2023/05/06

İslâm Devrimi Öncesi İran ve Afganistan

İslâm Devrimi öncesi Şah Rıza Pehlevi tarafından monarşiyle yönetilen İran, muhalefete ve siyasi özgürlük yasağı getiren yönetim biçimine inat modernleşme yolunda hızla ilerliyordu. 

İran'da Şah'ın uyguladığı reformlarla eşitliğe önem verilmiş, kadınların da okula gitmesi ve eğitim alması desteklenmişti. Dindar kesimin sürekli eleştirdiği bu durumu kontrol amacıyla peçe takma yasağı çözümü üretilmişti. Nisan 1957'de çıkan ve Tahran'da yayınlanan ilk kadın dergilerinden biri olan haftalık Ettelaat-e Banuvan dergisi, sayfalarında ünlülere, Şah ailesine, sağlık, güzellik, moda ve kadınlarla ilgili diğer konulara yer veriyordu. 1960’lı yıllarda batılı ve geleneksel giyim tarzının birleşimi vücutta daha az açık alan bırakırken, 70'lerde bu durum yerini daha açık bir giyim tarzına bıraktı. Tahran’ın popüler mağaza ve butiklerinde Avrupa modası yakından takip ediliyor, dergi kapaklarında daha açık ve modern giyimli kadınlara yer veriliyordu. Ancak, Şah bir darbeyle tahttan indirildi ve 29 yıl sürgünde yaşadı.

 Peçenin yasaklanmış olduğu, kadınlarla erkeklere eşit eğitim hakkı ve bir arada gezme gibi geniş özgürlükler tanındığı İran'da Şah rejimi İslamcı mollalar tarafından 1979'da devrilince dergi de kapatıldı.

Fotoğraf Tahran'dan
Yıl 1979. İran'da İslâm Devrimi yapıldığını duyan kadınlar panik içinde sokaklara dökülmüşler; ama ne yazık ki çok geç kalmışlardı...

Fotoğraflar: A. Abbas -MAGNUM / Behrouz Mehri
İran'daki kadınların hepsi birden vücudu baştan ayağa örten ve sadece yüzü açıkta bırakan bir pelerin olan kara çarşaf giymeyi tercih etmiyor. Birçoğunun tercihi gevşek bağlanmış başörtüsü ve pardesü. 
1960'larda İran'da büyümüş, York Üniversitesi'nde kadın çalışmaları profesörü olan Barones Haleh Afshar,"Asıl soru, 'Eşarbınızı ne kadar geriye itiyorsunuz?' Kadınların kendi küçük direniş eylemleri var ve çoğu zaman başörtülerini mümkün olduğunca geriye itmeye çalışıyorlar," diyor. Bildiğiniz üzere, son dönem konuyla yani başörtüsüyle ilgili şiddet ve hatta idam eylemleri de devreye girdi.

KISA KESİP GELELİM AFGANİSTAN'IN ÖNCESİ VE SONRASINA
Kabil'de okuldan çıkmış mini etekli Afgan kız öğrenciler
1972 yılında, günümüzdeki adı Gamma-Rapho olan Fransız ajansında çalışan İsviçreli fotoğrafçı Laurence Brun tarafından çekilen bu fotoğraf “Afganistan’da kadınlar, 1972; Kabil şehrinde sokakta yürüyen mini etek giyen genç öğrenciler. Shar-e-Naü bölgesinde (Yeni Kasaba), Müslüman geleneklerine bağlı olan Afgan halkının çoğunluğunun şiddetli eleştirilerine rağmen, birkaç özgürleşmiş kız mini etek giyiyor. Müslüman dindar Molla, azat edilmiş kızın çıplak bacaklarına asit atmaktan çekinmiyor,” ifadeleri ile yayınlanmış.

Taliban yönetimi kararıyla Afgan kadınlar tarafından giyilmesi zorunlu hale getirilen mavi burka 
(Foto: observerbd.com)
Afganistan 60'larda ve 70'lerde IŞİD veya "Taliban" tehdidinin ne olduğunu bilmeyen bir ülkeydi ve bu ülkeyi istikrar, hoşgörü ve hatta ılımlılık ülkesi olarak gören insanlar vardı. 1930'lardan 1970'lere kadar büyük güçlerin savaş alanı olan ülkenin başkentine "Orta Asya'nın Paris'i" deniliyordu. Kabil sokaklarında mini etekle yürüyen Afgan kızlarının fotoğrafı bunun kanıtı zaten. Ülkede herhangi bir kız özgürce okuyabilirdi. Uluslararası Af Örgütü'nde çalışan Horiya Mosadiq, 2013'te hazırladığı bir raporda, "küçük bir kızken annesinin kısa etek giyip onu sinemaya götürdüğünü hatırladığından" bahsetti. Özetle, bu ülkede bir zamanlar Batı normları vardı. 

Bugün Taliban yeniden iktidarı ele geçirince, daha önceki sözünden dönerek okulları 6. sınıfın üzerindeki kızlara yeniden açmamaya karar verdi. Ahlâk ve Fazilet Bakanlığı yetkilisi olan Sher Mohammad Abbas "Tüm onurlu Afgan kadınlarının Hacib takması gereklidir ve en iyi Hacib, geleneğimizin bir parçası olan chadori'dir (tepeden tırnağa burka)," açıklamasını yaptı. Kadınların dışarıda önemli bir işi yoksa evde kalmalarının daha iyi olacağına karar verildi. Hanefi, "İslâmi ilkeler ve İslâmi ideoloji bizim için her şeyden daha önemlİ,'' dedi. 

 14 Mayıs 2023 günü yeniden sandık başına gidiyoruz. Unutmayalım, milli bir ruhla ülkemize sahip çıkmak, bir olmak, birlik olmak, el ele verip aydınlık bir geleceğin kapılarını aralamak bizim elimizde.

Şimdiden hayırlı, uğurlu olması dileklerimle...