21 Haziran kuzey yarımkürede en uzun gündüzün yaşanması ve sonrasında gündüzlerin kısalmaya başlaması demek hani. Nedense bunu ben hep kış geliyor diye algılar ve hafiften üzülürüm. Oysa yaz başlangıcı demek.
Haziran - temmuz arası tarihlere rastlayan İngiltere günlerimde saat gece 24.00'a yaklaşmasına rağmen ortalığın hâlâ güpegündüz oluşu hayret vericiydi. İnsanın yatıp uyuyası gelmiyor bir türlü. Daha kuzeydeki ülkelerde ise gece toplam bir-iki saat. Ülkemizin konumunu bu açıdan gayet iyi bence. Gece-gündüz farkı hiç abartılı değil. En başta biyolojik saat açısından, toplam 8 saat uyku çekmek için ideal.
Mini sohbetimiz sonrası bloglardaki bariz durgunluğa gelelim. Sıcaklarda tüm gün evde olmanın bıkkınlık vermesinden, açık havaya çıkma gereksiniminden kaynaklı olsa gerek. Benim de günaşırı yürüyüşler yapmaya çalıştığım bu günler, narin gelinciklerin en bol görüldüğü haziran başları olduğundan gelinciklerle ilgili.
Geleneklerimizde bulunan en hafif Osmanlı şerbetlerinden olan ve gelincik çiçekleri yapraklarından yapılan bir şerbet bırakayım buraya. Dört yıl önce ilk kez yapmış ve pek beğenmiştim. Bu ikinci deneyimim.
Bozcaada'da çok ünlüdür gelincik şerbeti. Buzla servis edildiğinde enfes bir serinleticidir.
Koparmaya kıyamadığımız kıpkırmızı ve narin saten yapraklardan suya geçen muhteşem tat ve renk. Bir de reyhan şerbeti vardı tadına ve rengine bayıldığım. İkisinin yapımı da son derece kolay ve hiç ocakla, sıcakla işiniz olmuyor.
Ve son olarak gelinciklerin kuş sesleri eşliğindeki muhteşem dansını orijinal sesiyle birlikte buraya sabitleyeyim 😍👌
* * *
En çok tıklanan yazılar doğa fotoğrafı içerikli oluyor her seferinde.
Öyleyse gelsin 👇👇👇
HAFTANIN FOTOĞRAFLARI 🎬
Botanikçilerin filbahri adını verdiği güzeller güzeli çiçek. Latince adı Philadelphus olduğu (yani ''fil'' ile başladığı) için buldukları isme bakın :(
Limanda balıkçı olmayınca ''beklemek adına'' itinayla B planı uygulanır:)
Üzümlerin olmasına epey vakit var. Bunlar çok büyük salkımlara dönüşecekler.
Ihlamurların bulundukları sokakların kokusu anlatılmaz.
Bu kirazlar siyaha yakın bordo renkli iri tür
Gelincik görmedim daha.Kırlara ulaşmak zor şu an için.Şerbetinin de rengi pek güzelmiş, tadı da öyledir herhalde. Bana bu renk şerbet(alakasız olacak ama) lohusa şerbetini hatırlattı.Pek güzel olur.
YanıtlaSilResimler çok güzel. Baharın en güzel, en taze ,en yeşil ayı Mayıs. Bu günlerde serin birazcık ama gayet iyi geliyor.Kış upuzun, yaz hemencecik geçivericek gibi.
Geçen yıl tek tük görmüştüm. Bu yıl yürüyüşte, eve çok yakın bir alanda kaldırımın yan kısmındaki çimenler arasında epeyce çıkmışlar ama son demleri sanırım. Hatta işlek bir caddeye bakıyorlar ki araç sesleri de duyuluyor vidoda:) Yapraklar rengini olduğu gibi suya bıraktıkları ve beyaza yakın kalakaldıkları için çok güzel renk çıkıyor. Tadı da hayli güzel. 25cl'si 14 TL'ye satılıyor bu arada. Lohusa şerbetine ben de bayılırım. Karanfil ve tarçın kokuları eşliğinde nefis olur.
SilTeşekkür ederim. Bence de nisan-mayıs en güzel en bahar ayları:) Haziranda yaz bitecek diye hep korku vardır bende de...
Havaların geç kararması ile ilgili benzer durum benim de Belçika'da başıma gelmişti ve çok şaşırmıştım. Okuduğumuz ve bildiğimiz bir durum ama yaşamak daha farklı:-)) Şerbet çok lezzetli duruyor:-)
YanıtlaSilFotoğrafların her biri çok güzel ama en çok papatyayı sevdim:-) Ellerinize sağlık, mutlu haftasonları:-)
Bloglarda ki durgunluk benim de dikkatimi çeken ve benimde dahil olduğum bir durum:-)) Benim için seyahat sezonu açıldı:-)
Evet, bildiğimiz bir durum başımıza gelmişti. Neden hayret ettiğimize ben de şaşırmıştım. Demek ki teorik olarak öğrenmek pratikte her zaman farklı:) O değil de Kuzey Kutup Dairesi'ne gidip de 24 saat gündüz yaşasak, hiç gece görmeden dönseydik ne yapacaktık acaba:)) Çok teşekkür ederim. Şerbeti birgün ufak miktar da olsa denemenizi öneririm.
SilFotoğraf beğeniniz için ayrıca teşekkürler. Papatyayı ben de beğendim. Bir fotoğrafta fon ne kadar buğulu/bulanıksa öndeki nesne o kadar net ve güzel çıkıyor.
Size de mutlu haftalar, keyifle dolu şahane geziler dilerim. Görüp öğrendiklerinizi bloga taşıyacağınız, yani bizi de gezdireceğini için mutlu oldum. Sezonunuz hayırlı, uğurlu olsun:)
Blogdan ben de bir müddet uzak kalacağım. Yazan arkadaşlara kolaylıklar...
Fotoğraflar harika. Ellerine sağlık. Şerbetin tarifini aldım. Ben yapmazsam anneme yaptırırım :)) Sevgiler 💜
YanıtlaSilTeşeklür ederim İnci (Sana İnci demek hoşuma gidiyor). İstanbul'da biraz zor ama belli mi olur, belki birgün karşınıza çıkar. O zaman mutlaka deneyin. Annene selamlar. Sevgilerimle ❤💐
SilAh ah! Çevremde gelincik yok ki şerbetini yapayım:) Ellerine sağlık, sizlere afiyet olsun:)
YanıtlaSilOlsun varsın, sağlık olsun:)
Sil"Birgün belki bir yerde" 🎶 diyesim geldi. Her zaman her yerde görünmüyorlar aslında. Tek tük belki. Bu yıl böyle tesadüf oldu. Çok teşekkürler, sevgiler Sezer:)❤
Yaşın çok genç çünkü Ausecim:) Öğrendin işte. Sonuçta kimse hiçbir şeyi anasının karnında öğrenmiyor. O kadar güzel bir renk ve o kadar berrak ki.
YanıtlaSilİlk fotoğraf otların arasında boy vermiş minik bir kır çiçeği. Kedi de daha pek küçük:) Senin minnoşlardan azıcık daha büyük sanıırım. Teşekkür ederim ziyaretin beğenin için sevgili Ausecim. Senin de güzel yüreğine sağlık 🙏❤❤❤
Gelincik şerbetinin rengi ne kadar güzelmiş. Daha önce içtiysem bile adını bilmediğim kesin. Gelincik şerbetini ilk kez şimdi duyuyorum çünkü :) Filbahri çiçeği de çok güzelmiş. Adını keşke daha özenle seçselermiş zira Latince ismi bile kulağa daha hoş geliyor :) Bütün fotoğraflar hoş aslında ama nedense bu sefer gelincik şerbetinin gün ışığındaki fotoğrafı, çiçek ve hayvan fotoğraflarına olan sempatimi geçip en sevdiğim oldu. Favorim o :))
YanıtlaSilRengi şahane gerçekten. Daha önce içtiyseniz adının söylenmemesi mümkün değil. İllaki söylerler "gelincik" diye:) Bence kırmızı renkli başka şerbet içmişsiniz. Kızılcık, reyhan ya da vişne. Gelincik şerbeti rengiyle hepsine 5 basar. Özellikle gün ışığında dediğiniz gibidir. İlk kez Bozcaada'da gelincik şerbeti fotoğraflamak istemiştim; ama kafenin ne içinde ne dışında bir türlü güzel çıkmadı. Dışarıda çok güneş vardı. Beğeniler ve favori için teşekkürler:)
Silİzmir'de çok rastlardım gelincik tarlalarına.Bu sene hiç görmedim. Eğer toplarsam yapacağım şerbetini :)
YanıtlaSilYürüyüş rotanı birazcık değiştirirsen rastlarsın belki. Benim öyle oldu. Hiç denemediysen 1 litrelik de olsa yap mutlaka:)
Sil