klima etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
klima etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14/07/2023

Afrika Sıcaklarıyla Mücadele

Hava Forum, geçtiğimiz pazar günü aşırı sıcakların Afrika ve Basra Atağı olarak iki koldan birden yola çıktığını; cuma, cumartesi ve pazarın pik günler olduğunu ''esefle'' duyurmuştu. Ataklar, 12 Temmuz'da başlayan dayanılmaz sıcaklarla aynen yerine ulaştı. Dün sabah erkenden kahvaltılık almak için şarküteriye gitmem gerekti. Sokaklarda kimseler yoktu. 

Bugün cuma ve dışarıda şu an cehennem sıcağı var. Son durumu gösteren yan görseli az önce kopyaladım. Afrika, Basra ve Türkiye arasındaki bağların güçlendiği, aramızdaki zincirin patlayıp kapının açıldığı, hem Afrika hem Basra'nın yeni ataklara hazırlandığı ve ara ara çekilip yeniden geleceği bilgisi eşliğinde. Adeta abluka altına alındığımızın resmine bakar mısınız? 

Kerpiçten yapılma bir köy evinde, bahçesinde ağaçlar da varsa püfür püfür esintiler eşliğinde bu sıcaklarda bile serinlik olmaması mümkün değildir bence. Betonarme evlerde oturanların kaderi bu sanırım. Evin kuzeydoğuya bakan en serin odaları bile hiç olmadığı kadar sıcak şu an. Küresel ısınmaya bağlı aşırı sıcaklara dayanabilmek vantilatörle falan pek mümkün değil artık. Klima önemli bir ihtiyaç haline geldi. Ancak onu da bilinçli bir şekilde kullanmak gerekiyor. Ortam buzdolabı gibi olsun diye ayarı iyice düşürmemeli. Geçen gün takipte olduğum bir meteoroloji profesöründen klima ayarının dış ortam sıcaklığından en fazla 10 °C düşük olması, misal hava sıcaklığı 35 °C iken klimanın 25 °C’lerde olması gerektiğini öğrendim. Ne yazık ki benim tercihim hep 18 °C idi. Hocanın dediğini uygulayınca ortam o kadar fark etti ki.

08/12/2022

Katar'ın Devrim Niteliğindeki Klima Teknolojisi

Şu kısacık günlerin, erkenden inen akşamların hepimizi hiçbir yere takılmadan dosdoğru evlerine koşturduğu bu aylarda TV başına geçip de Fifa Dünya Kupası maçları izlediğini hatırlayan var mı? 

''Yok'' diyenlerin bile artık vardır sanırım. Mesela futbolla arası baba yadigârı Galatasaray'ı tutmaktan ibaret olan ben bile açılış günü olan 20 Kasım'da oturup Katar-Ekvador maçını izledim. 28 Kasım'da da Ronaldo'nun performansını merak edip Portekiz-Uruguay maçını. Keyifli vakit geçirdiğimi söyleyebilirim. Demek ki turnuvalar kış geceleri için hiç de fena değilmiş. 

Sadede gelelim mi artık?  
20 Kasım - 18 Aralık 2022 aralığında Katar'da gerçekleşmekte olan 22. FIFA Dünya Kupası turnuvası tarihte Kasım ve Aralık aylarında düzenlenen ilk ve tek turnuva. ''Turnuvanın özel bir versiyonu'' da denilebilir. Çünkü yarışmaya ev sahipliği yapan Katar'da yaz mevsiminin kavurucu sıcaklarda geçtiği göz önüne alındı. Peki bu, ülkedeki kış mevsiminin uygun olduğu anlamına mı geliyor? Tam olarak değil. Yılın bu diliminde ülkeyi ziyaret etmeyi planlayanlar 30°C'nin üzerindeki sıcaklıklarla karşılaşmaya devam edecek. 

Ancak, Dünya Kupası için 5 farklı şehirde, 8 farklı stadyumda oynanacak maçlarda tribünleri dolduracak binlerce taraftar sorun yaşamamalıydı. Organizasyon komitesi taraftarların rahat etmesi ve futbolcuları inanılmaz sıcaklardan korumak için devrim niteliğinde bir sürpriz hazırladı. Müthiş bir istisna gerçekleştirildi! 

(Görsel Kaynak: Twitter @Naija_PR)
Futbol göz önüne alındığında ve sahadaki zorlu mücadeleye yüksek hava sıcaklığı eklendiğinde futbol oynamanın hiç de kolay olmayacağı aşikâr. Önlem alınmadığı takdirde futbolcuların sağlığı için büyük risk ortaya çıkacağı da. Nasıl mı? Katar’ın nemli ve sıcak havası terin buharlaşmasını engelleyebilir, yüksek efor sarf etmekte olan futbolcuların vücutları aşırı ısınabilir ve “hipertermi” adı verilen sıcak çarpması tehlikesine maruz kalabilirler. Katar, işte en çok da bu nedenle, tehlikeyi önlemek üzere stadyumlarını soğuk hava ile kapladı!

23/05/2020

Korona Günlerinde Bayram

''Bayram gelmiş neyime'' diye bir şarkı var kulaklarımda çınlayıp duruyor bugün nedense, engel olamıyorum. Sözlerini de yalnızca bu kadarcık biliyorum. Devamı nasılmış diye nette arattım az önce. Müzeyyen Senar, Sibel Can gibi pek çok sanatçının söylediği bol nakaratlı bir şarkıymış. ''Her dertten yıkılmazdım, Anam anam garibem, Sebebim zalim oldu'' diyor son dizelerinde. Yıkılmadık, ayaktayız çok şükür; ama sebebinin coronavirüs adlı bir zalim olduğu kesin! Daha da doğrusu o sebebin Çinliler denen yemek kültürlerinde (!) "Masa dışında dört ayaklı her şey, gemi dışında yüzebilen her şey, uçak dışında uçabilen her şey" algısı bulunan pisboğazlılar olduğu kesin. Dünyayı ne hale getirdiler!

Bir araştırın bakın, insanlık tarihi boyunca yaşanan sayısız salgın hastalık Çin kaynaklı. İki gün önce bir haber okudum. COVID-19 salgınının başlangıç noktası Wuhan kentinde, vahşi hayvan ticaretinden sonra bu hayvanların avlanması ve yenmesi de yasaklanmış. Düşünebiliyor musunuz, sadece 2 gün önce alınan bir karar bu. Ve yalnızca Wuhan kentinde alınıyor. Aferin size çekik gözlüler. Yediğiniz o boy boy, çeşit çeşit sürüngenden ve kemirgenden vazgeçmeniz şu şartlarda bile çok zor öyle mi? Dünyayı mahvettiniz, yeter artık. Zıkkımın kökünü yiyin!!!

Tam bir hafta önce pazara çıktım. Bir önceki çıkışım ondan yaklaşık 5 hafta önceydi, elma sirkesi yapmak için elma alıp gelmiştim hemen. Bu kez biraz taze sebze ve meyve alabilmek içindi. Sanal siparişlerden memnun olmamaya başlamıştım çünkü. Sipariş esnasında sepete attıklarının çoğu ödeme esnasında yok oluyor, ellerinde olmadığını o şekilde anlayabiliyorduk. Çok garip ama alışmıştık yine de. En sonuncu siparişimde var diye görünüp ödeme yaptıklarım gelmedi bu kez ve bu beni çok gerdi. Sonradan hesaba yansıttılar ama neyleyeyim. Öyle alışveriş mi olur? Sözün özü pazara çıktım ama pazar değil sanki cennetti. Hiçbir yerden sipariş edilemeyen, mevsimi bitti zannettiğim tazecik bezelyeler vardı mesela. Yemyeşil baklalar, enginarlar, kuşkonmazlar. Kiraz, yenidünya, kayısı. Fiyatlar oldukça uygundu. Şeftali ve kayısı 10 TL, kiraz ile çilek 15, bakla ve bezelye 5 TL. Koşar adımlarla pazar arabamı doldurup doğruca eve geldim.