Tek sıkıntımız hava sıcaklığı, mevsim normalleri olsa keşke. Öyle değil mi? Bir şekilde çaresini buluyoruz. Ya o çaresi henüz bulunamayanla yaşamaya devam etmek? Havadan-sudan, gündemden, mesaiden, okuldan, alışverişten, ev hayatından, iş hayatından, konu ne olursa olsun ucu gelip mutlaka ona dayanıyor. Hiç aklımızdan çıkmıyor ki. Bu yıl böyle eksik gedik gidecek belli. Hayatın her alanı aynı sıkıntıdan bir şekilde nasibini aldı. Özlemlerimizin üstüne sünger çektik, dişimizi sıktık, sabırla bekliyoruz...
Aklıma gelen ne varsa bu şekilde, alelacele satırlara dökme nedenim arşivde rastladığım şu fotoğraf oldu. Çağrıştırdığı her bir şeye derin bir özlem duyduğumu farkettim çünkü. Herhangi bir sebeple ailecek ya da birkaç arkadaş bir araya gelip, bir kafeteryada dumanı tüten bir kahve eşliğinde muhabbet etmeyeli, yaşamın güzelliklerinden, geleceğe dair planlardan bahsetmeyeli asırlar mı geçti? Seyahat etmeyi özlemeyen, eski normali burnunda tütmeyen var mıdır ki?
Kahvenin yanına cheesecake ne güzel yakışır derken de aklıma geçen gün yaptığım marmelat geldi. Onu burada paylaşmak istedim. Malum, yeme-içme olayında dışarıya kapalı olup gerekli olan her şey için evdeki mutfağı aktif tutan büyük bir çoğunluk var. Onlar için bir kolaylık olacak paylaşacağım tarif.
Yan fotoğraftaki anjelika erikten yaptığım marmelat o kadar güzel oldu ki tarifini yazmaya geldim. Aslında erikler dolapta beklemedeydi. Boşa gitmesin diye başladım işe. Güzel bir tarif buldum. 1 saat içinde kocaman bir kavanoz şahane marmelat sahibi oldum. Özetle; sadece kahvaltı için değil, cheseecake, dondurma gibi tatlılarda hazır sos olarak şipşak bir kolaylık.
- MALZEMELERİMİZ
- -1 kg anjelika erik
- -750 gr toz şeker
- -1/2 çay kaşığı tereyağı
- -1 çay kaşığı limon tuzu
- Erikleri iyice yıkayıp çekirdeklerini çıkarıyor ve küçük parçalar halinde doğruyoruz.
- Doğranmış eriklerin yarısını bir tencere içine alıyor, şekerin yarısını üzerine döküyoruz. Kalan erikleri onun üzerine yerleştirip şekerin geriye kalanını üzerine döküyoruz. Yani bir sıra erik, bir sıra toz şeker sıralanmış şekilde tencereye yerleştiriyoruz.
- Tencerenin kapağını kapayıp 2 saat kadar bu şekilde bekletiyoruz
- İki saatin sonunda tencereyi ocağa koyup yarım çay kaşığı tereyağı ekliyoruz.
- Malzemeyi orta ateşte kaynatmaya başlıyor, fokurdamaya başlayınca kısık ateşe ayarlıyoruz. Bu esnada marmeladın üzerinde oluşan köpükleri tahta bir kaşıkla toparlayıp atıyoruz.
- Ara ara karıştırmak suretiyle bu şekilde 30 dakika kadar kaynatıp marmelat kıvamı oluşmaya başlayınca limon tuzu ekliyoruz.
- 10 dakika kadar daha kaynatıp ocağın altını kapatıyoruz. Pürüzsüz bir kıvam istiyorsanız tam bu aşamada marmeladınızı blenderdan geçiriyorsunuz.
- Temiz bir cam kavanoza sıcakken doldurup soğuduktan sonra ağzını sıkıca kapatıyorsunuz. (Marmelat ya da reçel kavanozlarını sıcakken kapatırsanız buhar yapıp içine su damlacıkları kaçar ve dokusunu bozar.)
Son olarak bunları da ekleyeyim buraya. Kış için bu kadar turşu yeterli.
Acı biberi çok seven bendeniz tüm kavanozlara acı biber dağıtımı yaptım:)
Bir de böyle saksım var. Kapalı bir yerde, tüm kış boyunca dalından acı biber yeme imkânı sunuyor. Neden daha önce keşfetmemişim.