Büyük şehirler ne durumda bilmiyorum; ama otostop olayının bizim buralarda halen devam ediyor olması bu yazıyı yazmamdaki en büyük etken.
Seri katil deyip de geçmemeli. Ed Kemper'ın kan donduran, tüyleri diken diken eden hikâyesini dehşet içinde izlerken bir zamanların korku filmleri meraklısı bendeniz, ürpermekten bir hal olup büzüştüm adeta. Kemper tüm ezberleri bozmuş gerçek bir canavar çünkü. Seri katiller listesinde kesinlikle en üst sırada. Psikoloji bilimine ilgisi olan bir blog yazarı gözüyle, sergilediği özelliklerin psikopati ile birebir örtüştüğünü de gördüm. Ne kadar zeki, kibar ve yakışıklı olursa olsun o bir psikopat sonuçta. Sıfır vicdan, sıfır empatiye sahip. 2,06 metre boyunda son derece zeki bir seri katil olan Kemper da elbette ki manipülasyon özelliği belirgin, vicdan ve empati yoksunu acımasız bir psikopat.
1964'te daha 15 yaşındayken babaannesi ve dedesini gözünü kırpmadan öldürdüğünde mahkeme psikiyatristleri tarafından paranoid şizofren teşhisi konup Atascadero Akıl Hastanesi'ne gönderiliyor. 15 yaşındaki bu iri yarı çocuk katil bir dizi testten geçirilip sosyopatik bozukluk, antisosyal ve pasif agresif özellikler ile etiketleniyor. Ancak orada kibar ve iyiliksever tavırları birçok yönden işe yarıyor. Görüntüsü ve hareketleri ile hoş ve terbiyeli gibi davranan bu psikopat özünde insanları öldürmekle ilgili kötü ve iğrenç fantezilere sahip.
Bir psikopat düşünün ki daha ergenlik yaşlarında etrafındaki psikolog ve psikiyatristleri etkileyerek, daha doğrusu kandırarak tahliye edilmeyi başarıyor
Bulunduğu yerde her şeyi doğru yapan, IQ puanı yüksek biri olarak psikolojik testler için yardım etmek istiyor, kabul ediyorlar. 17-19 yaş aralığında kalem açmaktan başlayıp testleri dağıtmak, puanlamak, dosyalamak gibi işlerde görev alıyor. Dehası manipülasyon üzerine olduğundan asıl amacı psikiyatrist ve psikologların vasıtasıyla o testleri görmek, testlerden iyi puanlar alıp salıverilmek için onları ezberlemek. Böylece Atascadero Cezaevi Psikoloji Bölümünde görevli olarak çalışırken tüm psikolojik testleri görüyor.
''Kayıtlarımın mühürlenmesine yardımcı olan onurlu bir terhis aldım.'' 💢👹
Kayıtların mühürlenmesi demek; dosyalar orada duracak, ama kimse onlara erişemeyecek, gelecekteki işverenler onun çocuk kaydı olup olmadığını öğrenemeyecek demekti. Psikiyatristleri rehabilite edildiğine ikna ettikten sonra 21 yaşında serbest bırakılan Kemper, gelecek için tehlike olarak görülmez. İyileştiği, hayatının geri kalanını dürüst bir vatandaş olarak yaşayacağı düşünülür. Ancak, içindeki asıl canavar ondan sonra ortaya çıkar.
Salıverildiğinde 1964'ten 1969'a kadar aşırı değişmiş farklı bir dünya görür. Hippy devrimi yaşanmış, kadınlar daha bağımsız olmuş, üniversiteye gitmektedir. Muhafazakar yapıdaki Ed, kadınların özgürce otostop çektiklerini görünce bunun doğru olmadığını, cezalandırılmaları gerektiğini düşünür.
Gerisi mi? Korkunç ötesi...
Kurbanlarının çoğunluğu üniversite öğrencisi genç kızlardan oluşan 8 cinayet daha işler Kemper. İçlerinde yalnızca dedesi erkek olan, annesini bile dahil edip tecavüz, nekrofili ve yamyam özellikleri sergilediği toplamda 10 korkunç cinayet! Evet, evet. O aynı zamanda kurbanlarını yiyen bir canavardı. 😨💣
Ed Kemper denen canavar psikopat şu an 73 yaşında ve halen hapiste...
* * *
Böylece pandemi boyunca uyguladığım ve hiç atlamadığım ''1 haftalık yazma aralığını aşmama'' kararıma bu yazı ile uygunluk sağlayıp kuralı bozmamış oldum.
İşin aslına bakarsanız, canım pek yazmak istemiyor şu sıralar. Ve uzun bir ara aslında gönlümde yatan.
Kalın sağlıcakla...
2.06 boy:) Tabi arabada oturan birinin boyunu anlamak kolay değil.. Eminim bu adamı ayakta gören kesin arabaya binmekten vazgeçerdi:) Otostop işine çok nadir de olsa denk geldiğim oluyor. Ama tek yapan pek görmüyorum, gençler genelde 2 kişi oluyor ve akıllıca:)
YanıtlaSilBende çok uzun zamandır yazmaya bu kadar ara vermemiştim ve yeni yazı için gerçekten çok zorlandım:) Değişik bir psikoloji..
Şimdiden keyifli bir yeni hafta dilerim:)
Haklısınız, bence de binmezdi. Oturuş pozisyonunu değiştirip kaykılıyor, bacaklarını direksiyonun altına tıkıştırıp küçültüyordur kendini. Adamda (!) IQ gani nasıl olsa.
SilBizim de yakın mesafe kampustan merkeze ya da ilçeler arası seyahatlerde epey başımıza geldi. Aslında tanımadığı biri(leri) ise otostop, yapan için de aracına alan için de tehlikeli bir eylem.
Eve, siz çoktandır yazı girmediniz. Ailecek sömestir tatilindesiniz diye düşünmüştüm. Az önce Kapadokya yazınızı görüp çok sevindim:)
Çok teşekkürler. Sizin de yeni haftanız keyifle dolu olsun:)
Bu temada izlediğim ürkünç filmlerin dayanağı bu şahıstır belki zira anlattıklarınız yabancı gelmedi. Doktorların oyuna gelmiş olmalarını kabullenemedim hikayede , yetersiz ve umursamaz oldukları fikri ağır bastı.İşlerini gördürecek adam mı bulamamışlar.
YanıtlaSilBravo gerçekten. 😊👏👏 Fazla uzamasın diye yazmamıştım. Film değil ama Mindhunter adlı dizinin dayanağı imiş kendisi:) TLC'den değil de hayatını araştırırken öğrendim. Ed Kemper'ın gerçek röportajını ve dizideki o sahneleri karşılaştıran video bile var. ''Mindhunter vs Real Life Ed Kemper - Side By Side Comparison'' başlığı ile YouTube'da bulabilirsiniz.
SilÖyle görünüyor sanki ama FBI falan da işin içinde. Psikologları bilgileri sınırlıymış o dönem. Oyuna gelmemişlerdir. Çocuk yaşta oluşunun da etkisi var ama canavar canavardır işte:(
ben de bu aralar special victim unite izliyorum her bölümde nerdeyse böyle olaylar iyice paranoyal oldum bir kız annesi olarak off zaten hergün gazetelerde kötü kötü olaylar bu sefer kızıma tembihat üstüne tembihat o da sıkılıyor nasihatlardan başlıyor bana kızmaya off ki ne off ya Allahım başta evlatlartımız olmak üzere hepimizi iyi insanlarla karşılaştırsın diye dua ediyorum sürekli
YanıtlaSilBenim izlediğim toplamda 2 saat kadardı ama birebir gerçek bir hikaye ve kişilerden oluştuğu için yaşam boyu unutamayacağım kadar iz bıraktı. Sizin dizinin başlangıç tarihi de epey eski. Konusu, içeriği, başta çocuk istismarı olmak üzere oldukça gerilimli sanırım. Tembihlemeden, nasihat vermeden olmaz tabii. Dikkat edilmediği takdirde gerçek hayatta benzer olasılık ve riskler hep var. Duanıza amin diyorum.
SilOkurken nefesim kesildi ürkünç bir hikaye.Ben zaten hiç izleyemiyorum böyle şeyleri.
YanıtlaSilKeşke hiç salmasalarmış dışarıya..
Yazık olmuş kurbanlarına
Bir dönem çok korku filmi izlerdim, bırakalı epey oldu. Seri katillerin anlatıldığı bu serinin en azılı katiline rastlayınca, üstelik daha en başlarda otostop devreye girince kendimi durduramadım. Günümüzde de otostop yapan kız öğrenciler görüyor olmam izlememde en büyük etken.İşte o öğrencilerden 1 kişi bile bu yazıya rastlasa kâr bence. Allah korusun.
SilHiç salmasalar iyiymiş, evet. 8 kişiye olmuş olan. Asılacakmış ama o ara yasa çıkmış. Şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapse çevrilmiş cezası:(
Herşeyi anladım da neden yediğini çok merak ettim.
YanıtlaSilSeri katiller zaten zeki olurmuş. Hatta sıkılırlar hata yapıp yakalanmaya uğraşırlarmış.
Yazmak mevzusu bende de uzun aradan sonra hâlâ oturmadı. Bakalım bir şeyler yazmaya geldim.
İşte tam da bu nedenle serinin adı "Bir Canavarın Zihni". Akıl almaz pek çok eyleme "Neden?" sorusuyla yanıt aranıyor, psikolojik bozukluklar ve nedenlerine ışık tutuluyor, hatta çözüm aranıyor.
SilSeri katil olması şart değil. Bu türden kişilik bozukluklarına sahip, sözel zekası yüksek, “duygusal zeka”dan yoksun, psikopat, sosyopat vb tehlikeli insanların toplumdaki oranları %3 maalesef.
Uzun aralar verildiğinde yazma isteği törpüleniyor ne yazık...
öyle korkunç insanlar var ki gerçekten, hala yakalanmamış olan bir sürü benzer katilin de olduğuna eminim, bu insan bir şekilde sıyrılmış ve daha kötü bir üne sahipmiş ama
YanıtlaSilOlmaz mı? Ben de eminim. Yanı sıra o kadar çok faili meçhul cinayet ya da kayıp insan var ki. Ve tabii ki haksız yere cezaevinde çürüyenler yahut suçsuz günahsız idam edilenler.
SilEvet, bu insan acımasızlıkta zirve yapmış. Psikologa tek tek anlatıp kayda aldırmış kendini...
Kanım dondu, diyebildim sadece, okurken.
YanıtlaSilFakat yazıdaki üslup merakı tetikleyip resmen yazının içine gömdü beni. Anca kendime gelip sakince yazabildim hissimi ve yazıdan aldığım tadı:)
Yazdıklarınızda kendimi gördüm. Benim de izlerken aynısı oldu. Programa çarşamba gecesi rastladığımda dehşet içinde kalmama rağmen sonuna kadar izlemekten kendimi alamadım. Ben de ancak toparlanıp 3 gün sonra yazabildim. Korkunçtu ama yaşadığımız dünyaya, insana ait bir gerçekti sonuçta.
SilSayemde kötü hissetmenize rağmen sarfettiğiniz nazik sözlerinize teşekkürler değerli Buraneros:)
Merhabalar.
YanıtlaSilİnsan, içinden gelmediği halde ve paylaşacak çok ilginç ve takip etmeye değer bir konu da bulamadığı zaman yazmaya ara verebilmeli. Ben şahsen periyodik bir şekilde yazı çıkaramam. Ancak, günlük gibi o hafta içinde paylaşabileceğim mutlaka bir şeyler çıkarabilirim, ama insanların ilgisini çekmez.
Pelin Pembesi rumuzlu blogcu öğretmen arkadaşımız her Cuma günü yazı yayınlıyor ve ben de alıştım, her Cuma günü Pelin Pembesi'ni ziyaret ederim. Ancak son Cuma günü iki yakınını birden kaybetmesi çok üzücü olmuştu.
TLC ve DMAX benim de favori kanallarımdır. Ülke televizyon kanallarında izlenecek bir şey bulamadığım zaman, hatta çoğu zaman bu iki kanalı izlerim. TLC kanalını "ağır yaşamlar" dizisiyle tanımış ve çok da beğenmiştim. Dr. Nowzara'nın hastalarına karşı olan ilgisi, sabrı, davranışları ve operasyon sahneleri çok ilgimi çekmişti.
Ed Kemper canavarına gelince; yeryüzünde duygularını bastırmış böyle canavarların olduğu gibi, Ed Kemper gibi olanların da olduğu bir gerçek. Cenab-ı Hakk, insanlığı böyle canavarlardan korusun ve muhafaza eylesin.
Selam ve saygılarımla.
Merhaba Recep Bey,
SilYazmak için konu illaki bulunur da bu ara keyifler pek yok. Sıkıntı tabii ki covid yüzünden. Yakın çevreye kadar ulaşan hastalıklar, ölümler. En çok da tıp dünyasının ikiye bölünmesi, düne kadar aşıya inanan doktorların aşıya karşıt konuma geçmesi, dördüncü, beşinci aşıyı şiddetle reddetmeleri, korona diye bir şey kalmadığını söylemeleri vb.vb.
Böylesi bir ikilemde sırası gelen aşılarımızı nasıl olacağız biz? İşte bu beni kahrediyor.
Pelin pembesini severek okuyoruz; ama o da aynı nedenlerden muzdarip maalesef.
TLC benim de sizinkiyle aynı nedenlerden izlediğim ve sevdiğim bir kanal. Dr Novzaradan'ı ve hastalarını zaman zaman ben de ilgiyle ve hayretle izliyorum. Bizim ülkemizde o derece kilolu insan çok azdır bence. Edmund Kemper yeryüzündeki tek canavar değildir bence de. Benzerleri ve hatta daha azılıları bile vardır açığa çıkmamış olan. Duanıza yürekten katılıyorum bu yüzden. Amin!
Değerli ziyaretiniz ve katkınız için çok teşekkürler. Selam ve saygılar.
Merhabalar.
SilAşı konusuna değinmek istiyorum. Aşının gerçeği: Eşim, çocuklarım Covid'e yakalandılar, ben de onlarla aynı ortamdaydım ama bana bir şey olmadı. Hepimiz aşılı olduğumuz için Covid'i çok hafif bir şekilde atlattık. Amcamın kızının kocası son Alman hatırlatma aşısını olduktan sonra kalp krizinden vefat ediyor. İşte aşının fayda ve zararları böyle bir şey. Bu Covid denilen lanet olası virüs o kadar akıllı ki, bulaştığı insanın en zayıf noktasını buluyor, oradan deşiyor ve götürüyor.
Selam ve saygılarımla.
Merhaba Recep Bey,
SilDemek covid illeti sizin eve de uğradı. Çok çok geçmiş olsun. İyi ki hepinizin aşıları tammış. Aile bireyleri hafif geçirmiş, antikorları çoğalmış bu vesileyle ve size bulaştıramadan çıkmış gitmiş. Demek ki bağışıklık sisteminiz güçlü. Maşallah diyeyim. Aman sakın bir daha gelmesin, evinizden, evlerden uzak olsun.
Covid olayını, aşının fayda ve zararlarını açıkladığınız cümleye ben de katılıyorum. Düşük bir yüzde vererek doktorların da kabul ettiği bir gerçek bu. Özellikle kalple ilgili sorunları olanlara aşı ters etki yapabiliyor ve ölüm gerçekleşiyor. Önlem olarak ne yapılması gerektiği bilinemiyor halen. Maalesef:(
Beni en çok geren konu; çok sık aralıklarla aşı olmamız gerektiği. 3 ayda 1 ne ya?!
Dün bir doçent " Hiç değilse 6 ayda bir olsaydı da immün sistem azıcık nefes alsaydı" yazdı. Kahrımdan öldüm, çünkü aynen öyle:(
Allah tez zamanda yardımcımız olsun da şu illet yok olsun dünyadan inşallah.
Selam ve saygılarımla.
Mindhunter adlı nefis dizide kendisinden bahsedilmişti, hatta görüşme yapılmıştı galiba, öyle hatırlıyorum. böyle okuyunca ne kadar korkunç insanlarla hiç de fark etmeden bir arada yaşıyor olduğumuzla yeniden yüzleşiyoruz sanırım.
YanıtlaSil
SilEvet, o diziye ilham veren kişi kendisi. Bu ürkünç şahsın yabancı gelmediğini söyleyen baştan 2. yorumcuya verdiğim yanıtta bahsettim diziden.
Evet, öyle de bir gerçek mevcut. Bir arada, aynı toplumda, belki de aynı ortamda yaşıyoruz. Birileri için acımasız cinayet fantezileri kuran, hatta bir kısmını gerçekleştiren ya da yeni başlama hayalleri kuran kaç psikopata denk geldik kim bilir.