25/09/2021

Sonbaharla Gelenler

Bu sonbahar biraz tuhafız. Biraz buruk, biraz karamsar, biraz umut dolu. Kendimizi akışa bıraktık bildiğin. Bazen öyle olur ya hani. ''Ne gelirse gelsin karşılamaya hazırım'' misali. Çünkü bir bıkkınlık vardır üzerinizde.
 De-ja-vu...
Temcit pilavı gibi önünüze sürülenlerden, değişmesi mümkün görünmeyen olumsuzluklardan, başta ruh sağlığımız olmak üzere yaşadığımız toplumu her yönden sıkıntıya sokan ve bir türlü iflah olmayan bencillerden, paragözlerden, gösteriş budalalarından, kendini bir halt zanneden ayrımcılardan, koltuk sevdalılarından... diye devam edip belki sayfalarca yazabilir, benzer nitelemeleri sonsuza kadar çoğaltabilirim. Bana öyle geliyor en azından. Tam bir mutluluk hali yok üzerim(iz)de. Kimsede yok. Keyif zaten yok!
Şu kasımpatı resmini gören de geçen yıldan zanneder. Hayır efendim, değil. Birkaç gün oldu onu çekeli. Hale bak! En canlı, en sağlıklı olmaları gereken zamanda iki kasımpatı vardı parkta. Diğerleri çoktan solmuş. Üstelik her zamanki ekildikleri yerde gerçekleşmiş bu. ''Dervişin fikri neyse zikri de odur'' misali oldu; ama gördüğüm manzara böyleydi maalesef. Sağlıksız, mutsuz kasımpatı manzaraları.
Haydi o zaman konuyu burada kesip ortamı değiştirelim. Kendi sağlığımız kendi elimizde her zaman. Doğruca ağaçlık alanlara gidip dallardaki meyveleri, bitkileri falan bir görelim. Çarşıya-pazara da inip bir bakalım, ne var ne yok. Özetle; sonbahara odaklanalım bence...


Dünyanın en küçük elması Malus Rudolph Crab Apple'ın alıç büyüklüğünde olan bir tık daha büyüğüne rastladım. Bu minyatür elmalar sonbaharda tam bir görsel şenlik sunuyor ve diğer tür elmalar gibi en olgun zamanlarına ulaşmış durumdalar. 


Gözlemlerime göre erguvanlar senede iki kez açıyor artık. İlkbahar ve sonbaharın ilk aylarında. Bu ara yine varlar. Sadece güneş alan ağaçlarda ve tek tük. Şaşırtıcı...

Beyaz Çiçekli Abelia (Güzellik Çalısı)
Abelia grandiflora -Glossy Abelia Yaz başından sonbahar sonuna kadar beyaz renkli, 1 cm büyüklükte ve çan biçiminde güzel kokulu çiçekler açıyor. 1-2 cm büyüklüğünde, oval ve kenarları dişli yapraklara sahip hoş bir çalı türü.


Meşe ağacı ve halk arasında palamut diye isimlendirilen meyvesi. Bu meyveler Antik çağlardan beri içeriğindeki yüksek tanen nedeniyle büyükbaş hayvan derilerinin sepileme (tabaklama) maddesi olarak dericilik ve boyacılıkta kullanılıyormuş. Palamut, içeriğindeki  zengin protein ve lif sayesinde yine ilk çağlardan beri insan ve hayvanlar için iyi bir besin kaynağı olmuş. Hatta kabuğu soyulup kavrulduktan sonra öğütülerek kahvesi de yapılıyormuş. İnanılmaz!

Alev çalısı  ve ağaçlarından yansıyan sonbahar kıpırdanmaları. Yeni yıla doğru dallarını süsleyecek olan salkımlar halindeki kırmızı küçük toplara hazırlıklar.




Mevsim itibarıyla dallarda boy göstermekte olan sonbahar meyveleri
Hünnap, mandalina, Trabzon hurması, incir ve tabii ki dört gözle beklenmekte olan nar. Malum, kimse aşuresini süsleyecek nar bulamamıştı bu yıl. Kısa bir süre sonra Trabzon hurması ile birlikte o da çıkar piyasaya:)

 Kudret narı bitkisi ve meyvesi. Gördüğünüz üzere bir cins sarmaşık kendisi. 

Meyveleri de böyle. İçindeki kırmızı tanecikler gerçekten de tıpkı nar tanecikleri. Bu meyveleri çekirdekleriyle birlikte bir kavanoza koyup üzerini geçecek şekilde zeytinyağı ekleyince tamamen eriyor ve müthiş bir ilaca dönüşüyormuş. Özellikle şeker hastaları için olduğu söyleniyor. Balla karıştırıldığında ise başka rahatsızlıklar için çare. Merak edenler nette araştırsın lütfen.


Bir süre önce ay çekirdeği paketlerindeki katkı maddeleri yüzünden şok olmuştum. İçerikte laktoz, soya, kükürt dioksitten tutun da sülfit ve türevlerine kadar neler varmış. Ben zannediyorum ki olsa olsa tuzlanıp fırınlanmış ve paketlenmiştir. Neyse, pazarda satılan ay çekirdeklerini görünce çok sevindim ve aldım. Evde fırınladım. Şahane oldular. Sevenlerine öneririm. Taze ve doğal. Üstelik kilosu sadece 15 TL.

Dolmasını sevenler için pazarda kabak çiçeği de satılıyordu; ama pörsümüştü maalesef. Bilenler bilir, kabak çiçeği sabah erkenden dalından koparıldığında makbuldür ve dolması parmakları da yediren cinsten.

Mevsimin en sevdiğim meyveleri arasında başları çeken Anjelika erik. 

İç kısmı tamamen kırmızı çıkan türü de var; ama marmeladını yaptığınızda rengi her şekilde göz alıcı bir kırmızı olur, tadı ise enfes.

Sonbahar meyveleri arasındaki güvem. Çocukluğumda çok yemişliğim var. Sağlık için yararları saymakla bitmiyor. Ancak öyle güçlü bir özelliği daha var ki ben de yeni öğrendim. Mevsimiyken mutlaka yemeli.

Hünnap 16 Haziran'da çektiğim çiçek halinden sonra, eylül biterken olgunlaşıp tezgâhlara gelebiliyor. 👇👇 

Hünnaplar artık tezgâhlarda. Her gün 1 avuç hünnap yemek sağlığınız için hangi yararları sağlıyor inanamazsınız. Şuraya yazdığım günden sonra tazesi kurusu demeden neredeyse senenin her günü yediğim mucize. 

Her zaman kahve olmak zorunda değil tabii. Okumalar mevsim meyveleri eşliğinde de pek hoş. Ayrıca, bağışıklık albayım. Bağışıklık önemli.
Sırada okunacak epey kitap var; ama özellikle bu dönem tarih ağırlıklı okuyorum yine. Gündemden uzaklaşıp tarihin derinliklerinde kaybolmak ilaç gibi.

Kalın sağlıkla...

*   *   *

EK
Bu yılki Anjelika erik marmeladım
Üstteki eriklerden yaptım. Yani içi kırmızı olmayanlardan. Bu kez çekirdeklerini çıkarıp tencereye almadan önce rondodan geçirdim ve ondan sonra şekerini katıp kaynattım. Sonuç süper!

Yorumlarda belirttiğim şekilde 2 kg kadar undan tarhana başlattım. Baş etmesi kolay olacak (Tarih 27 Eylül). 5 litrelik cam kavanozda mayalıyorum ilk kez. Birazcığı da başka kapta. Epey tarhanam olacak yine de. Son halini de eklerim bloga:)

*   *   *


Yine yukarıda bahsettiğim derin dondurucuya atmalık taze, beyaz iç fasulyeler. Kışın tazeliğini birebir koruyan o muhteşem lezzet. 😋