatıyoruz:) Dilersek tarçın, ceviz, ham kakao veya tahin ilave edebildiğimiz dondurmamızda sonuç; efsane! En hakikisinden, katkısız, az kalorili ve leziz dondurmanız hazır! Ben biraz da şekerpare denedim. Muz gibi olmadı ama. Katı bir buza dönüştü. Bu dondurma için çilek de uygunmuş. Yapacak olanlara kolay gelsin ve afiyet olsun o halde.