05/10/2019

A'dan Z'ye Sabahattin Ali

Sabahatttin Ali, şarkısı da yapılan ''Benim meskenim dağlardır'' dizelerinde başına gelecekleri adeta sezmiş, kendi sonunu bir film gibi görmüştü hani. 1 Aralık 1947'de eşi Aliye Ali'ye yazdığı mektupta diyor ki: ''İhtiyarlığımda çekilmez bir adam olacağım hakkındaki iltifatına teşekkür ederim. Ama bu tahminin doğru çıkmayacak sanırım. Çünkü ihtiyarlayacağımı kim söyledi? Hep genç kalacağım.''

Kitabı okumaya başlarken Sabahattin Ali'nin hayatını az çok bilmenize rağmen, son satırlara geldiğinizde, başına gelenler dahilinde adeta ete kemiğe bürünmüş bir adam dikilecek karşınıza. Duygudan, akıldan oluşan, idealleri olan aydın bir adam...

Mizacındaki keskinlik ve tezcanlılık nedeniyle yaşamı çatışmaların, çekişmelerin ve kavgaların da öyküsü olan, bunlardan bir kısmı mahkemelere taşınan, hapse atılmakla sonuçlandırılan...

Sabahattin Ali'nin tüm yönleriyle anlatıldığı kitap kızı Filiz Ali'nin fikri. Onun katkılarıyla ortaya çıkmış. Filiz Hanım not aldığı anılarını, babasıyla ilgili bilgilerini, elindeki tüm belge ve fotoğrafları kitabın yazarı Sevengül Sönmez'le olduğu gibi paylaşmış. Yazarın en büyük yardımcılarından biri de Sabahattin Ali'nin çektiği fotoğraflar olmuş. Kitabının kahramanının kendi objektifinden hayatının kesitlerini ve çevresini görmek başka yazarların karşılaşamayacağı özel bir imkân.

Sabahatttin Ali’nin hayatındaki kişilerin ve onlarla yaşanmış olayların anlatıldığı kitapta kimseyi kırmamaya ve kişilik haklarını zedelememeye dikkat edilmiş. Emin olunmayan, belgeyle kanıtlanamayacak hiçbir söylentiye yer verilmemiş.

Dolayısıyla kimsenin zan altında bırakılmadığı kitapta Ali'nin bilinmeyen yönlerinin yanı sıra, onunla ilgili doğru bilinen yanlışlar da örnekleniyor. Bunlardan biri de Atatürk’e hakaret ettiği iddiası. Ancak, bu iddia inanılmaz bir komplodan ibaret:

Sabahatttin Ali’nin Konya’da öğretmenlik yaptığı yıllarda, 1932 yılı haziran ayında Yeni Anadolu Gazetesi’nde ''Kuyucaklı Yusuf'' tefrika edilmeye başlıyor. Ancak, gazetenin satışında beklenmedik bir artış yaşanmasına rağmen telif hakkı ödenmiyor. Ve Ali, tefrikayı 26. sayıda yarım bırakıyor.
Bunun üzerine gazete sahibi Cemal Kutay ile araları açılıyor. Olaylar iyice büyüyünce, inanılacak gibi değil; ama Cemal Kutay, Sabahattin Ali’nin Atatürk’e hakaret ettiğini iddia eden bir komplo kuruyor.

Haksızlıklar karşısında boyun eğmeyen, yaşadığı zorluklar karşısında asla pes etmeyen, ''Başın öne eğilmesin'' dizelerini zihnimize kazıyandır Sabahattin Ali. Kitapları halen ''en çok satanlar'' listelerinde başı çekmekte, yeni baskılar görmektedir. Ancak, popülerlik öyle bir şey ki, yanı sıra birtakım sıkıntıları da beraberinde getiriyor. Sabahattin Ali'ye dair araştırma ve yorumların gün geçtikçe çoğalması, ''özellikle sosyal medyada'' yaşanan bir bilgi kirliliğine neden olmakta. Sözün özü; bu kitap Sabahattin Ali'nin kızı Filiz Ali'nin katkı ve destekleriyle yazılmış, gerçek bilgi, belge ve fotoğraflara dayanan bir ''rehber''. Çok etkilenerek okuyacağınız, biyografi türünde oldukça doyurucu bir kitap.

Yazarı sevgili Sevengül Sönmez'e teşekkürlerimle...