Sevilmeyecek gibi değiller ki. Pastörize süt ya da mama takviyesi yapanların haddi hesabı yok. Kedilerin ortak bir alanda imece usulü bakılması benim de onayladığım bir yöntem. Yalnız bir problem var. Kedi severler arasında mamaları yiyen kargalara kızanlar var. ''Kargalar Giremez diye yazı asacaklar neredeyse'' diye düşündürürler hep beni.
Bu canların nesini beğenmediniz peki? Ağaçların altına kediler dahil hiç kimseler yokken ürkekçe inip karınlarını doyurmaya çalışıyor garibanlar. Yeryüzünde yiyecek aramaya çıkan ve bulduğunda karnını doyurmaya çalışan tüm hayvanların yaptığı gibi. ''Yoo dostum yoo! Bu mamaları kediler için getiriyorlar. Yersek bize kızarlar,'' mı diyeceklerdi? Bazıları beyinlerini kısıtlı düşünmekten bir kurtarabilse...
Hayvan sevgisinin böyle bir şey olmadığını şurada anlatmıştım.
Sözün özü, geçen hafta bu fikirlerimin resmedildiği bir çizim çıkmaz mı karşıma? Kargaya bakın ne sevimli bu arada:) Kim çizdiyse ellerine sağlık. Tam da benim anlatmak istediğimi vurgulamış. Ancak, bu kez başka bir sorun vardı. #mamalardakiKDVkaldırılsın etiketiyle bir kampanya yürütülüyordu. Mama bu canlar için lüks değil ki. Temel ihtiyaç. Dilerim bu kampanya en kısa zamanda amacına ulaşır.
EK: Yazının altındaki yorumlarda (baştan 18.yorumda) bahsettiğim kedilerin fotoğrafı. 1 dakikaya kalmadan içeriden kedi sever bir hanım çıktı. Onu bekliyorlarmış meğer:)
* * *
Geçen hafta TV'de, pazarlarda ikinci el giysi satılmaya başlandığı, talebin çok fazla olduğu haberlerini izlemiştim. Buradaki pazarda da aynı şeyi görmez miyim? İçim cızz etti ister istemez:(
Ya köyden gelen pazarcı kadınlar? Yoksulluğun yüzlerinden, açtıkları sergilerden okunduğu, elleri nasırlı o emekçi kadınlar... Şu önlerine açtıkları kurutulmuş üç beş paket bitkiyi satabilmek için sabahtan akşama kadar pazar yerindeler.
Şimdi gelelim zengin ülkelerin zenginlerine. Onlar paraya, mala mülke, lüks arabalara, özel uçaklara kadar öyle doymuşlar ki yeryüzünde sahip olmak istedikleri hiçbir şey kalmamış. Sosyal medyada hava atmak üzere farklı arayışlara girmişler bu yüzden. Mesela Birleşik Arap Emirlikleri'nde selfie seven şeyhlerin büyük kedilere, yani evcil olmayan çitalara olan bitmek bilmez talepleri. BAE'de yasalara göre çita yetiştirmek ve ticaretini yapmak yasak. Kaçak avcılar son yıllarda Kenya, Somali, Etiyopya benzeri ülkelerdeki dişilerin doğum yaptığı yuvalardan yavruyken çita çalıyorlarmış. Hale bakın, bu yolla BAE'de 3.000 çita evcil hayvan olarak tutuluyor. Nesilleri tükenme tehlikesindeki bu canlıların durumu çevrecileri çok fazla rahatsız ediyor.


Zenginlik, gösteriş budalalığını da beraberinde getiriyor galiba çoğu insanda.
Peki, isimsiz bir öğrencinin Facebook'ta açtığı bir hesaptan haberiniz var mıydı? Bu hesapla özel okullarında yaşadıklarını belgeleyen fotoğraflarını SchoolSnapchats adlı Facebook sayfasında paylaşıyorlarmış. Adeta görgüsüzlüğün nirvanasına çıkmış bu öğrenciler. iPad'le pasta kesen mi ararsınız, bugün hangi arabasıyla okula gideceğini soran mı? Helikopterle okula inenleri, parayı tuvalet kağıdı olarak kullananları, en pahalı model Rolex saatlerini gösterenler, saymakla bitmeyenler...
Zengin ve Yoksul adlı diziler ve filmler yapılmış zamanında.
Bu kez gerçeğin tam ortasında gerçek insanlarla gerçek hayatlar...
Bizim ülkemiz mi? Paramız hiç bu kadar değer kaybetmemişti. Market ya da alışveriş merkezlerinde son günlerde neredeyse günde üç kez değişiyor fiyatlar. Bugün sütün fiyat 15 TL olmuş, un fiyatlarıysa %100 artmış. O da bulabilirsen.
Yukarıdaki mamalı çizimden yola çıkıp nerelere geldim.
Böyle bir durum hiç yaşamamıştık çünkü. Nereye baksak aynı sorun. Yoksulluğa doğru hızla koşan bir ülke.
Bu gidişat nereye kadar belirsiz.
''Bindik bir alamete.....'' şarkısı çalıyor sanki kafamdaki fonda.
Bir çıkış yolu vardır elbette. Öyle değil mi?
Allah en kısa zamanda yardımcımız olsun...
''Ay'ın bir yüzü karanlıksa diğer yüzü aydınlıktır.''
Kalın sağlıcakla...
Öncelikle ay fotoğrafı muhteşem, kadrajınıza sağlık.Normal makineler çekebiliyor mu böyle yoksa özel aparatları mı var ?
YanıtlaSilBazı ablalarda hayvanseverlik değil kediseverlik var.Hoş kedisever de ne kadar doğru bir tanımlama bilmiyorum.Sosyal çevreye karşı kullandıkları argüman gibi geliyor ama nasıl bir amacı olabilir mana veremiyorum. Yiyecek konmuşsa oraya ugrayabilme fırsatı bulan her canlı yiyebilir , bu amaç en azından gözetilmeli.
Trakya tarafındaki alış veriş bi hayli gündemde.Bahsettiginiz şunları aldım garipliklerini içeren görüntü , haber ve yorumları da okudum.Zamanında bizlerin benzeri şeyleri yaptığını söyleyen yorumlarda okuyunca üzüldüm.Gidişat hayra alamet değil:( Üzerimizdeki bu karamsar hal tersine döner inşallah, ne diyelim.
Görgüsüz zenginlere gelince :) parmaklarımızı yormaya değmez.no comment:)
Çok teşekkür ederim. Aralık ayında bu kadar net çıkmasına ben de şaşırdım doğrusu. Ay'ın çok parlak bir hali vardır. Belki de özel günlerden biriydi, hiç araştırmadım. Ama içimden çekmek geldi. Bu fotoğrafı çekmek için hiçbir aparat kullanmadım. Yaptığım sadece zumlamak.
SilEvet, bazı ablalar kendilerini adamışlar resmen. Evdeki çocuklarından çok kedileri düşünüyorlar. Saygı duyarım elbette. Ama canlıları şu kargaymış, bu kirpiymiş diye ayırıp mamaların başından kovalamak doğru değil. Bazıları sosyal çevreyle, hatta sosyal medyayla alâkalı olabilir hakikaten; ama bu işi gönülden yapanları, neredeyse yarım gününü kedilere ayıranları var.
Trakya'daki olay alay etmeye doğru evrilmeye başladı sanki. Öyle hissettim. Bizlerin benzer şeyler yaptığını ne duydum ne gördüm. Yunanistan'a alışveriş turları vardı bir zamanlar. İsteyen gidip edebiyle gezer, dilediği alışverişi de yapar döner, hiçbir yere görgüsüzce sergi açıp göstermezdi.
Görgüsüzlük kötü şey sorma. Maddi ya da manevi anlamda hiç farketmez, kendini öven insandan hiç hazetmem:)
Ay'ın fotoğrafını çektiğin makinenin markası ne acaba? Fotoğraf makinesi almayı düşünüyorum ama kararsızım.
YanıtlaSilKeşke geçen yıl alsaydın. Dövizin durumu malum. Makinemden oldukça memnunum. Kolay taşınabilirliği birinci tercihimdi. Canon Powershot serisinin herhangi bir modelini inceleyebilirsin.
SilYazdığınız yazı üzerine denk gelen çizim gerçekten anlamlı ve güzel olmuş:) Demek ki bu durumun farkında olan başka insanlarda var. Ve ilginç gerçekten, karga o mamalardan ne kadar yiyebilir ki? Yoksulluk ve zenginlik için denilebilecek ne yazık ki bir şey yok, sadece günü gelince bilinçli vatandaşlar olarak yapılabilecekler var. Dünyanın her yerinde farklı da olsa fakirlik illa var ama bizde ve Arap ülkelerinde ki dengesizlik göze fazlaca çarpıyor..
YanıtlaSilO kargayı kardeş olarak aralarına almışla, sormayın. Görünce nasıl mutlu oldum:) Bence de öyle. Kargalar hep dışlanmış demek ki. Nasıl da mutlu çizmişler. Kıyamam:)
SilBu kez çok feci şeyler yaşamaktayız. Tüm insanların alım gücü etkilendi. Günü gelince görevimizi yapacağız elbette. Ama yine de ''Acaba'' diye düşünmeden olmuyor. Bir de pandemi eşliğinde olması ne şanssızlık. Pandemiyle bağlantısı olsa neyse ama acayiplik, dengesizlik çok yoğun bizde ve Orta Doğu'da.
Merhabalar.
YanıtlaSilÜretmek ve yaşamak için gerekli olan şeylere ortakça sahip olunmadıkça, zenginlik de yoksulluk da ortadan kalkmayacaktır.
Selam ve saygılarımla.
Merhaba Recep Bey,
SilÇok doğru bir özet bu. Ben merkezli yaşayanların belirli bir kesimi yok saymaları, onları hep aynı hayata mahkummuş gibi görmeleri ve öyle davranmaları en büyük hatalardan biri. Selam ve saygılar benden.
Cihangir'de oturuyorum.Kedi bizim semtimizde de çok seviliyor. Kedi sevmek başka hayvanları sevmeye engel mi diye düşündürüyor bazen beni. Öyle vakalar var. Kargalara yazık gerçekten. Annem bir karga besliyor. Hayvancık her sabah terasa geliyor annemin verdiklerini almak için. Bazen martılar da ortak oluyormuş kargaya ayrılan paya. Annem de kargaların çok ürkek olduğunu söylüyor. Martı hep elinden alıyor diye üzülüyor. Hayvanların hepsi aç. Eskiden sokak arasında yemek aramazdı martılar. Şimdi Boğaz'da balık yok. Ekonomi kurudu, deniz kurudu. İnsanlar bencil. Yine döktürmüşsünüz. Okuyunca yazmak istedim. Sevgiler.
YanıtlaSilCihangir, Taksim'e 5 dk yürüyüş mesafesinde diye biliyorum. Demek ki orada bile dışarıda bakılıyor kediler ve çok seviliyor. Ve tabii ki diğer hayvanlar istenmiyor etrafta:)) Oldu! Birbirlerinin kopyası olmuşlar demek ki bazı insanlar. Kargalar da bunu hissediyor İşte bu yüzden karga en sevdiğim hayvandır benim. Kedilerden bile öndedir. İki lokma bir şeyler yiyecek ama hep bir korku, hep bir tedirginlik. Hemen kaçar, hemen uçar. Boğazına dizilir o lokmalar. İnsanların sevilmediğini hissettiğinde güven yok demek ki. Zeki hayvandır ne de olsa.
SilAnnen ne tatlı. O da benim gibi keşfetmiş karganın huyunu. Martı çok tehlikeli olabiliyormuş yalnız. aniden saldırabiliyormuş. bir ara İngiltere'de martılara yiyecek vermek yasaklanmıştı bu yüzden. O nedenle dikkat etsin annen lütfen.
Evet, ben de katılıyorum son sözlerine. Bizim burada da martılar hep mahalle aralarında uçuyor artık. Sebebi net. Nazik ziyaretin ve katkın için çok teşekkür ederim. Sevgilerimle.
bir hyenna'ya sahip olmak için çok da zengin olmanıza gerek yok afrika'da, ben de beslemek isterdim bir tane, ama beni yerdi ülkemizin durumundan dolayı sanırım... et fiyatları, dolarda sert düşüş(öyle komikti ki bu!) derken bir de yeni yeni kullandığım twitter'da olan etiketlerde denk geldiğim akıl almaz akıllar derken, hamsi 40 tl olmuş karadeniz'de bir de... kargalar giremez yazsalarmış kızmak yerine ya da kargalar yiyemez... kargalar yemezdi bence yazıyı anlayıp. :)
YanıtlaSilO zaman ne yapsak, Afrika'ya gidip biz de mi beslesek? Nasıl bir hayvanmış diye google'ladım. Ayyk, o beslenmez, evcilleşmez bence:)) Besleyeni yer hakikaten. Hamsi 40 lira mı olmuş. Ben de bugün kasaptaydım. Kıyma 100TL olmuş. Geçen Twitter'da tablet şeklinde kıyma fotoğrafı görmüştüm. 3 liraya satılıyormuş. Gerçek mi değil mi bilemedim. Artık başka bir boyuta geçtik sanırım. Algılar birbirine girdi. Kargalar bence de anlardı o yazıyı:)
Silhyenna en iyisi aslında evcil hayvanların birkaç afrikalı müzisyen var onlara bakıyorlar, araştırdığımda sıradan işlerle uğraşan, hatta sadece hayatta kalmaya çalışan insanların bile hyennaları var orada :) bence yakındır ülkemizde de rastlamak... :)
SilÇok ilginç bilgiler. Ben de azıcık baktım. Hyena aslında bildiğimiz sırtlan. 2020'de yayınlanmış 16 bölümlük bir kore dizinin adı. hyena.house adlı site var, hyena üzerine efsaneler var. Sayenizde bilgilendim. Bizim ülkemizde çizgili sırtlar varmış. Karadeniz hariç tüm bölgelerimizde rastlanıyor. Dünya genelinde Kuzey ve Doğu Afrika, Asya, Kafkaslar ve Güney Sibirya’da yaşıyor.
SilÜlkemizde hyena besleyenlere rastlamak mümkün olabilir ama sınırlı sayıda kalır:)
Nereye gitsek kiminle karşılaşsak herkes hayat pahalılığından bahsediyor. Markette tek tek ürün fiyati inceliyor cok zor gercekten
YanıtlaSilEvde 2 sokakta onlarca cana bakan biri olarak kdv kalkasa da fiyatlara yansitir mi satici hic emin degilim maalesef ve her gun daha az mama koydugum icin üzülüyorum sadece
Evet, ben de aynı şeyleri gözlemledim. Markette ürün incelemesi ben de yapıyorum. Örneğin ünlü bir markanın 1 kg kepekli unu marketin birinde 7.70 TL iken aynı paket bir diğer markette 14 TL idi. Tabii ki ucuz olanı gördüğümde hemen aldım. 2 paketten fazla verilmiyordu. Şimdi marketlerde un kalmamış.
SilMamalarda kdv üzücü gerçekten. Fiyata yansıtma olabilir belki. Herkes kendini kurtarmaya bakıyor artık.
İkinci bir kedi sahiplenmeye karar verdiğimizde kendimi bir Whatsapp grubunun içinde bulmuştum, bir saat kadar. Tamam anladık, "eeeennn çok siz seviyorsunuz kedileri, ennn süpersonik kedi sahiplenici, bakıcı insanlar da sizsiniz" diyerek zor atmıştım kendimi dışarı. Tamam kedisever olabilirsiniz ama "fanatiksiniz" arkadaş ve fanatiklik konusu ne olursa olsun kötü bir şey. Kargacıklara afiyet olsun, herkes kısmetini yer. Çocukluk travmam Kuşlar filmi nedeniyle çok hafif bi tırssam da pek ama pek severim kendilerini. :)
YanıtlaSilBi zamanlar fakir ama gururlu bir RON vardı o bile olmuş 3.17, gözlerime inanamadım. Bundan altı sene önce ilk gittiğimizde 0.64 falandı. Kelimeler kifayetsiz kalıyor, ağzıma +18 laf kümeciklerinden başkası gelmiyor. :(
Neyse ki yazı ayın o şahane fotosuyla son bulmuş da bi silkindim kendime geldim sevgili komşucum. :)
Ahahah, sahi mi:)) Bence çok doğru bir tabir buldun. ''Fanatik'' Bir taraftan da kedileşmişler demek ki. Bir keresinde parka ciğer torbalarıyla giren bir kadın gördüm. Kediler onu görür görmez sıraya geçti resmen. Kadın her birini öyle sevdi kokladı ki anlatamam. Öyle can-ı gönülden seviyor. Geçen gün eve gelirken bir apartmanın merdiven sonrası dış kapısı önünde 5-6 kedi bekliyordu. Hayırdır? dedim, fotoğrafladım hatta. 1 dakikaya kalmadı, içeriden bir kadın çıktı. Kediler yola düştü hemen. Askeri törendeler sanki:) Kadın arkada onlar önde, mama saatleriymiş meğer. Çok ilginçti gerçekten.
SilVayy, kuşlar filmini ben de seyretmiştim, oradaki kuşlar kargaydı tabii. Filmin ismi neden ''Kargalar'' değildi ki. Karga o filmde ne yaparsa yapsın sevmekten asla vazgeçmeyeceğim. Haksızlığa uğramadıkları sürece kimseyle sorunları olmuyor. Adalet duygusu en gelişmiş, en zeki hayvan, en saygılı hayvan bence. Ba-yı-lı-rım, hayranım o kara şövalyelere:)
Birdenbire ne oldu böyle gerçekten. ''Harcamalarınızı dövizle mi yapıyorsunuz?'' deyip algı oyunu deneyenler çıktı. İşte o + 18 söz öbekleri onlara gitsin:( Katbekat arttı her şey. Katmer katmer pahalılık.
Neyse biz yine de ''Göğe Bakalım''. Her şey bir mucizeye bağlı aslında...
Benim ev bahçeli kargada çok kumru da çok kedide çok hep birbirlerinden besleniyorlar, Hayat pahalandı, mamalarda öyle ama vermeden duramıyoruz, az önce ağbim kahveye giderken açık camdan içeri sesleniyor, en son kedi yavrusuna acayip bir isim taktı:)) kız olunca kedi ona göre bir isim oldu:)) yazmayım burada ismini şimdi. Diyor ki bana ..... ya market gidince çorbalık al,mamnın yanı sıra ette almaya çalışıyoruz. Pazarcılık zor zannat ailemden bilirim. Ağbimde bir zamanlar Edirne pazarına gidiyordu, sonradan kapalı pazar oldu galiba bıraktı. Hatta 2-3 gün önce paspasçısı ile telefonda konuşuyordu, ta bingölden Edirneye mal satmaya gelmek istiyorlardı, ağbimde zarar edersiniz bulgarlar, yunanlar giyime ev tekstiline bakmıyorlar pazarda hiç dedi sonuç ne olur bilmiyorum tabii....
YanıtlaSilMama pahalandı diye aniden kesmeye kimsenin gönlü elvermez ki. Ara sıra marketten kasaptan da almalı, evet. Siz abi- kardeş aç bırakmazsınız onları. Bizim buralarda mama bolluğu var hep. Hiç bittiğini görmedim. Sürekli takviye ediyorlardı. Bakalım bundan sonrası nasıl gelişecek? Bence de pazarcılık zor zanaat. Sergi aç, sergi topla, insanlarla uğraş. En zoru da soğuk günlerde akşama kadar tezgâhın başında olmaktır bence. Haberleri görünce demek taa Bingöl'den satış yapmaya geleceklermiş. Belki yine de vazgeçmezler, hangi mallara talep varsa onlardan alır getirirler. Bence öyle yapacaklar Özlem, yaz bir yere:)
SilSoğuklarda rahmetli babam kazağının altına ön ve arka kısmına gazete koyardı, ayakkabıların içine gazete kağıdı koyardı ki soğuk gelmesin bunları çok iyi hatırlıyorum zor zanaat sergi kurmak ayrı dert, müşteri ile uğraşmak ayrı dert. Mesela benim sergide en çok sinir olduğum konu mallar arasına tahta aralıklar konur, mallarda cinsine göre ayrılır müşteri karıştırır oradan oraya atar ya mallar karışır, mesela saçaklı havlu ile saçaksız havlu birbirine girer ona sinir olurum, aldığını aldığın kısma bırak ne olacak yani....
SilSergi kurmak dükkan kurmak gibi bir şey, zor olmaz mı? Soğuklar başlayınca zorluğu katlanır. Sıkı giyinmeden olmaz. Kat kat yelek, mont, şapka. Ayaklar sürekli soğuk zemin üzerinde bir taraftan. Tam bir emekçi işi. Sevgili babana Allah rahmet eylesin. Bazı müşterilere ben bile tahammül edemiyorum. Konusu açılmıştı bir gün, pazarcının biri demişti ki ''Cevizi beğenmeyip geri getiren var.'' İnsanla uğraşmak zor Özlem. Kendini bilen insan alışverişte bile saygılı olmalı ama çekilmezler de çok...
SilBulgarların ülkemize gelerek alışveriş yaptıklarını ben de duymuştum.
YanıtlaSilSüt ve daha birçok şeyin fiyatı inanilmaz arttı.
Geçer mi bu günler,umarım gecer..
Bulgarlar, Yunanlar, hatta 15 gün önce kadar Makedonya'dan 1 otobüs dolusu insan gelmişti İstanbul'a. Alışveriş öncelikli gezi otobüsü. Videolar falan çekmişler hatta. Dönüş yolunda koca otobüs yandı ve tam 46 kişi öldü:((
SilNeredeyse her şeye %100 zam geldi desek hiç de yanlış olmayacak. Bu aydan sonra acısı çok feci çıkacak. Özellikle fakir fukaradan.
Fiyatlar geriye döndürülemez artık. Öyle kısa bir süre içinde olmasa bile, geçecektir bir şekilde. Umarım...
Ay'n fotoğrafı muhteşem, usta işi, Bir gün ben de çekebilirim inşallah:) Bizim burada enteresan bir durum var, pandemi dayanışması mı bilmiyorum ilk kez kargalar, martılar ve diğer kuşları, bazı uçmayan hayvanları ve insanları birbirine bu kadar yakın görüyorum Sevgili Zeugma, evrim mi geçiriyor canlılar bilemiyorum vallahi:)
YanıtlaSil9 Aralık akşamı idi o gün. Ay'ın kendisi ışıl ışıl pek bir güzeldi. O yüzden epeyce net çıktı. Çok teşekkür ederim:) Dilerseniz siz de çekersiniz. Neden olmasın? Ay 11 Aralık'ta İlkdördün'e evrildi. 19 Aralık'ta Dolunay var:) Hava şartları elverdiğince seyretmeyi hiç bırakmadım Ay'ı. Pandemi tutkularımdan biri.
SilAh, evet. Bizim burada da aynı şey söz konusu. Bir önceki yazıda güvercin, karga ve martı aynı karede çekmiştim. Bu yıla kadar ömrümde ilk kez üçünü yan yana gördüm:) Bence bu da pandeminin etkisinden sevgili Buraneros. İnsanlar uzun bir karantinaya çekilip sokaklar boş kaldığından yakınlaşmış olabilirler. Hatta Avrupa'da bomboş kalan ünlü meydanlara ceylanlar falan inmişti:)
Aradaki uçurum her geçen gün artıyor.
YanıtlaSilPara değer kazanırken insan kaybediyor değerini, değerlerini.
Ve bir şeyi severken bir diğerini sevmemek bana da hiç samimi gelmiyor.
Merhaba. Çok doğru tespitler. Bir de zengin daha zengin olurken, fakir fakirliğin dibini gördü. Aradaki uçurum farkı katbekat büyüdü.
Sil''Sevmeme nedenin ne?'' diye sorsan yanıt veremeyecek. Bir canlıyı sevmemek için sana kötü davranması, zarar vermesi falan gerekir. Oysa tam tersi söz konusu.
Geçen gün yürüyüş yolunda yaşlı bir adama saldırdı köpekler, adam yere düştü. Biri çok hırçındı, adam gayri ihtiyarı, bağırdı ve tekmeledi köpeklerden birini. Adamın biri gelip elinde sopa ile köpekleri korkutup, yaşlı adamı yerden kaldırdı. Kadının biri de çığlık çığlığa bağırıyordu, bir köpeğe öyle davranamazsınız diye. Yerden zorlukla kalkan ve yaşı geçkin adam kadına gülümsedi, insanları da sevin dedi. Sadece hayvanları severseniz dengesi bozulur hayatın.
YanıtlaSilBütün mesele değil mi? Denge.
Kedi besliyoruz ofis önünde, hocanın biri şikayet etmiş bizi. Anlam veremedik.
Biz nasıl mutluyuz; kediler, kuzgunlar, köpekler ve kargalar gelip gidiyor, sincap bile geldi bir gün. Kendi dengeleri var, karışmıyoruz. Sadece bittikçe, mama ve su ekliyoruz.
Bu kimi neden rahatsız eder ki... Etmiş işte.
Hala devam ediyoruz beslemeye.
Mama fiyatları zorluyor gerçekten de, keşke daha ulaşılabilir olsa.
Hoş ülkede ne ulaşılabilir ki... uzun bir konu, girmeyeyim. Çıkamayacağım.
Yaşlı adamın yere düştüğü olay, ders alınası öyle muhteşem bir örnekmiş ki, kurgulansa ancak bu kadar olur. Yazan ellere sağlık. ''Hayvanseverlik bazen gözleri kör eden bir algı bozukluğuna kadar varabiliyor''un kanıtı. Yaşlı adamın yanıtı. Bütün mesele DENGE, evet.
SilKediden neden rahatsız olur bir insan gerçekten, hem de bir hoca? Benim bildiğim üniversite kampüslerinin neredeyse hepsinde kedi besleniyor. Hacettepe, Bilkent ve ODTÜ kedilerini bizzat görmüşlüğüm var:) Gelen geçen seviyor, mutlu bir şekilde ayrılıyordu başlarından. Sevmeyen görmezlikten gelir. Şikayet kötü.
Velhasıl bu ara özellikle, hayatın her alanında ve bol miktarda acayiplik mevcut.
Ne kadar güzel konulara parmak basmışsın. Tek tek tartışılacak, niye bu halde insanlar
YanıtlaSildedirten konular bunlar. Kedi konusuna farklı ve gerçekten artık yeter dedirten
yönünden ele almışsın ki bu bile kediseverler tarafından her an topa tutulacak
bir şey :) ben yurt dışında hiç bir sokakta kedi ya da köpeğe rastlamayışımızı , biz de
her köşeden fırlayan artık hazır beslenmekten obez olmuş kedileri olan tutumumuzu hep düşünmüşümdür. diğer meseleler zaten benim kalbimi ağrıtan konular ..
Teşekkür ederim Buket. Bir de bu konuların pandemiyle uzaktan yakından ilgisi yok ve pandemi varken gerçekleşiyor. Ruh ve beden sağlığımız bozulmasın diye uğraşıp dururken hiç çekilmiyor, benim de kalbim ağrıyor.
SilKedi severlerin top atışına tutulmuştum bir zamanlar, hiç suçum yokken hem de. Buradaki sözlerimden rahatsız olan varsa buyursun gelsin, hakkını arasın, görüşelim. Yurt dışında ben de bir kez olsun kedi ya da köpeğe rastlamadım. Kısırlaştırma vs vardır işin içinde belki, nedenini tam bilmiyorum...